Üretimde desteksiz bırakılan, bu yıl hemen hemen her üründe zarar eden ve hasat dönemini düzenledikleri eylemlerle seslerini duyurmaya çalışarak geçiren çiftçiler, ekim döneminde de pek çok sorunla baş başa bırakıldı.

Çiftçi isyanlarına kulak tıkayan iktidar, tarımdan uzaklaştırılan üreticinin arazisine göz koydu.

Tarımda iki yıl işlenmeyen arazilerin zorla kiraya verilmesi uygulamasında, ekim dönemi henüz bitmeden tespit çalışmaları başladı. Kimi muhtarlıklara, mahallelerindeki atıl tarım arazilerinin tespiti için yazı gönderildi. Muhtarların hazırlayacağı listelerin, İlçe Tarım Müdürlüklerinin Atıl Arazi Tespit Komisyonu’na gönderilmesi için talimat verildi.

ŞİRKETLERE TEŞVİK VERİLEBİLİR

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, temel sorununu tarımsal üretimden kopma noktasına getirilen çiftçiler olduğunu ifade etti. Suiçmez, “Üretici kazanırsa, kâr ederse tarlasını bahçesini boş bırakmaz. Kazanamazsa her yıl ekemez. Bu yıl her üründe zarar etmiş halde üretici, devletten de yeterli desteklemeyi göremedi. Destekler yetersiz, ödenme tarihleri geç, üreticiyi destekleyecek bir adım yok… Borç içinde üretim yapılmaya çalışılıyor. Üretim araçlarını borçları karşılığında ipotek ettiren üretici bunları da bir bir kaybetmeye başladı” dedi.

Suiçmez, tarım arazilerinin boş kalmasının kaçınılmaz hale getirildiğinin altını çizerek, “Bu durumda da arazinin boş kalması işten değil. Arazi boş kalıyor, çiftçi zarar ediyorsa, arazileri kiralayan şirketler nasıl kâr edecek? Onlar da mı zararına üretim yapacak, yoksa yeni teşviklerle desteklenecekler mi? Bu soruların cevabını da çok geçmeden göreceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.

ARAZİLER KİME GİDECEK

Arazisi zorla kiraya verilen çiftçilerin gelir elde edeceği iddiasını da yalanlayan Suiçmez, bu gelirden çoğunlukla kentlerde yaşayan tapu sahiplerinin faydalanacağını hatırlattı.

Zorla kiralamanın kimlere yapılacağı da tartışma konusu oldu. Suiçmez'e göre arazilerin şirketlere verileceği şüphesiz: “Araziler, köy ve civarlarındaki gerçek ve tüzel kişilere verilecek, dendi. Ancak gerçek kişiler zaten üretimden zarar ettiği için arazisini boş bırakıyor. Bu durumda tüm kiralama şirketler üzerinden yapılacak.”

Kiralamada özelleştirme riskine de dikkat çeken Suiçmez, “Devletin kendi arazilerini kiraya açmasının da belli riskleri var. Bu kiralamalar uzun vadede özelleştirmelerin de önünü açacaktır” dedi.

Uygulamanın bir diğer riski de sömürünün önünü açması. Uygulamayı yargıya taşıyacaklarını ifade eden Suiçmez, özellikle mülteci işçilerin bu şirketler için çalıştırılabileceği riskine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Şu an üretimde işçi krizi de yaşanıyor. İşçilik maliyetleri yüksek, çoban yok, tarım işçisi bulunamıyor. Şirketler bu arazilerde kimleri çalıştıracak, belli değil. Bizi endişelendiren, iktidarın mülteci ve göçmenleri ucuz işgücü olarak bu şirketlerin sömürüsüne açık hale getirmesi.

YÖNETMELİK NE DİYOR?

Yönetmelik, mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait ve üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerinin, Bakanlıkça tarımsal amaçlı sezonluk olarak kiraya verilmesini kapsıyor. Bu araziler, Bakanlık tarafından sezonluk olarak kiraya verilecek. Kiralama Yönetmeliği, taşınmaz maliklerinin araziler üzerinde söz hakkı olmasını da engelliyor. Kira sözleşmesi, arazi sahibi tarafından feshedilemiyor. Tespit edilen araziler, çiftçinin onayı aranmaksınız kiraya verilecek.

Geçtiğimiz ay Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, “Sanayici planını yaptı, devlet bize yer gösterecek” açıklamasında bulunmuştu.








Haber: Melisa AY

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.