BASIN BİLDİRİSİ: ORTAKÇI ARANIYOR(!)

ANTALYA
29.09.2011
 

 

BASIN BİLDİRİSİ

26.09.2011

ORTAKÇI ARANIYOR

       Antalya`da sera işletmelerinin ortalama büyüklüğü 3,5 dekar civarındadır. Aile işletmesi şeklinde yapılan bu sektörde iş gücü çoğunlukla yarıcılık veya ortakçılık diye adlandırılan sistemle sürdürülmektedir.  Bu sistem de yarıcılar aile bireyleri ile üretime ilişkin her türlü faaliyetini gerçekleştirmekte bunun karşılığında da ürün satışında belli bir pay almaktadırlar. Pay oranı yapılan antlaşmaya göre değişmektedir. Üretim masraflarının mal sahibi tarafından karşılanıp karşılanmamasına göre değişen miktarlarda ki pay 1/3 ile 1/5 arasında değişiklik göstermektedir. Bundan 10 yıl önce ortakçılar gelirin 1/5`ne çalışırken bugün seracılar gelirin 1/3`ne çalışacak ortakçı bulmakta zorlanmaktadırlar. Bunun temel nedeni de seracılığın eskisi kadar gelir getiren sektör olmaktan çıkmasıdır.

        Son 5 yıldır üretim girdilerinin fiyatları sürekli artarken ürün fiyatları yerinde saymaktadır.  İlaç, gübre, tohum fiyatlarında son 3 yıl içerisinde %35–40 artış yaşanırken seralarda yetiştirilen domates, biber, patlıcan ve hıyarın satış fiyatlarında bir değişim görülmemiş bazı ürünlerde ise geriye gidiş yaşanmıştır. Üretimde kullanılan enerji fiyatları sürekli arttığı için yeterince kazanamayan üretici seraları ısıtmakta zorlanmakta buda verim ve kalitenin düşmesine neden olmaktadır.  Girdi fiyatlarının sürekli artması üreticiyi daha düşük kalitede girdi kullanımına zorlamıştır. Bütün bu yaşananların doğal sonucu ise seracılık sektörünün daha az kazandıran bir sektöre dönüşmesidir. Sera sahibinin gelirinin düşmesi ortakçıya da yansımakta ve zor koşullarda üretim yapan bu insanlar ailelerini geçindirmekte ve karınlarını doyurmakta zorlanmaktadırlar. Benzer tablo topraksız kültür seracılığında da yaşanmaya başlanmış olup iş gücü ücret karşılığı sağlanan bu işletmeler kar edemedikleri için daha az girdi ve emeğe ihtiyaç duyan klasik seracılığa dönmeye başlamışlardır. Kısacası seracılık sektörü eski parlak günlerinden çok uzaktadır ve giderek kan kaybetmektedir.

           Entansif bir tarım kolu olan seracılık yoğun emek üzerinden yürümektedir. Bu emeği sağlayacak iş kolunu yaratmadığınız takdirde kendi ailesinin iş gücüyle üretimi sürdüren işletmelerin dışındakilerin ayakta kalması zor görünmektedir. Milyonlarca liralık yatırımla kurulan bu işletmeler Türk tarımı açısından çok önemlidir. Bugün sera işletmeleri iş gücü bulmakta ciddi anlamda zorlanmaktadır. Seracılar komşu illerimiz olan Burdur, Isparta, Konya, Uşak, Aydın gibi illerin dışında Doğu ve Güneydoğu Anadolu`nun en uzak illerinde bile ortakçı arayışına yönelmişlerdir. Ortakçılık payları 1/5`ten 1/3`e yükseltilmesine rağmen ortakçı sıkıntısı devam etmektedir. Dikimlerin yapıldığı bu günlerde bu sıkıntının aşılamaması üretimi ciddi anlamda sıkıntıya sokacaktır.

             11 milyon kişinin işsiz olduğu Türkiye`de, elektrik ve su parası ile konut ihtiyacı sera sahibi tarafından karşılanan bu iş kolunda çalışacak kişinin bulunamaması düşündürücüdür. Ortakçıların kazandıkları para ile yaşamlarının sürdürememeleri sadece çalışanlar değil sera sahiplerinin de çok ciddi anlamda sıkıntı çektiklerini ortaya koymaktadır.

             Çok yakında  "Satılık Köy Haraptar"  örneğinde olduğu gibi satılık seralar tabelalarını görmek istemiyorsak seracılık sektörünün mutlaka para kazandıran bir sektör haline getirilmesi şarttır. Bunun içinde verimi arttıracak tedbirler alınmalı, ihracatta yaşanan sıkıntılar aşılmalı, üreticinin ucuz ve kaliteli girdi kullanımı sağlanmalıdır. Ucuz enerji kaynaklarının seralarda kullanımı sağlanarak ürün kalitesi arttırılıp daha yüksek fiyattan iç ve dış alıcı bulması sağlanmalıdır. Üretim planlamasını sağlayacak piyasa aktörleri oluşturulmalı bunun içinde her şeyden önce de üreticilerin örgütlenmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde bugün ortakçı bulamayanlara kendi serasını ekip dikenlerde eklenecek ve seracılık sektörü tümden çökecektir. Bunun doğal sonucu Türkiye`nin en avantajlı tarım kollarından biri olan seracılık alanında da piyasanın yabancılara kaptırılmasıdır. Bunu yaşamak istemiyorsak alınması gereken tedbirler vakit geçirilmeden bir an önce hayata geçirilmelidir.

            Kamuoyuna ve yetkililere saygıyla duyurulur.

           

 

            Vahap TUNCER

            TMMOB

            Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı       

        

 

Okunma Sayısı: 1363