BASIN AÇIKLAMASI: TÜM TEMEL HAKLARIMIZ İÇİN, İNSANCA YAŞAMI SAVUNUYOR, EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ
08 Ekimde Ankara`da buluşuyoruz...
27 Eylül 2011 tarihinde Kışlahan Oteli önünde "Tüm Temel Haklarımız İçin, İnsanca Yaşamı Savunuyor, Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye İstiyoruz" temalı bir basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasına TMMOB, DİSK, KESK ve TTB‘ye oda ve sendika başkanları ile çok sayıda emekçi, mühendis, mimar ve şehir plancısı katıldı.
Şube Başkanımız Vahap TUNCER‘in okuduğu basın açıklmasıyla bütün ezilenler, yoksullar, işsizler, kadınlar, gençler, çevreciler, mağdurlar, ötekileştirilenler ve tüm halkımız bu düzene karşı seslerini duyurmak için 8 Ekim‘de Ankara‘da yapılacak mitinge davet edildiler.
BASIN AÇIKLAMASI
27.09.2011
"TÜM TEMEL HAKLARIMIZ İÇİN, İNSANCA YAŞAMI SAVUNUYOR, EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ"
Türkiye, ekonomik, siyasal, sosyal alanların tamamında büyük bir çözümsüzlük içerisindedir. Küresel krizin de etkisiyle işsizlik artmış, yoksulluk ve açlık gizlenemez bir duruma gelmiştir. Etnik ve dinsel kökenli farklılıklar bu coğrafyanın zenginliği olarak toplumsal barışı sağlayacak yönde çözüme kavuşturulmamış aksine çelişkilerin derinleştirildiği ve ayrımcılığın körüklendiği bir siyaset yürürlüğe konmuştur.
12 Eylül 2010 referandumunda "toplu sözleşme düzeni getiriyoruz" vaatleriyle emekçilerin oyuna göz diken iktidar bu gün 4688 sayılı yasayı değiştirerek özgür toplu sözleşme bir yana kamu emekçilerinin grev hakkını bile engellemeye, özel istihdam büroları ile emekçileri köleleştirmeye çalışmaktadır. Torba yasa ile emek sömürüsü derinleştirilip, iş güvenliği yok edilerek çalışanların sürgün edilmesinin yolu açılmıştır.
Bugün kamu kaynakları ve emekçiler 12 Eylül 1980 darbe döneminden daha ağır bir baskı ve tehdit altındadır. Özel ve kamu alanları yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmeye, Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi ve tasfiyesi sağlanarak emek değersizleştirilmeye, kıdem tazminatları kaldırılmaya ve güvencesiz istihdam yaratılmaya çalışılmaktadır.
Bu süreçte toprağını, suyunu, havasını, yaşama hakkını savunanlar, toplu iş sözleşmesi ve örgütlenme hakkını savunan kamu emekçileri, kıdem tazminatlarının gasp edilmesine direnen işçiler, sağlıkta dönüşüm aldatmacasına karşı koyan sağlık emekçileri, örgütüne ve mesleğine yönelik saldırılara karşı mücadele eden mühendis, mimar ve şehir plancıları, evde, sokakta ve işyerinde var olma mücadelesi veren kadınlar, özerk-demokratik-bilimsel üniversite mücadelesi veren öğrenci ve öğretim üyeleri, düşüncelerinden dolayı cezaevlerine tıkılan aydın, yazar ve gazeteciler, inkar ve imha politikalarına direnenler, kısacası ülkemizdeki tüm muhalif unsurlar farklı yöntemlerle baskı altına alınmaya, susturulmaya ve etkisizleştirilmeye çalışılmaktadır.
Siyasal iktidarın demokratik bir toplum yaratma isteği ve toplumsal dönüşüm programı yoktur. AKP genel seçimlerden aldığı çoğunluk iradesini devlet ve toplum üzerinde tam bir tahakküm kurma gerekçesi olarak kullanmaktadır. İktidar cemaatler eliyle devleti ve toplumu kuşatmakta, kendi medyasını, polisini, yargısını oluşturarak herkesi dinleyen ve izleyen, korkuya dayalı büyük bir gözaltı düzeninde kendisine tam olarak biat eden bir toplum yaratmaya çalışmaktadır.
Hepimizin görmesi gereken şudur; Türkiye çoğulculuk adı altında tek sesliliğe "ileri demokrasi" adı altında yeni bir diktatörlüğe sürüklenmektedir.
AKP eliyle yaratılan bu yeni düzende kamu kaynaklarının talanı, işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik, hukuksuzluk, güvencesizlik vardır ve dolayısıyla yaşama hakkı yoktur.
Bütün ezilenleri, yoksulları, işsizleri, kadınları, gençleri, çevrecileri, mağdurları, ötekileştirilenleri ve tüm halkımızı bu düzene karşı seslerini duyurmak için, temel haklarımız ve insanca yaşamı savunmak için, eşit, özgür ve demokratik Türkiye yaratmak için 08 Ekim‘de Ankara‘da yapılacak mitinge katılmaya çağırıyoruz.
DİSK-KESK-TMMOB-TTB