BU KARANLIĞA DA, BU KARANLIĞI YARATANLARA DA TESLİM OLMAYACAĞIZ!

İSTANBUL
05.01.2017
 

BASINA VE KAMUOYUNA

 

BU KARANLIĞA DA,

BU KARANLIĞI YARATANLARA DA

TESLİM OLMAYACAĞIZ!

 

Her geçen gün, karanlık bir girdapta daha derinlere yuvarlanıyoruz. Maçtan çıkarken, otobüs durağında beklerken, emek-barış-demokrasi için bir mitinge katılırken ya da bir gece eğlenirken... Her an her yerde topluca öldürülme kaygısı ve korkusuyla yaşanan bir ülke haline geldik.

 

Gazetecilik, eleştiri ve farklı görüş teröristlikle, teröre destek olmakla yaftalanarak herkesin muktedirlere biat etmesi isteniyor; etmeyenlerin payına soruşturma, gözaltı, tutuklamalar düşüyor.

 

Bu karanlık girdapta arkadaşlarımızın, üyelerimizin payına düşen, FETÖ/PDY ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı, irtibatlı ya da müzahir oldukları iddiasıyla başlatıldığı belirtilen inceleme ve soruşturma gerekçe gösterilerek görevlerinden uzaklaştırılmaları / açığa alınmaları oldu.

 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 22/12/2016 ve 23/12/2016 tarihli yazıları ile Türkiye genelinde görevden uzaklaştırmalar (açığa almalar) yaşanmaktadır.

 

Türkiye genelinde, 10 Ekim katliamında terör mağduru olan KESK / Tarım Orkam-Sen Genel Mali Sekreteri Hıdır Demir, Tunceli İl Temsilcisi Eren TURAN, Şanlıurfa Şube Yöneticisi Perihan Esra ULUSOY, Kars İl Temsilcisi Savaş GÜNEŞYÜZ, Muş İl Temsilcisi Fatih SONDUK, Malatya İl Temsilcisi  Ali Rıza DEPREM, Ağrı İşyeri Temsilcisi Cengiz ORUÇ, Mersin Şube Yöneticisi Vejdi CENGİZ ve İstanbul Şube Yöneticileri Gürol ŞİMŞEK ve Muharrem Aksoy‘un da içinde olduğu 42`si KESK / Tarım Orkam-Sen üyesi olmak üzere  pek çok kamu emekçisi  FETÖ/PDY ve diğer terör örgütleri yapılanması ile ilişkilendirilerek açığa alınmıştır.

 

Bakanlıktan gönderilen ilk yazıda görevden uzaklaştırma gerekçesi FETÖ/PDY olarak yazılmış; üyelerimizi, arkadaşlarımızı bununla itham etmenin saçmalığı anlaşılmış olmalı ki, hemen  ikinci bir yazı ile görevden uzaklaştırma gerekçesi "FETÖ/PDY ve diğer bölücü terör örgütleri" olarak değiştirilmiştir.

 

İstanbul`da ise İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüklerinde 18 kamu emekçisi görevden uzaklaştırılmıştır.  Bu 18 kişiden 13 ü KESK/Tarım Orkam Sen üyesidir.

 

Görevden uzaklaştırılanların çoğunluğu aynı zamanda TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası üyesi ve İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi; Veteriner Hekimler Odası ve Türkiye Ziraatçılar Derneği  üyeleridir.

 

Soruyoruz, arkadaşlarımız ile hangi terör örgütleri arasında ve nasıl bir bağ kurulmuştur? Delilleriniz nelerdir? Niçin soruşturma bile yapmadığınız emekçileri açığa almaktasınız? Bir sendikanın, odanın, mesleki derneğin üyeliği ve yöneticiliği dışında; hiçbir terör yapılanmasıyla bağı olmayan üyelerimizin, arkadaşlarımızın FETÖ/PDY ve diğer terör örgütleri ile iltisaklı, irtibatlı ya da müzahir oldukları iddiasına neye dayanarak hükmettiniz?

 

Görevden uzaklaştırmalarda dayanak olarak belirttiğiniz 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin 24. Maddesinde, Gözetim Altına Alınma Tutukluluk ve Mahkumiyet halinde Fesih ve Tekrar İşe başlatmaya ilişkin usul ve yöntemler belirtilmektedir. Hakkında gözaltı, tutukluluk, mahkumiyet ve hatta tebliğ edilen bir soruşturma dahi olmayan üyelerimize, arkadaşlarımıza hangi hukuku esas alarak 24. Maddeyi gerekçe olarak yazdınız?

