BU BÜTÇEYLE YAŞANMAZ!
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz Mecliste görüşülmekte olan 2024 Yılı Bütçe Kanunu çalışmaları üzerine 5 Aralık 2023 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
BU BÜTÇEYLE YAŞANMAZ!
2024 yılı Bütçe Kanunundan, emeği ile geçinenler için daha fazla yoksulluk, daha fazla borç yükü çıktı.
İktidarın ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak tariflediği, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının hemen başında, sermaye gruplarının daha da zenginleşebilmesi için, hazırlanan bütçe ile halk daha da derin bir yoksulluğa itilmektedir.
Ülkemizin Hali Ortada
İşsizlerin sayısı 9 milyona ulaştı. Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz, ülkemiz OECD ülkeleri içinde resmi enflasyonu en yüksek ülke konumunda.
Tüm dünyada gıda enflasyonu düşerken bizde artmaya devam ediyor. OECD ortalaması %8 iken, biz %72 ile bunun tam 9 katı gıda enflasyonu yaşıyoruz.
Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayanmış durumda. 85 milyonluk nüfusun 51 milyonu açlık sınırında, 32 milyonu ise yoksulluk sınırı altında bir yaşam savaşı veriyor. Çünkü ülkede emeklilerin yarısı en düşük aylık olan 7 bin 500 TL’ye, çalışanların çok büyük bir kısmı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda.
Düşünün ki, 4 kişilik bir ailede tüm fertler asgari ücretle çalışsa bile yoksulluk sınırına ulaşamıyor. Çünkü artık asgari ücret ortalama ücrete dönüşmüş durumda. Özellikle büyükşehirlerde, en düşük ev kirası bile neredeyse asgari ücreti aşar hale geldi.
Artan ekonomik kriz karşısında halkın güvenceli bir geleceğe sahip olması, insanca yaşayabilmesi mümkün değildir.
Acı Reçete Emekçi Halka Kesilemez!
En temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için bile borçlanır hale geldik. Geçen yıla göre kredi kartı borçları iki buçuk kat arttı. Bugün her 100 kişiden 12’si borcunu ödeyemediği için yasal takipte.
İktidar, hazırlanan bütçe için, Türkiye`nin ekonomik hedeflerinin gerçekleştirilmesine de önemli bir katkı sağlayacağını, teklifin, ekonomik anlamda birçok kolaylığı, vergisel muafiyeti, indirimi ve indirim iptallerini beraberinde getirirken, birçok alanda kayıt dışıcılıkla mücadeleyi esas aldığını iddia ediyor.
Oysa durum tam tersidir. Bu bütçeyle birlikte enflasyon farkı ödemesini kaldırmak hedefiyle; ücretler gerçekleşen enflasyona göre değil, hedeflenen enflasyona göre arttırılmaktadır.
Emekli olma yaşı yükseltilip, emekli aylıkları daha da düşürülmektedir. Sosyal harcamalara, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerine yapılan harcamalar azaltılıp, özelleştirmeler ve piyasa kuralları tüm hızıyla sürdürülmektedir.
Halka göz göre göre yalan söyleniyor!
İktidarın ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefiyle, ‘yeni ekonomik program’ diye anlattıkları, özünde yeni bir sömürü programından başka bir şey değildir.
Yoksulluğun ve açlığın kural haline geldiği bir düzen adım adım inşa edilirken hazırlanan bütçe ile vergi yükü gelmiş geçmiş tüm bütçelerden daha ağır bir şekilde halkın sırtına yüklenmektedir.
Bütçe Kanunu’na göre toplanacak vergiler geçen yıla göre tam %132 artırılmaktadır. Dahası, ÖTV %175, Gelir Vergisi %140, KDV %120, Damga Vergisi %160, Şans Oyunları Vergisi %320 artırılarak halk vergi yükü altında ezilmektedir.
İktidar, vergiyi tabana yaymaktan bahsederken, halka kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alacağının üzerini kapatmak istiyor. Böylece halk vergi yükü altında ezilirken sermaye grupları, holdingler, şirketler bir asgari ücretli kadar bile vergi vermeden her gün zenginleşmeye devam edecek.
Vergilerimiz nereye Gidiyor?
2006 yılında %40 olan genel kamu hizmetlerine ayrılan pay, bu bütçede %29’a indirilmektedir.
Din hizmetleri ve yaygın din eğitimine 2023 yılında 31 milyon 495 bin lira olarak ayrılan ödenek, 2024 yılında; 79 milyar 718 bin liraya yükseltilmektedir. Buna karşılık İnsan Hakları için öngörülen pay 474 milyon lira seviyesinde kalmaktadır.
Eğitime ayrılan bütçenin bir bölümü ÇEDES gibi projelerle tarikatlara, cemaatlere, vakıflara aktarılırken, sağlığa ayrılan bütçenin 84 Milyar TL’si yani günlük 229 milyonu, hasta garantisi verilen şehir hastanelerine gidecektir.
Özetle 2024 yılı bütçesinin halkın refahını sağlayacak veya yaşamını bir nebze olsun kolaylaştıracak hiçbir özelliği yoktur. Halkın emeğinin ürünü olan gelirler, bütçe ve burada değinmediğimiz bütçe dışı yollarla yandaş sermaye grupları ile yerli ve yabancı sermayeye aktarılacaktır.
Çözüm Halk İçin Bütçe!
Halk için bütçe, halkın bütçe yapma hakkının elde edilmesiyle, toplumsal mücadelelerle elde edilebilecek bir kazanım olacaktır.
- Toplumsal gereksinimleri esas alan, planlı bir üretim ekonomisi, toplumsal kalkınma ve refaha yol açacak üretim ve yatırımlar için,
- Sanayi ve tarımın ithalattan/dışa bağımlılıktan kurtulması için, yeraltı-yerüstü kaynaklarımızın ülkemiz ve insanımızın refahına yönelik değerlendirilmesi için,
- Bilimin ve tekniğin rehber alınması, ülkenin teknolojik alt yapısının güçlendirilmesi, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı meslekli bilgi birikimini ülke kalkınmasına seferber etmek için,
- Halkımızın insanca koşullarda yaşaması için, işsizlik ve yoksulluğun yok edilmesi için,
- Vahşi çalışma koşulları ve sefalet ücretlerinin yok edilip güvenceli ve tam istihdamın sağlanması için,
- Doğal çevrenin korunması ve halk sağlığı için,
- Eğitim ve sağlığın her düzeyde parasız olması için,
- Kültürel ve sportif gelişim için, insani gereksinimler içinde yer alan eğlenme-dinlenme haklarımız için,
- Sağlıklı kentleşme, insanca barınma ve ısınma koşulları için,
- Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için,
- Halkın aydınlanması ve laiklik için, demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve halk egemenliği için,
Kısaca toplumsal gönenç için, insan onuruna yakışır bir yaşam için, insanca yaşanacak bir ülke için, bugünümüz ve geleceğimiz için mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz.
Emin KORAMAZ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı