BİYODİZELLE İLGİLİ İLK ÇALIŞMAYI ATATÜRK YAPTI - CUMHURİYET TARIM

MERKEZ
08.01.2008

Biyoyakıtlar ve Biyoyakıt Teknolojileri Sempozyumu

 

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ve Kimya Mühendisleri Odası‘nca ortaklaşa düzenlenen "Biyoyakıtlar ve Biyoyakıt Teknolojileri Sempozyumu", 12-13 Aralık 2007 tarihlerinde Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Akademi Salonu‘nda gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında konuşan Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkam Mehmet Besleme, Türkiye‘nin enerji konusundaki ithalat bağımlığının büyük sıkıntı yarattığına işaret etti. Besleme, alternatif enerji kaynaklarından olan biyoyakıtlar konusunda gerçekçi strateji ve planlama yapılması, hammadde olarak yerli tarımsal ürün kullanılması, yerli üretim ve istihdama öncelik verilmesi ve ulusal teknoloji için ARGE çalışmalarının özendirilmesi gerektiğini belirtti.

Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Küçük, tarım ve ormancılık artıklarından elde edilen ikinci nesil biyoyakıtların günümüzde giderek öne çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Enerji tarımı ve ormancılığı ile ABD ve A.B.de olduğu gibi gıda tarımı dışı kalmış arazilerin değerlendirilmesi, kırsal istihdam ve kalkınma ile gıda ve enerji güvenliği sorunlarının çözümüne katkıda bulunabilecek, kuraklaşma ile sıcak stresi altında verim sağlayabilecek ve kirleticiliği, sera etkisi asgariye indirilmiş biyokütle enerjisi uygulamalarına gerek olduğu açıktır. Örneğin ülkemiz net yağlı tohum, ham yağ ve kanatlı yemi ithalatçısı olarak nasıl bir biyoyakıt politikası uygulamalıdır sorusuna yanıt aramak durumundayız." Türkiye‘de biyodizel ile ilgili ilk çalışmanın 1934 yılında bizzat Atatürk tarafından yapıldığını anımsatan Küçük, "AOÇ‘de bitkisel yağlardan biyodizel üretimi yapılmış, fakat diğer sektörlerde de olduğu gibi sanayi politikalarımızın değişmesi nedeniyle üretim devam etmemiştir. Çok sonraları Köy Hizmetleri tarafından yaygınlaştırma amacıyla geliştirilen ve pilot biyogaz tesisini içeren çalışma da yarım kalmıştır" dedi.

Ziraat Mühendisleri Odası II. Başkanı Dr. Turhan Tuncer, ülke üreticisinin bir taraftan ÖTV ve KDV‘lerle dünyanın en pahalı mazotunu tüketirken, diğer taraftan fosil yakıt kullanımı nedeniyle hiç istemeden yerkürenin ısınmasına katkıda bulunduğuna işaret etti. Su kaynaklarımızın hızla azaldığını ve kirlendiğini, çevre felaketleri, kuruyan göller ve çölleşen toprakların sıradan görüntülere dönüştüğünü anlatan Tuncer, "Sürdürülebilir olmayan bu gidişin bir an evvel tersine çevrilmesi, tüm insan etkinliklerinin doğayla ve çevreyle dost bir zemine oturtulması gerekiyor. Başka bir deyişle, kapitalizmin sınır tanımaz kar hırsının dizginlenmesi, bu alanda sürdürülen bilinç kaymasının sonlandırılması zamanı geldi geçiyor" dedi.

Biyoyakıtlarm yenilenebilir enerji kaynağı niteliğiyle, bu alanda kullanılabilecek umut verici bir araç niteliğinde olduğunu anlatan Tuncer, şu görüşleri dile getirdi: "Üretici bir taraftan kendi ürettiği ürünün enerjiye dönüştürülmesi kapsamında ürününe talep sağlayacak, bunun yanında enerji maliyetini yarıya yakın düşürecek; diğer taraftan bir doğa faaliyeti olan tarımsal etkinliği ile çevreyi-yerküreyi tahrip etmeyecek. Bu olumlu çerçeveye karşın, biyoyakıt hammaddesinin yurtiçi üretimle karşılanmasında yaşanan yetersizlikler ortadadır. Dışalıma dayalı bir biyoyakıt sanayi gelişimi, ulusal yararlara uygun sonuçlar üretemez. Bunun için, Türkiye‘nin sulanabilir alan varlığının yatırımlar yoluyla artınlması ve sağlıklı bir üretim planlamasının gerçekleştirilmesi gerekir."

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Yavuz Cabbar da, biyoyakıtlar konusunda 7 yılda önemli aşamalar kaydedildiğini, ancak şu anda kurulu bulunan işletmelerin kapasitelerinin, bu alandaki ihtiyaçtan çok daha fazla olduğunu belirtti.

Açılış konuşmalarının arından Fransa Ulusal Bilimler Araştırma Merkezi‘nden Prof. Dr. İskender Gökalp, "Enerji Sorunu ve Türkiye" konulu bir sunum yaptı.

Alanında uzman akademisyenler, bürokratlar ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin konuşmacı olarak yer aldığı sempozyumda, günümüz ve gelecekteki teknolojik gelişmeler açısından önemli bir potansiyel vaat eden biyoyakıtlar konusu tüm yönleriyle tartışıldı. Sempozyumda, "Biyoyakıtlar, Mevzuat, Standardizasyon; Sürdürülebilir Hammadde Arz Güvenliği; Biyoyakıtlann Isınma ve Elektrik Amaçlı Kullanımı; Ulaştırma Sektöründe Biyoyakıtlar; Biyoyakıtlar ve Çevre" başlıklı oturumlar ile "Teknolojik Gelişmeler ve AR-GE" konulu panel gerçekleştirildi.

Okunma Sayısı: 525