 

Ve bu dayanakta asıl sorun şu ki; 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna tabi olarak çalışan kişilerin görevden uzaklaştırılmalarında, işçi kadrosunda çalışanlar için imzalanmış bir toplu sözleşme maddesini nasıl dayanak olarak yazdınız?

 

İnsanların hayatını alt üst eden bu kadar önemli bir kararın, yazının, tebligatın bu kadar gayri ciddi yazılması, görevden uzaklaştırılacak kişilere odaklanıldığını ve önce listenin hazırlandığını, gerekçe ve dayanakların da üzerine konduruluverdiğini açıkça göstermektedir.

 

Anlıyoruz ki; gerekçeler ve dayanaklar bahane...

 

Hiçbir üyemizin terör ile bağı olamayacağını bizim kadar Bakanlık yetkililerinin de bildiğine eminiz.

 

Üyelerimizin, arkadaşlarımızın görevden uzaklaştırılma listelerine eklenmesinin amacı listelerin kabarık olmasını sağlamak mı?

 

Birilerinin kendilerini kollamak için arkadaşlarımızı, üyelerimizi suçlaması mı?

 

Ya da kapı kulu olmayan; kamu hizmeti gördüğünün bilincinde olan kamu emekçilerinin bu yöntemlerle bezdirilmeye çalışılması mı?

 

Geleceğimizi karartmanıza izin vermeyeceğiz.

 

İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfiliğin saldırısı altındadır.

 

Bugüne kadar Fettullahçılara toz kondurmayanlar, oralardan icazet - referans arayanlar, birlikte hareket edenler, her kamu sınavında yaptıklarını Bakanlığın kurum içi sınavlarında da yapanlar bugün ak pak olmuş kenara geçiyor. Sendikacılığı iktidar bekçiliği yapmak olarak anlayan, en küçük özlük hakkı talebinde bile insanların KESK/Tarım Orkam Sen‘den istifa etmesini ve kendi sendikalarına üyeliğini dayatanlar,  üyelerimizi arkadaşlarımızı itibarsızlaştırmayı ve çalışanlara korku salmayı amaçlayan bir algı operasyonu yapıyor.

 

KESK`e  ve Tarım Orkam Sen‘e yönelik bu saldırıların nedenlerini biliyoruz.

 

Çünkü KESK / Tarım Orkam Sen;

 

Her türlü baskıya, engellemeye rağmen herkese güvenceli iş güvenli gelecek talebinden taviz vermeyen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür.

 

Tüm toplumsal yaşamın dinsel referanslarla yeniden yapılandırılmasına karşı laikliğin yılmaz savunucusudur.

 

İlk günden beri kesintisiz olarak sürdürdüğü parasız, ulaşılabilir ve nitelikli kamusal hizmet mücadelesi ile kamu hizmetlerini tasfiye etmeyi, taşeronlaştırmayı hedefleyenlerin önünde engeldir.

 

Böyle dayanaksız gerekçelerle görevinden uzaklaştırılmış ya da ihraç edilmiş her üyemiz/arkadaşımız onurumuzdur, gururumuzdur. Üyelerimizin/arkadaşlarımızın mağdur olmadan yaşamlarını sürdürmeleri de boynumuzun borcudur. Yaratmaya çalıştığınız bu mağduriyet bizi parçalamaz, itibarsızlaştırmaz; tam tersine daha da kenetlenmemizi sağlar. Mücadelemizi yükseltir, dayanışmamızı güçlendirir. Son arkadaşımız görevine dönene dek kararlılığımızı pekiştirir.

 

Haklılığımız ve örgütlüğümüzden, birlikteliğimizden aldığımız gücümüzle bu hukuksuz görevden uzaklaştırma kararlarına karşı mücadele ve dayanışma içinde olacağız.

 

Korkmuyoruz;

 

Örgütlenmekten de; sendikamızdan da; meslek odalarımızdan da; meslek kuruluşlarımızdan da vazgeçmiyoruz.

 

İşimizle, ekmeğimizle, onurumuzla oynatmayacağız.

 

Bu hukuksuzluğa yol açanlardan da bunun hesabını hukuk önünde soracağız.

 

Görevden uzaklaştırılan üyelerimiz, arkadaşlarımız derhal görevlerinin başına döndürülmeli, bu haksız ithamları yapanlar soruşturulmalıdır. 05 Ocak 2017

           

           TARIM ORKAM-SEN İstanbul Şubesi

           KESK İstanbul Şubeler Platformu

           TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu

           TMMOB  ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İstanbul Şubesi

           ZİRAATÇILAR DERNEĞİ İstanbul İl Temsilciliği

 

 

Okunma Sayısı: 285