BASIN AÇIKLAMASI: TMMOB İZMİR İKK’DAN ALSANCAK BÖLGESİNE YAPILACAK AVM’LERE HAYIR
TMMOB İzmir İKK Basın açıklaması şube lokalimizde yapıldı.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından Alsancak bölgesine yapılacak AVM`lerle ilgili basın toplantısı 22 Haziran`da Şube Lokalimizde yapıldı. Şube başkanımız Ferdan ÇİFTÇİ tarafından okunan basın açıklaması aşağıdadır.
BASINA VE KAMUOYUNA
22.06.2012
Kruvaziyer Liman ve Alsancak Stadının yıkımı planları ile Dönüşümün temelleri Alsancak Bölgesinden atılıyor; nerdeyse her güne, bir-iki adım ötemizdeki AVM haberiyle başlıyoruz.
Tarihi boyunca yoğun ticari işlev yüklenmiş olan İzmir, bugüne kadar özellikle liman kenti olarak gelişmiştir. Bu gelişim sürecinde İzmir Limanı, konumu ve potansiyeli bakımından büyük önem taşımakta; İzmir`in - ticaret, turizm ve kültürel etkinliklerin taçlandıracağı – bir dünya kenti olma vizyonunun temel dayanaklarından birini oluşturmaktadır. Ancak, kentlerin gelişimi, bütüncül yaklaşımları gerektirmekte olup; yalnızca kısa dönemli parçacıl yaklaşımlar, uzun vadede beklenilen sonucun tam aksi yönde etkiler gösterebilme tehlikesi taşıdığı gibi, kentin yaşam niteliği açısından olumsuz durumlara da yol açabilmektedir. Aynı zamanda, tüm planların çevreleriyle eşgüdümünün ve koordinasyonunun sağlanması ve kent bütünündeki dengeleri etkileyecek gelişme kararlarının bütüncül olması, önemli bir planlama esası ve hukuksal bir gerekliliktir.
Alsancak Limanı, kentin merkezi iş alanlarına komşu konumdadır ve kente, tarihi mekanlara yönelecek turistler ve kentin ticari hayatının canlandırılması için oldukça önemlidir. Bu nedenle mevcut limanının kruvaziyer turizmini geliştirecek şekilde yeniden planlanması, tutarlı bir adımdır. Ancak, İzmir Limanı planlama çalışmalarının, "Özelleştirme İdaresi" tarafından: yerel yönetimlerin, ilgili meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve İzmir halkının katılımı sağlanmadan yürütülmesi, bütünsel planlama anlayışı ile de çelişen bir durum yaratmaktadır. İzmir Körfezi`ni tüm bileşenleri ile alan ve ilgili paydaşların bilgi, deneyim ve görüşleri ile katkı yapmalarına olanak veren katılımcı bir anlayış benimsenmeli; "Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi (Integrated Coastal Zone Management)" olarak anılan ve gelişmiş ülkelerdeki kıyı planlamalarına yön veren bilimsel yöntem ve yaklaşımlardan yararlanılmalıdır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nca 28.06.2010 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonu`nda ‘Merkezi İş Alanı` olarak tariflenen bölgede kalan ve 21.01.2011 tarihinde onaylanan 1/5000 Ölçekli İzmir Yeni Kent Merkezi Nazım İmar Planları da Limanın ve bölgenin yolcu taşımacılığına hizmet verecek biçimde, endüstri dönemi yapılarının yoğunlaştığı bölgede yoğun turizm-ticaret-kültür fonksiyonlarını içerecek, stadyumun da yine spor alanı olarak kalması üzerinden kurgulanmıştır. Liman bölgesi için hazırlanmış olan imar planlarının, yerel yönetimler tarafından geri alanda yapılmış olan imar planları ile ilişkilendirilmemiş olması; İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir Körfezi bütününde yürütülen tasarım çalışmalarının göz önünde bulundurulmaması, bu bağlamda ortaya çıkan eksikliklerdir.
Ancak içinde yaşadığımız şehrin, yaşam alanlarımızın şekillendirilmesi, Küresel Sermaye tarafından kendi ihtiyaçları doğrultusunda, tamamen ekonomik kaygılarla, kentsel rant üzerinden şekillenen projeler/ daha çok AVM / daha çok rant beklentisi ile bizlere dayatılmaktadır.
