Yanlış tarım politikalarının eseri olarak Türkiye, temel gıda ürünlerinin temininde dahi dışa bağımlı hâle sürüklendi.

Zira bilim insanlarının uyarıları dinlenmedi.

Çiftçinin sesine kulak verilmedi.

Üretici yeterince desteklenmedi.

Köylünün ekip biçmeyi terk etmesi âdeta istendi!

Ardından da bereketli topraklar ranta kurban gitti!

Bakın herkesin gözü önünde daha yeni Bursa Yıldırım`daki Samanlı mahallesi talan edilmedi mi?

Şeftali ağaçları sözde lojistik merkez adı altında katledildi.

Kolektifler, çevre örgütleri, siyasiler Samanlı`daki büyük talan karşısında nedense pek bir sessizdi!

Akademik odaların, sözde lojistik merkezle ilgili yapılan plana karşı açtıkları davaya ulaşan bilirkişi raporunda "üst ölçekli planlara, imar mevzuatına, ilgili tarım mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı konusunda görüş birliğine ulaşılmıştır" denildi.

Mahkeme bilirkişi raporu doğrultusunda planı iptal ettiğinde Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan, kaçak pozisyonuna düşecek prefabriklerle ilgili yıkım talimatı verecek mi?

Büyükşehir Belediyesi`nin; Osmangazi, İnegöl, Gürsu, Karacabey ve Mustafakemalpaşa başta olmak üzere pek çok bölgede tarım alanlarını imara açmaya çalışan girişimlerine ne denilmeli peki?

Tutarsız ve vizyonsuz yerel siyasi irade tarafından plansızlığa mahkûm edilen Bursa`da ovanın kaçak üretim tesisleriyle dolması seyredildi.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Fevzi Çakmak`ın, yaptığımız görüşmede paylaştığı verilerle devam edelim şimdi:

"Bursa`nın genel arazi dağılımı içinde tarım arazisi 2006`da 417.420 hektarla toplam arazinin %38,34`ünü oluştururken, 16 yıl sonra yani 2022 senesinde 369.727,80 hektara düşerek %33,36` ya gerilemiştir. Yani son 16 yılda 47.692,20 hektar tarım arazisi, tarım dışına çıkarılmıştır. Tarım dışına çıkarılan bu arazilerin büyük bir kısmı yerleşim yerleri ve sanayi alanına dönüşmüştür. Ne yazık ki bu kadar verimli topraklara, iklim koşullarına sahip Bursa`da dahi tarım alanlarımızı koruyamadık."

Mevcut yerel yönetim anlayışıyla nasıl koruyabilirdik ki!

Çakmak`ın şu sözleri de ayrıca kayda değerdi:

"Nadasa bırakılan ve tarıma elverişli olduğu halde kullanılmayan arazi toplamı 94.700 hektar civarına çıktı. Yani Bursa`nın tarım arazisi varlığının yaklaşık %25`i ekilmiyor."

Çakmak`a göre arazilerin ekonomik işletme büyüklüğünde olmaması, sulama imkanlarından yararlanılamaması, arazilerin çok fazla hissedara sahip olduğu için kim tarafından ekileceğinin bilinmemesi, köyde toprağı işleyecek genç nüfusun kalmamış olması ve en önemlisi de tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliğinden ötürü çiftçinin zarar edeceği endişesi Bursa`da tarım alanlarının ekilmemesine yol açıyor.

Tarıma elverişli olup kullanılmayan arazi 20.654,00 hektar 2006`da.

2022`de ise Bursa`da 69.933,50 hektar tarıma elverişli olup kullanılmayan arazi var!

Çevre Düzeni Planı yapmaktan aciz yerel siyasi irade tarafından tarım alanları sürekli imara açılmaya çalışılırsa...

Kaçak depolar ve üretim tesislerine, şehir içinde sayısı 8 bini aşan düzensiz sanayiye göz yumulursa...

Mevcut girdi maliyetleriyle tarım alanlarının ekilmemesi hiç de şaşırtıcı değil sanki!

Haber: Yaman KAYA

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.