BUĞDAY ÜRETİCİSİNİN UMUDU YİNE TMO’DA
Şube Başkanımız Hasan Hüseyin MOTUK yazılı basına vermiş olduğu açıklamada "Bu yıl ''tahıl ambarı'' Konya Ovası'nda buğdayın kalitesinin düşük olması nedeniyle piyasada ürününü istediği fiyattan satmakta zorlanan çiftçi, tek çıkar yol olarak Toprak Mahsulleri Ofisi'ni (TMO) görüyor" dedi.
Bu yıl ‘‘tahıl ambarı‘‘ Konya Ovası‘nda buğdayın kalitesinin düşük olması nedeniyle piyasada ürününü istediği fiyattan satmakta zorlanan çiftçi, tek çıkar yol olarak Toprak Mahsulleri Ofisi‘ni (TMO) görüyor.
Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Motuk, Konya Ovası‘nda üretilen buğdayın yüzde 60‘ında, süneyle mücadelede yetersiz kalınması ve yağışların bu yıl hasat dönemine kadar devam etmesi nedeniyle, kalitenin düştüğünü söyledi. Buğday kalitesinin düşük olması nedeniyle bu yıl, özellikle ihracatçı un üreticilerinin buğday ithalatına ihtiyaç duyabileceğini ifade eden Motuk, ‘‘Hasat sezonu, bu hafta sonuna kadar tümüyle bitecek. Ekmeklik buğdayın fiyatı 50 kuruş civarında işlem görüyor. Bu rakam, dünya fiyatlarından yüksek olsa bile Türkiye‘de maliyetleri yüksek olan ve yeterince devlet desteği alamayan Konyalı hububat üreticisini tatmin etmiyor‘‘ dedi.
ÇİFTÇİ, ‘‘TMO, BENİM BUĞDAYIMI DA ALSIN‘‘ DİYOR
Konya‘da pazara gelen buğdayın çoğunda yüzde 2 ile 4 oranında süne emgisi tespit edildiğini, kabul edilebilir süne emgisi oranının ise yüzde 1‘in altında olduğunu vurgulayan Motuk, şunları kaydetti: ‘‘Süneden zarar görmüş buğdayın miktarı, toplam hasadın yaklaşık yüzde 60‘ı kadar. Bu yüzde 60 düşük kaliteli buğdayın yaklaşık yüzde 30‘u doğrudan yemliğe gidecek ve para etmeyecek. Zor durumda kalan, çoğu da borçlu olan çiftçi şu an elindeki buğdayı en yüksek fiyattan satma derdinde. Bu yıl ‘‘tahıl ambarı‘‘ Konya Ovası‘nda buğdayın kalitesindeki düşüklük nedeniyle piyasada ürününü istediği fiyattan satmakta zorlanan çiftçi, tek çıkar yol olarak TMO‘yu görüyor. Ancak piyasayı dengelemek ve çiftçilere bir anlamda yardımcı olmakla görevli olan TMO da, bir yerde kendisini ve devleti korumak zorunda... Bazı çiftçiler ise TMO‘nun bu durumunu bilerek ya da bilmeyerek suistimal ediyor, buğdayının kalitesine bakmadan ‘TMO benim buğdayımı da alsın‘ anlayışı içinde TMO‘ya direkt veya dolaylı baskı yapıyor.‘‘
ÇİFTÇİNİN BUĞDAYI BU KALİTEDE OLACAK
Motuk, bu ‘‘maksadını aşan‘‘ baskının, hububat çiftçisinin neredeyse tek dayanağı olan TMO‘yu, altından kalkamayacağı bir yük altına sokabileceğini dile getirerek, TMO‘nun alım ofisleri önünde asılı olan ekmeklik buğday alım şartlarını şöyle sıraladı: ‘‘-Kendine has tabil renk, kokuda olacak ve canlı haşere ihtiva etmeyecek, yıkanıp kurutulmuş olmayacaktır. Rutubet oranı, yüzde 14.5‘ten yukarı olanlar satın alınmaz.
-Sağlam hububatın dışındaki maddeler toplamı yüzde 18‘i geçenler satın alınmaz.
-Kırık tane, yüzde 5‘den fazla olmayacaktır. Kusurlu taneler toplamı yüzde 14‘ü geçenler satın alınmaz.
-Kusurlu taneler içinde yer alan cılız tane oranı yüzde 14‘ü geçenler satın alınmaz. Süne ve kımıl tahribatı oranı yüzde 3.6-14.0 arasında olan ekmeklik buğdaylar, renk hakimiyetine göre, beyazlar 1610, kırmızılar 1620 kodu ve asgari alım fiyatı ile satın alınacaktır. Yüzde 14‘ü geçenler satın alınmaz.
-Renkli (benekli) taneler ve fusarlum etkisine maruz kalmış taneler toplamı yüzde 5‘i, bu toplam içerisinde fusarlum etkisine maruz kalmış taneler ise yüzde 1.5‘i geçenler satın alınmaz.
-Çimenlenmiş, filizlenmiş tane oranı yüzde 4‘ü geçenler satın alınmaz.
-Sağlam hububat dışındaki maddeler toplamı ile sınırlı kalmak şartıyla, diğer muhtelif madde oranı, yüzde 3.1-18.0 arasında olan ekmeklik buğdaylar, renk hakimiyetine göre, beyazlar 1610, kırmızılar 1620 kodu ve asgari alım fiyatı ile satın alınır.‘‘