Oysaki Kruvaziyer Liman Alanı Plan Değişikliği ile kentin Merkezi İş Alanında AVM önerilmesi, son günlerde sık sık gündeme gelen Alsancak Stadının TOKİ ye devredilerek AVM ya da farklı bir ticaret kullanımı kararı üretilmesi, kamu yararı ve hukuka aykırılığın yanı sıra, kent ekonomisini de olumsuz yönde etkileyecek kararlardır. Yüz yıllık tarihi geçmişi ile Altay, Göztepe, Karşıyaka, Altınordu ve İzmirspor`a ev sahipliği yapmış Alsancak Stadı`nın kent belleğine katkısı da büyüktür.
Yürürlükteki imar planlarında spor alanı olarak belirlenmemiş Alsancak Stadı‘nın kaldırılması, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. Maddesine de aykırıdır. Ayrıca, İzmir Valiliğinin hazırladığı Afet Acil Eylem Planı`na göre Alsancak Stadyumu olası bir deprem sonrasında çadır alanı ve toplanma merkezidir. İzmir`in Birinci Derece Deprem Kuşağı`nda olan kentimiz için son derece önemli olan çadır alanlarından Alsancak Stadyumu`nun ortadan kaldırılması ciddi bir sorundur.
Kruvaziyer Liman Plan Değişikliği`nde 96.208 m2lik alan büyüklüğüne sahip AVM Projesi ile İzmir`e yönelik alışveriş merkezlerinden birinin, daha doğrusu en büyüğünün yapılmak istendiği görülmektedir. Bu büyüklükte bir AVM`nin bazı yolcuların limanda kalmayı tercih etmeleri sonucu, turizm gelirlerinin İzmir kentlileri arasında hakça paylaşımını engelleyen bir haksız rekabet ortamı oluşturacaktır. Özellikle Alsancak esnafı ve küçük esnaf bu durumdan olumsuz etkilenecektir.
Planda, AVM`lerin yer seçiminde önemli görülen kriterler değerlendirilmemiş, kent ekonomisine, ulaşımına ve makro formuna etkisini incelenmemiştir. Ticaret Alanı (Alışveriş merkezi, ofis-büro kullanımları ve %3 sökülüp takılabilir ticari birimler) olarak düzenlenmesi kruvaziyer gemi yolcularının ihtiyacından çok daha fazlasını karşılayan düzenlemeler içermesi; değerlendirilmesi gereken bir diğer husustur. Özellikle deniz taşımacılığından kara taşımacılığına veya kara taşımacılığından deniz taşımacılığına her türlü konfor sağlanarak geçişi sağlamak ve iç bölgeye rahatlıkla erişim sağlaması gereken liman alanına bu açıdan bakıldığında; İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanmış olan "Ulaştırma Ana Planı" ile de bir ilişkilendirme görülmemektedir. Bunun ötesinde, önerilen planın uygulanması sonucunda, mevcut alanda var olan trafik yükünü daha da arttırarak; yolcuların İzmir kentini ve çevresini ziyaret istemlerini caydırabilecek bir ulaşım karmaşası doğuracaktır.
Bu bakımdan, kruvaziyer liman kapsamında yapılması öngörülen alışveriş merkezinin, "organize turlar ile seyahat eden yolcu gemilerinin" yolcu kapasitelerinin çok ötesinde bir alansal büyüklük çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu durum 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında tanımlanan Kruvaziyer Liman Alanı hizmetlerine ilişkin hükümlere aykırıdır.
Kamuya ait alanların elden çıkarılması hiçbir biçimde kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu alanların satış fiyatını yükseltmek amacı ile yapılan imar planı değişiklikleri, imar planlarının özüne, yasal tanımına ve usullerine aykırı olacaktır. TOKİ ya da Özelleştirme Başkanlığı kamu arazileri üzerinden rant yaratma ve bu rantı peşkeş çekme isteğinden vazgeçmemektedir. Kentlerimizi korumak adına, TOKİ`nin ve Özelleştirme Başkanlığı`nın gerçekleştirdiği plan ve uygulamaları sürekli yargıya taşımak zorunda kalmamıza, davalar sonucunda; yağma niteliğindeki plan kararlarının, yargı tarafından iptal edilmesine rağmen kentsel, tarihsel ve doğal değerlerin yok edilmesi ve kamunun zarara uğratılması süreci devam ettirilmektedir.
TMMOB olarak kamu arazileri üzerinden rant yaratma girişimlerine geçit vermeyeceğiz, her türlü demokratik ve hukuksal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu