BİTKİMİZİ, HAYVANIMIZI, İNSANIMIZI SUSUZ BIRAKAMAZSINIZ!

BİTKİMİZİ, HAYVANIMIZI, İNSANIMIZI SUSUZ BIRAKAMAZSINIZ!
ÇANAKKALE
23.03.2018
 

Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubemiz, 17 Mart 2018 Cumartesi günü,  “Çanakkale Yerelinde Kuraklık, Su kaynakları ve Tarımsal Ürün Deseni” konulu bir çalışma toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda konuyla ilgili alanlarda uzman üye meslektaşlarımız bir araya gelerek “Çanakkale’nin suyu“ tartışıldı. 

Çalışma Toplantısı Sonuçları Şöyledir:

Toplantıda öncelikli olarak küresel iklim değişiminin Çanakkale’de etkili olup olmadığı sorusuna yanıt arandı. Çanakkale Meteoroloji Müdürlüğü’nde görevli meslektaşımız, 1930’lı yıllardan bu yana takip edilebilen yıllık ortalama sıcaklıklarda 1,5 °C’lik bir artışın olduğunu, bu durumun yıllık ortalama minimum sıcaklıkların yükselmesinden kaynaklandığını gösterdi. Sorun, iklimsel değişim nedeniyle Çanakkale’nin yeterince “soğuyamamasından” kaynaklanıyor. Bu değişimin sonucunun en önemli etkisi kar yağışlarının azalmasıdır. Öte yandan yıllık ortalama yağış miktarı açısından anlamlı bir değişim olmamasına karşın yıllara göre yağışlı gün sayıları azalmıştır. Bu bulgular yağış rejiminde kaymalara işaret etmektedir. Yağışlı günler arası sürenin artışı belli dönemlerde belli ürünler için kuraklık anlamına gelir. Nitekim İlimizde 2016 yılı sonbahar yağışlarının gecikmesi meralarda otun yetişmemesine neden olmuş, hayvancılık olumsuz olarak etkilenmesine karşın 2017 yılı ilkbahar yağışları diğer tarımsal mahsullerde, o yıl için önemli bir olumsuz değişimin önüne geçmiştir.

Barajlarla ilgili yapılan değerlendirmede Bakacak Barajı ile Akçapınar, Aşağı Okçular ve Dümrek göletleri dışında genellikle sorun olmadığı, adı sayılan baraj ve göletlerin ise yıllardır dolmadıkları ifade edilmiştir. Ancak bu baraj ve göletlerin neden dolmadıkları konusunda net bir şey söylenememektedir. Öte yandan yükseklere yağan karın doğal bir su deposu vazifesi görmesi nedeniyle İlimiz genelinde kar yağışlarının azalması önemli bir olumsuzluktur. Zira yüksek yerlere düşen kar, erken yaz dönemine kadar barajlarımızı beslemektedir.

Toplantıya katılan uzmanlarımızın yeraltı suları konusunda yaptıkları değerlendirme ise endişe verici boyutlardadır. Kuyu sayısındaki artış nedeniyle yeraltı sularından yararlanmak için açılan kuyularda suya ulaşabilmek için her geçen yıl daha da derine inmek zorunda kalınmaktadır. Açılan kuyular içerisinde ne yazık çok sayıda izinsiz kuyu bulunmaktadır. Özellikle denize yakın veya deniz seviyesindeki yerlerde açılan kuyuların derinleşmesi, bu yeraltı aküferlerine tuzlu suyun dolmasına neden olabilecektir. Bu aküferlere bir kere deniz suyu girerse buraların tatlı suya tekrar kavuşması olanaksızdır.

Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı son birkaç yıldır desteklenecek ürünleri havza bazlı ürün destekleme modeli temelinde belirlemektedir. Havza bazlı destekleme modeli iklim, toprak, topoğrafya ve su kısıtı verilerinin bilimsel analizine dayanmaktadır. Ancak İlimiz açısından bu anlamda desteklenebilecek bazı tarımsal ürünlerin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın havzalarda desteklenebilecek ürün sayısı kısıtlamasına takıldığı anlaşılmıştır. Çalışmanın özü olabildiğince bilimsel olmasına karşın siyaset ve muhtemelen ekonomi bu bilimselliği bozmaktadır.

Türkiye’nin su zengini olmadığı resmi ağızlardan ifade edilmektedir. Her ne kadar şu anda su yetersizliği Çanakkale için akut bir durumda değilse de Odamızca yapılan çalışma yakın gelecekte bu anlamda sorun yaşanılabileceğini göstermiştir. İnsanca yaşamak için gerekli olan faaliyetlerde su yönetimini, bir damla israf etmeyecek şekilde düzenlememiz gerekmektedir. Bu anlamda Çanakkale’mizin, yaşamın sürdürülebilirliği için gereksiz faaliyetlerde kullanılabilecek bir damla fazladan suyu yoktur. Dolayısıyla tonlarca suyu bizce gereksiz olarak kullanacak olan metalik madencilik faaliyetleri ilimiz için önemli bir tehdittir. Termik santraller ve metalik madencilik faaliyetleri yalnızca yaşamımızı sürdürebilmek için elzem olan suyumuzu kullanmakla kalmıyor, çevreyi kirleterek, ormansızlaştırarak yağışların da azalmasına ya da düzensizleşmesine neden oluyor.

 

Okunma Sayısı: 448
Fotoğraf Galerisi