BİRGÜN GAZETESİ: TARLADA ÖLÜMCÜL VİRÜS: İTHALAT- 15 0CAK 2019

BİRGÜN GAZETESİ: TARLADA ÖLÜMCÜL VİRÜS: İTHALAT- 15 0CAK 2019
MERKEZ
15.01.2019

"Tarım alanları yandaş müteahhitlere ranta açılan Türkiye'de tarım yok olmanın eşiğine geldi. Dünyadaki en büyük tarım arazisine sahip 20. ülke olan Türkiye'de AKP'den önce üretim yapılan Konya Ovası büyüklüğünde ekili alan artık ekilmiyor."

 

Bir zamanlar tarımda kendisine yeten ülke konumundaki Türkiye’de tarım kesimi yaşam mücadelesi veriyor. AKP döneminde Türkiye’de tarım üreticisi uluslararası gıda devleri ile rekabete zorlandı. Tarım ve Orman Bakanı Osman Pakdemirli ise “paramız var ki ithalat yapabiliyoruz” diyerek tarım krizine teşhis koymaktan uzak olduğunu gösterdi. Uzmanlar ise uyarıyor: Yerli üreticiyi korumadan hesapsızca yapılan ithalat tarımı bitiriyor.

2018’DE NÜFUS ARTTI TARIMSAL ÜRETİM AZALDI

Tarımsal üretim miktarları, 2018 yılında bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 5,8, sebzelerde ise yüzde 2,6 azaldı. Azalan üretime karşılık nüfus artışı sebebiyle tarımsal üretime ihtiyaç arttı. Bu sebeple Türkiye, ihtiyaç fazlasını ithal ediyor. Ancak ithalat tüketicinin sorununu kısa sürede çözse de üretici uluslararası gıda tekelleri ile rekabet etmek zorunda kalıyor.

ÜRETİM ALANLARI İMARA AÇILIYOR

Öte yandan yıllardır verimli topraklara sahip olması ile övünülen Türkiye’de tarımsal üretim yapılan alanlar AKP döneminde daraldı. Tarımda planlama yerine kısa vadeli popülist uygulamalarla ezilen çiftçi, üretim yaptığı alanları terk ederken bu alanlar, imara açılarak inşaat rantına kurban gidiyor. Örneğin, 2004 yılında 93 milyon dekar alanda buğday üretimi yapan Türkiye, 2018 yılında 76 milyon dekar alanda buğday üretimi gerçekleştirdi. Buğday üretimi yapılan araziler yüzde 18 oranında azaldığı için artan nüfusun buğday ihtiyacı ithalat ile karşılanıyor. Ayrıca ithalat yönelimi yalnızca buğdayla sınırlı değil. 2018 Ocak-Şubat-Mart döneminde kırmızı et ithalatında yüzde 675, canlı hayvanda yüzde 142, buğdayda yüzde 148 artış yaşandı. Dışa bağımlılık ise dolara olan ilgiyi arttırıyor.

“ÇİFTÇİMİZ NEDEN ÜRET(E)MİYOR”

Tarım krizi sürerken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) geçtiğimiz hafta “çiftçimiz neden üret(e)miyor” başlıklı bir rapor yayımladı. İthalata bağımlılığa dikkat çekilen ZMO raporunda şunlar kaydedildi: “ Tarımsal üretimimizin talebi karşılayamaması nedeniyle her geçen gün artan tarımsal ithalat, gıda güvenliği ve ülkemizin dışa bağımlılığını artırmakta, çiftçilerimizin kârlı bir üretim yapamayarak üretim süreçlerinin dışında kalmasına yol açmaktadır.” 

Yayımladığı raporda tarımsal üretimdeki düşüşün nedenini sorgulayan ZMO, temel sorunun girdi fiyatlarındaki yükselme ve çiftçinin kazanamaması olduğunu tespit etti.

