"BİTKİSEL YAĞDA HAMMADDE AÇIĞI DEVAM EDİYOR" MEMLEKET, HAKİMİYET, PUSULA.....

"BİTKİSEL YAĞDA HAMMADDE AÇIĞI DEVAM EDİYOR" MEMLEKET, HAKİMİYET, PUSULA.....
KONYA
22.04.2014

ZMO Konya Şube II. Başkanımız Prof. Dr. Süleyman SOYLU, üretimdeki artışa rağmen Türkiye`de bitkisel yağ açığı ile ham maddede dışa bağımlılığın devam ettiğini söyledi.

 

Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şubesi II. Başkanımız S.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman SOYLU, Türkiye‘de bitkisel yağ üretiminin tüketimi karşılayabilmesi ve çiftçilerin emeğinin karşılığını alabilmesi için uygulanan teşvik politikası kapsamında yağlık ayçiçeğinde devlet destekleme alımlarının 1969 yılında başladığını belirtti.

Bitkisel yağ sanayinin temel sorununun "ham maddede dışa bağımlılık" olduğunu anlatan SOYLU, "Ülkemizde bitkisel sıvı yağ tüketiminin önemli bir kısmını ayçiçek yağı oluşturmaktadır. Yurt içinde tüketilen 700 bin ton civarındaki ayçiçek yağının sadece 400-450 bin tonu yerli üretimden karşılanmaktadır. Ülkemiz yağlık ayçiçeği kırma kapasitesi 1-1,5 milyon ton seviyesinde olup, ham madde yetersizliği ve ithal ham ayçiçek yağı ile rekabet edilememesi nedeniyle bu kapasitenin en fazla yüzde 50‘si aktif olarak kullanılabilmektedir" dedi.

Yağ açığının yağlık ayçiçeği tohumu ya da ham ayçiçek yağı ithalatı yoluyla kapatılmaya çalışıldığını vurgulayan SOYLU, şunları kaydetti:

"Ham madde açığının kapatılması için ayçiçeği ekim alanlarında da önemli artışlar gerekiyor. Bu sebeple Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ayçiçeği, prim ödenen bitkiler arasına alınarak, üreticiye kilogram başına destekleme primi ödenmektedir. Türkiye‘deki ayçiçeği ekim alanlarının çoğunluğu Trakya‘da olmasına rağmen, Konya çevresinde özellikle son yıllarda önemli artış göstermiştir. Konya, gerek yağlık gerekse tohumluk ayçiçeği tarımı açısından önemli avantajlara sahip. Konya‘da 2011‘de 234 bin dekar alanda yağlık ayçiçeği ekimi varken, bu alan 2013 yılında 671 bin 170 dekar olmuştur. Yağlık ayçiçeği için kilogram başına 2011 yılı için 23 kuruş devlet desteği mevcutken, bu destek 2013‘te 24 kuruş olmuş, 2014 için de 30 kuruş olacağı tahmin edilmektedir."

Konya‘da belirleyici faktör "su"

ZMO Konya Şube II. Başkanımız Prof. Dr. Süleyman SOYLU, Konya çevresinde katma değeri yüksek tarla bitkileri üretimini kısıtlayan en önemli faktörün "su" olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu yüzden KOP Bölge Kalkınma İdaresi, bölgede katma değeri yüksek tarla bitkileri konusunda planlama yaparken, birincisi kuru tarım alanları, ikincisi ise toplamı 532 bin 564 hektar olan sulu tarım alanları için planlama yapmak gerekmektedir. KOP bölgesinde 932 bin 359 hektar dolayında nadas alanı mevcut. Bu arazi, toplam tarım arazisinin yaklaşık yüzde 32‘sini oluşturmaktadır. Bu oran gerek Konya‘daki gerekse Türkiye genelindeki nadas arazi oranının çok üstündedir. Bu alanları üretime kazandırdığımız zaman ülke tarımına çok büyük katkı yapacaktır."

Planlanan destekler gelirse açık kapanacak

Kuru tarım yapılan alanlarda buğday ve arpa dışında, dışarıya önemli miktarda dövizin ödendiği yağlı tohumlar konusunda yetiştirebilecek en önemli ürünün aspir olduğunu, sözleşmeli aspir üreten çiftçiye bu yıl dekar başına 10 lira ve kilogramına 45 kuruş destek verilmesinin planlandığını ifade eden SOYLU, "Planlanan desteklemelerin hayata geçmesi durumunda ülkemizde gerek ayçiçeği gerekse aspir üretimi konusunda önemli üretim artışının yakalanacağını ve bu ürünlerde dışa bağımlılığımızın azalacağını tahmin etmekteyiz" diye konuştu.

 

Okunma Sayısı: 298
Fotoğraf Galerisi