BU İKTİDAR NE DENİZ, NE AĞAÇ VE DE MERA BIRAKTI - HÜRRİYET
YALÇIN BAYER
TBMM Genel Kurulu`nda Torba Yasa`ya eklenen AKP`nin önergesiyle mera, yaylak ve kışlakların kiralama yoluyla imara açılmasına olanak sağlandı. Düzenlemeye sert tepki gösteren Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Dr. Turhan Tuncer, mera ve yaylakların beton yığınına dönüşeceğini öne sürdü. Aynı yasaya eklenen bir başka maddeyle de, köylerde inşa edilecek yapılar ile ilgili ‘yapı ruhsatı aranmaması` istisnasının, ‘köyde oturma` şartı olmadan herkesi kapsamasının sağlandığına işaret eden Tuncer, "Özellikle kıyı şeridindeki köy yerleşim alanları ve çevreleri, tarım arazilerinin özellikleri dikkate alınmaksızın tümüyle ranta açılacaktır" uyarısında bulundu.
TBMM Genel Kurulu`nda görüşmeleri süren Torba Yasa`ya hükümetin önerisiyle eklenen mera ve yaylaklarla ilgili madde kabul edildi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Dr. Turhan Tuncer ise düzenlemeye sert tepki gösterdi.
MESLEK ODALARI HEDEFTE
AKP iktidarının bir kez daha anayasa, yargı, meslek hukuku ve etik kuralları yok sayarak kamu yararına hizmet eden TMMOB ve bağlı odalarını işlevsizleştirmeye ve böylece haksız uygulamalarına karşı yükselen muhalif sesleri susturmaya çalıştığını öne süren Tuncer, konuyla ilgili açıklamasında; iktidarın meslek odalarını zayıflatarak ortadan kaldırmayı hedeflediğini öne sürdü.
17 Ağustos 2011 tarihinde çıkartılan 648 sayılı KHK ile İmar Kanunu`na bir madde eklenerek, "Mera, yaylak ve kışlakların uygun görülen kısımlarının, tapuda Hazine adına tescillerinin yapılması ve kamu hizmetleri için gerekli olanlar dışındakilerin, talep sahiplerine bedeli karşılığında 29 yıla kadar tahsis edilmesine" olanak sağlandığını anımsatan Tuncer, düzenlemeyle ayrıca, mera, yaylak ve kışlakların, turizm merkezleri ile kültür ve turizm gelişim bölgeleri kapsamında kalan kısımlarının 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu çerçevesinde kullanılmak ve değerlendirilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilmesinin de öngörüldüğünü belirterek, "aynı KHK ile 3194 sayılı İmar Kanunu`nun 27. maddesi değiştirilerek, köylerde inşa edilecek yapılarla ilgili olarak daha önce sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlar için geçerli olan ‘yapı ruhsatı aranmamasına` yönelik istisna, herkesi kapsayacak şekilde genişletilmişti" diye konuştu.
MERALARA KIYDILAR
Ana muhalefet partisinin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi`nin, 29 Kasım 2012 tarihinde her iki düzenlemeyi de iptal ettiğini hatırlatan Tuncer, Mahkemenin kararının, Resmi Gazete`nin 28606 sayılı mükerrer sayısında, 2 Nisan 2013 tarihinde yayımlandığını ancak yargı kararlarına rağmen rant odaklı politikalarından vazgeçmeyen AKP`nin, doğal varlıkları katledecek yeni bir uygulamaya imza attığını öne sürdüğü açıklamasında, şunları kaydetti:
"TBMM`de önceki gece yarısı verilen bir önergeyle, mera, yaylak ve kışlakların kiralama yöntemiyle imara açılmasına olanak sağlanmıştır. Buna göre Hazine adına tescil edilen meralar, yaylak ve kışlaklar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın gözetiminde kiralama ve geçici imara konu olacaktır.
BETONU YEMLEYECEKLER!
Bu düzenleme mera, yaylak ve kışlakların hayvancılık amacı dışında kiralanıp yapılaşmaya açılmasına ve beton yığınlarına dönüşmelerine yol açacaktır. Hükümet üyelerinin çizdikleri pembe tablolar ve yaptıkları ‘rekor` açıklamalarına karşın, Türkiye tarımsal üretim ve ihracatta bırakın ‘rekor kırmayı`, bugün samanı bile ithal etmek zorunda kalan bir ülkedir. Hal böyleyken bedava yem kaynağı meralarını amacı dışında kullanarak beton yığınına çeviren Türkiye, ithalata devam edecek ve dövizlerini o ülkelerin halklarının refahı için kullanacaktır.