GİRDİ FİYATLARI, TÜKETİCİ FİYATINDAN HIZLI ARTIYOR

İthalata bağımlılık arttıkça çiftçinin bir gözü dövize bakıyor. Döviz kurundaki değerlenme yüzünden maliyetleri artan tarım kesimi, bu maliyetleri fiyata yansıtamıyor. 2015 yılı Aralık ayı sonunda 1 kilo kıyma fiyatı ile 29 kilo besi yemi alınabilirken, 2018 yılı sonunda 22,8 kilo besi yemi alınabildi. Aynı şekilde 2015’te 1 kilo kıyma fiyatı ile 41,2 kilo mısır alınırken, bugün 31,22 kilo mısır alınabiliyor. Aynı dönem içinde 1 kilo kıyma fiyatıyla alınabilecek motorin miktarı 6,8 litreden 4,9 litreye düştü. Geliri azalan çiftçi ise üretimden vazgeçiyor ve şehre göç ediyor.

KONYA OVASI BÜYÜKLÜĞÜ KADAR TARIM ARAZİSİ ARTIK EKİLMİYOR

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana ülke nüfusu 65 milyondan 81 milyona yükseldi. Bununla beraber gıda ürünü ihtiyacı da arttı. Ancak tarım ürünü yetiştirilen ekili alan AKP dönemi boyunca artmak bir yana yüzde 13 azaldı. 2002 yılında 17,9 milyon hektar ekili alan bulunurken, 2018 yılında ekili alan 15,4 milyon hektara geriledi. AKP’den önce ekim yapılan alanlar 2018 yılına dek 2,5 milyon hektar azaldı. AKP döneminde azalan ekili alan büyüklüğü Konya Ovasındaki toplam tarım arazisinden fazla.

MISIR İTHALATI 10 KAT ARTTI

Türkiye 2017 yılında ilk 3 ayda 103 bin ton mısır ithalatı için 30.3 milyon dolar öderken 2018’de aynı dönemde ithalat 10 kattan daha fazla artarak 1 milyon 41 bin tona ulaştı. Bu ithalat için ödenen tutar ise 206,1 milyon dolar.

İTHAL ETMEDİĞİMİZ 5 ÜRÜN KALDI

Türkiye AKP döneminde tarım ürünlerinin hemen hepsinde ithalata ihtiyaç duyar hale geldi. Türkiye sadece 5 tarım ürününü ithal etmiyor. Bunlar;

Fındık
Fıstık
Üzüm
Kkayısı
Narenciye

2002’DE ÜRETTİĞİMİZİN ALTINDA SOĞAN ÜRETİYORUZ

Türkiye, temel gıda ürünlerinde 16 yıl önceki tarımsal üretimin dahi altında kaldı. 2002 yılında 65 milyon için 2 milyon ton kuru soğan üreten Türkiye 2018 yılında 81 milyon için 1,9 milyon ton kuru soğan üretimi gerçekleştirdi.

ÖZBEKİSTAN’DAN BİBER İTHALATI

Artan gıda ithalatına ilişkin CHP milletvekili Levent Gök, Tarım ve Orman Bakanı Osman Pakdemirli’ye soru önergesi sundu. Önergede Türkiye’nin aslında ihracat kalemi olan kırmızı biber için Özbekistan ile 350 milyon dolarlık ithalat anlaşması imzaladığını vurgulayan Gök, Uzun vadede milli tarım ve hayvancılığa büyük darbe vuracak ticari kararların ve hamlelerin Türkiye’nin ulusal çıkarlarına uygun olarak şekillendirilmesi gerektiği vurguladı. Gök, şu soruları sordu;

1. 2017 ve 2018 yıllarında Türkiye iç piyasasında karşılanamayan kırmızı biber talebi kaç tondur?

2. 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında Türkiye’de üretildiği halde ithal edilmeye başlanan veya ithalat hacmi artan gıda ürünlerini açıklar mısınız? Bu ürünler 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında Türkiye’de hangi miktarlarda üretilmiştir?

3. 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında Türkiye’de üretildiği halde ithal edilen gıda ürünlerine kaç Türk Lirası ödenmiştir?

4. 2019 ve 2020 yıllarında ithalatına başlanacak ve ithalat hacminin artırılacağı gıda ürünlerini açıklar mısınız?

 
 
 
 Haber: OZAN GÜNDOĞDU
 
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız. 
 

Okunma Sayısı: 513
Fotoğraf Galerisi