BASIN AÇIKLAMASI: SULANAN ALANLARDA 200 TON GİBİ KOTA UYGULAMASI, BÖLGE VE ÜLKE TARIMINA TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN BÜYÜK YARALAR AÇACAKTIR!
Konya gibi önemli bir tarım merkezinin de içinde bulunduğu Aksaray, Niğde ve Karaman illerini kapsayan DSİ IV. Bölge Müdürlüğü‘nün yetkisi alanında; Ruhsatlı ruhsatsız derin kuyuların tamamına yeniden ruhsat verilerek, sayaç bağlanması amaçlanmaktadır. Yeraltı su kullanımı ile ilgili olarak kullanılması gereken su miktarının arazi miktarına bölünmesi ile 1 dekar başına 200 ton civarında su kullandırılması düşünülmektedir. Bu uygulama ile buğday eken bir çiftçi ektiği alanın ancak % 40‘nı, ayçiçeği ve fasulye eken % 35‘ini, şekerpancarı ve mısır eken % 30‘unu, yonca eken bir çiftçi de ancak %20‘sini ekebilecek, geriye kalan alanını ise nadasa bırakmak zorunda kalacaktır. Çünkü verilecek olan dekara 200 ton su ancak bu kadar alanı sulayabilecektir.
Geniş arazilere sahip olan bu illerde; hububat, şekerpancarı, ayçiçeği, yemeklik dane baklagiller, mısır, sebze ve meyvecilikte önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Bu sebeple söz konusu uygulamanın yürürlüğe girmesi ile birlikte bölge çiftçisine, tarımına ve ekonomisine telafisi mümkün olmayan büyük yaralar açılacaktır.
Bu nedenle, öncelikle bölgede suyun tasarruflu kullanılması, yağış rejiminin ve yeraltı su seviyesinin artırılması ve sürdürülebilir sulu tarım için;
1- Arazi toplulaştırması çok acil başlatılmalı ve toplulaştırma yapılan alanlarda kuyu ruhsatı ve sayaç bağlama işlemi yapılmalıdır. Çünkü toplulaştırma yapılmadan önceki kuyu sayısı 100-120 bin adet ise toplulaştırma sonrası bu sayı 30-40 binlere kadar düşecektir. Dolayısıyla bugün derin kuyulara yapılacak olan bu masraflar %25‘e kadar düşecektir.
2- Mevcut sulama sistemlerinin modernize edilmesi, yeni projelerin basınçlı sulama sistemlerine göre hazırlanması ile yaklaşık olarak KOP bölgesinde tarımsal sulamada kullanılan suyun 1/3‘ü tasarruf edilebilecektir. Bu rakam hiç de küçümsenmeyecek bir rakam olup 1 milyar m3 tür.
3- Derin kuyu pompalarına sayaç bağlanmasıyla birlikte, çiftçinin ÇKS‘deki kayıtlı ekeceği bitkilerin yıllık su tüketimleri dikkate alınarak suyun kullandırılması. Yani; bir yıl içerisinde, bir dekar alana; buğday için 450 ton, şekerpancarı için 850 ton, mısır için 700 ton, ayçiçeği için 600 ton, patates için 700 ton, kuru fasulye için 600 ton, yonca için ise 1000 ton su verilmelidir. Ürün gruplarına göre yukarıda belirtilen miktarda su verilmemesi halinde yıkama ihtiyacı yağışlarla karşılanamayan bölgemizde toprakların gelecek nesillere üretim yapılabilir bir şekilde aktarılması sıkıntısı kendisini gösterecektir.
4- Organik maddece fakir olan bölge topraklarında organik madde oranını artırmak amacıyla anız yakmanın tamamen desteklemeye bağlanarak yakmayanların ödüllendirilmesi ve yeşil gübrelemenin desteklenmesi gerekmektedir. Böylelikle az suyla fazla alanın sulanması sağlanmış olacaktır.
5- Göksu Nehri gibi bir kısmı kullanılmadan denize akan dış havzadaki su kaynaklarının yine bu bölgeye kazandırılması için acilen çalışmaların başlatılması gerekmektedir.
6-Ağaçlandırmanın çok az olduğu köy, kasaba ve ilçelerin bulunduğu bölgeler desteklenerek çiftçi eliyle az su tüketen ve meyve veren badem gibi ağaçların diktirilmesi ve dış havzadan gelecek sularla su seviyesi azalan göletlerin canlandırılarak yağış rejiminin artırılması gerekmektedir.
Sonuç olarak; sulanan alanlarda 200 ton gibi kota uygulanması halinde bölge ve ülke tarımına çok büyük zararlar verilecektir. Ancak yukarıdaki maddelerin uygulanması halinde herhangi bir sulanan alan kısıtlamasına gidilmeden eldeki sularla, yeni tarım alanlarının sulanması söz konusu olacak ve kıraç tarım yerine, sulu tarım yapılan modern tarım teknikleri kullanılarak on kat daha fazla verim ve istihdam sağlanmış olacaktır. Yeni sulamaya açılacak alanlarda da mısır, soya ve ayçiçeği gibi bitkilerin ekilmesi ile birlikte ülkemiz bir kısım tarım ürünlerinin ithalatından kurtulacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Özkan TAŞPINAR
Başkan