KÖYDE OTURMA ŞARTI
Aynı yasaya eklenen bir başka maddeyle de, köylerde inşa edilecek yapılar ile ilgili yapı ruhsatı aranmaması istisnasının, ‘köyde oturma` şartı olmadan yine herkesi kapsaması sağlanmıştır. Bu uygulama tarım arazilerinin hızlı bir şekilde tahribine yol açacaktır. Özellikle kıyı şeridindeki köy yerleşim alanları ve çevreleri, tarım arazilerinin özellikleri dikkate alınmaksızın tümüyle ranta açılacaktır.
TÜRKİYENİN FELAKETİ OLUR
Artan nüfusumuzu beslemek için mutlak gerekli olan tarım arazilerimiz ile geliştirmeye çalıştığımız hayvancılığımız için büyük öneme sahip meralarımız amacı dışında kullanılmamalı, betonlaştırılmamalıdır. ZMO olarak, AKP hükümetini Türkiye`yi felaketlere sürükleyebilecek uygulamalardan vazgeçmeye davet ediyoruz. Bu doğrultuda, kültürel ve doğal varlıklarımızı yok edecek düzenlemeler derhal geri çekilerek hayati bir yanlışın önüne geçilmelidir."
Geçtiğimiz ay RedHack`in yayınladığı yeni ses kaydında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile AKP`li iş adamları arasındaki toplantıda, AKP Genel Merkez Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulu Üyesi işadamı Ethem Sancak`la Bakan Eker arasında geçtiği öne sürülen konuşmada, Sancak`ın, tarımı, meraları ve kıyıları halkın elinden alınması gerektiği yönündeki sözleri tartışma yaratmıştı.
PETROLDEN DAHA ÖNEMLİ
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz tarafından verilen soru önergesiyle Meclisin gündemine de taşınan ses kayıtlarında Bakan Eker`e âşık olduğunu söyleyen Sancak`ın, yeni mera kanunuyla sessiz bir devrim gerçekleştirildiğini belirterek ,"Yem sorununa 80 yıl önceki bu ülke kurucuları bir gem vurmuşlardır. Sovyetik bir anlayıştaydılar. Ve meralarımızı bütün halkın malı ilan ederek mahvettiler. Mera çitlenmiyor, bakılamıyor çünkü bütün halkın malı. Bir şey bütün halkın malı olursa bakılamıyor çünkü halkın malı. Bir şey bütün halkın malıysa yağmalanır. İnsanlık tarihi bunu böyle gösterdi. Mesela kıyılarımız bütün halkın malıdır ama yağmalanmıştır. Halkın girebileceği kıyı yok. Ormanlarımız bütün halkın ormanıdır ama mahvoldu. 60 yıl öncesine göre ormanlarımız yüzde 40 küçüldü. Bütün halkın ormanı olduğu için. Meralar da öyleydi. Çok şükür Tarım Bakanımız geçen ay çok büyük bir devrim gerçekleştirdi. Bence sessiz bir devrim. Ve merayı çitlenebilir hale getiren kanunu çıkarttılar. Bunu nasıl başardılar bilmiyorum ama anayasal bir sorundu. Ama yaptılar bunu sonuçta. Şimdi ben çok umutluyum. Bu kanun çıktıktan sonra petrolden de daha önemli zenginliğimiz olan meralarımız el birliğiyle işleriz. Bunları servete dönüştürürüz. Sayın Bakan`a bir tarım gönüllüsü olarak şükran borçluyum" ifadelerini kullanması dikkat çekmişti.
Meclis`te de tartışmalara neden olan düzenlemeyle ilgili eleştirileri yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, meraların imara açılmasının söz konusu olmadığını belirterek, önergeyle kiralamanın nasıl olacağının anlatıldığını kaydetti. Düzenlemenin Anayasaya uygun olduğunu savunan Bakan Bayraktar, meraların en fazla binde 5`inin kullanılmasına yönelik 5 ayrı bakanlık tarafından oluşturulacak komisyonla belirlenecek bir husus getirildiğini söyledi.
Yusuf YAVUZ