BU POLİTİKALAR BİZİ ÇÖKERTİYOR - KARADENİZ GAZETESİ - 05.02.2006
TRABZON- TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL BAŞKANI GÖKHAN GÜNAYDIN, IMF VE DÜNYA BANKASI POLİTİKALARININ TÜRK TARIMINI ÇÖKERTTİĞİNİ SÖYLEDİ.
TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI TRABZON ŞUBESİ'nin organize ettiği "AB ve Türkiye Tarımı" adlı konferans Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'NDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ. GENEL BAŞKAN GÖKHAN GÜNAYDIN, AVRUPA BİRLİĞİ'nin 1958 yılında ortak tarım politikasını (OTP) kurduğunu ve bu politikanın kurulduğu şekliyle değilde değişerek süregeldiğini söyledi. Günaydın, Ortak Tarım Politikasında en önemli gelişmenin tarımsal ve kırsal altyapının eksikliklerinin giderilmesi olduğuna işaret ederek, "Zamanla ihtiyaçtan çok fazla üretim gerçekleşince Avrupa Birliği üyesi ülkeler bu fazlalığı satmak istediler, bu amaçla da dış pazarları paylaşabilmek için de bir şeyler yapmak istemektedirler. Ve ihracat sübvansiyonları üzerinden dış pazarları yaplaşabilmeyi düşünmüşlerdir" dedi. Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası'NIN 1992 YILINDA REFORME EDİLDİĞİNİN ALTINI ÇİZEN GÜNAYDIN ŞÖYLE KONUŞTU: "AB'nin 2007-2011 yılları arası için tarıma ayırdığı kaynak 14 milyar euro. Yani her yıl başına 2 milyar euro düşüyor. Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'DA ADAYLIK ÖNCESİ TÜRKİYE'nin durumuna benzerlik arzediyordu. Bu ülkelere 30-40 milyon euro kaynak oluşturularak merkezden farklarının kalmaması sağlanmıştı. Ancak 2015 sonrasından itibaren üye olacak ülkelere aynı imkanı tanımak mümkün değil gibi gözüküyor."
DOĞRUDAN GELİR DESTEKLERİ
Ziraat Mühendisleri Genel Başkanı Gökhan Günaydın, Avrupa Birliği'NİN DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ KRİTERLERİ HAKKINDA BİLGİ VEREREK, "AB ÖNCELİKLE VERİMLİLİĞİ, İHTİYAÇ OLAN ÜRÜNÜ VE ZOR KOŞULLARDA ÜRETİM YAPAN BÖLGELERE DAHA FAZLA DESTEK VERİYOR. TÜRKİYE'de bu üç kriter yok. Biz AB bunları yapıyor bunları uygulayın dedik. Kabul edilmedi ve Türkiye'DE BİLDİĞİMİZ DGD UYGULANDI. ŞİMDİ AB 2003 REFORMUNDAN SONRA TEK ÖDEME PLANINA GEÇTİ. YANİ TÜMÜYLE ÜRETİMDEN BAĞLANTISIZ BİR DGD SİSTEMİNE GEÇTİ. TÜRKİYE DE DGD SİSTEMİNİN TOPRAK TAHLİLİNİ YAPANA YADA BELİRLİ ÜRÜNLERİ ÜRETENLERE DAHA FAZLA ÖDEME YAPMA HAZIRLIĞI İÇİNDE. AB 2001 YILINDA DA BİZİ ELEŞTİRİYORDU ONLARA UYMUYOR DİYE, 2005 İLERLEME RAPORUNDA DA ELEŞTİRİYOR. ESKİDEN AB'nin sistemi bize uyuyordu biz onu yapmadık, şimdi AB sistemini değiştirip bize uygun olmayan bir sisteme geçti, biz de eskiden yapmamız gerekeni şimdi yapmaya çalışıyoruz. Bu doğrudur. DGD desteğini tarlaya taşımamamız lazım, belirli parametrelere bağlamamız lazım. Şunu da bilmeliyiz yapılmaya çalışılan şey AB mevcut sistemine aykırıdır. İlerleme raporunda eleştiriceklerdir ama Türkiye'NİN TAM ÜYE OLMADAN YAPILARINI YÜZDE YÜZ AB'ye uydurma taahhüdü yoktur, dolayısıyla onlar bizi eleştiriyorlar diye tümüyle kendi ihtiyacımızın dışında bir sisteme devam etmeliyiz. Yani Türkiye'DE DGD İLE İLGİLİ KURULMAYA ÇALIŞILAN SİSTEM EKSİK YÖNLERİ OLMASINA KARŞIN ASLINDA DOĞRU BİR YÖNELİMİ SERGİLİYOR. AB'den gelecek eleştiriler umarım bu doğru yönelimi tümüyle yanlış bir ortama sürüklemez."
AB'NİN 1998 YILINDAN BERİ İLERLEME RAPORU YAYINLADIKLARINI BELİRTEN GÜNAYDIN, "AB'nin eski değerlendirme raporunda diyor ki Türkiye eğer bir gün AB'YE ÜYE OLURSA AB TARIMSAL ALANLARINA 39 MİLYON HEKTAR DAHA İLAVE GETİRECEK VE BU 25 ÜYELİ AB'nin tarımsal alanının dörtte biri anlamına gelecektir. Daha az üretmeye odaklı bir AB bunu olumlu olarak söylemiyor. DAha fazla tarım alanı ve üretim istemiyor. AB IMF ve Dünya Bankası ile devam etmemizi söylüyor, ancak biz de diyoruz ki, IMF ve Dünya Bankası ile devam etmek Türkiye tarımını çökertiyor. Bu ülkenin iflasına neden oluyor. Ve bize tavsiye bu şekilde" diye konuştu.