BURSA`DA BUGÜN: BURSA ZMO BAŞKANI ÇAKMAK VE BURSA GMO BAŞKANI DURMUŞ, BAKAN KİRİŞCİ`NİN TARIMDA YOL HARİTASINI DEĞERLENDİRDİ - 04.07.2022

BURSA`DA BUGÜN: BURSA ZMO BAŞKANI ÇAKMAK VE BURSA GMO BAŞKANI DURMUŞ, BAKAN KİRİŞCİ`NİN TARIMDA YOL HARİTASINI DEĞERLENDİRDİ - 04.07.2022
BURSA
04.07.2022

Bursa ZMO Başkanı Çakmak ve Bursa GMO Başkanı Durmuş, Bakan Kirişci`nin tarımda yol haritasını değerlendirdi (ÖZEL HABER)

 

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, geçtiğimiz günlerde dünyada yaşanan gıda sorunundan çiftçinin maliyetlerine, vatandaşların ucuz gıdaya erişimine kadar birçok konuda tarımdaki yol haritasını açıkladı. Bursa Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Serkan Durmuş açıklamaları yerinde bulduğunu belirtirken Bursa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, "Sayın Tarım ve Orman Bakanımızın `Türkiye 23.4 milyon hektar işlenen tarım arazisi varlığı ve artan tarımsal üretimiyle hem 85 milyon vatandaşını hem de sığınmacı ve gelen turistlerin ihtiyacını karşılayacak durumdadır` sözüne sonuna kadar katılıyorum. Sayın bakan bir yandan bu sözü sarf ederken diğer yandan Latin Amerika Ülkesi Venezuela`dan buğday üretmek için arazi kiralanma anlaşması yapılmasının bir tezat teşkil etmekte olduğunu da düşünmüyor değilim" şeklinde konuştu.

Bursa ZMO Başkanı Çakmak ve Bursa GMO Başkanı Durmuş, Bakan Kirişci`nin tarımda yol haritasını değerlendirdi (ÖZEL HABER)

ERCAN ÇALIŞIR / BURSADA BUGÜN

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, vatandaşın ucuz gıdaya erişimine ve çiftçilerin artan maliyetine dikkat çekerek çözüm yollarını paylaştı. TMMOB`a bağlı Bursa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Fevzi Çakmak ve Bursa Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Serkan Durmuş, Bakan Kirişci`nin tarımda yol haritasını değerlendirdi.

Türk çiftçisinin vefakar olduğunun altını çizen Bakan Kirişci, çiftçiye mazot ve gübre, besiciye yem desteğinin ayni olacağını ve hasattan sonra devlet ile mahsuplaşılacağını, 1 yıl boş kalan arazilerin devlet tarafından tarıma kazandırılacağını, vatandaşın ucuz gıdaya ulaşımı için kent tarımının teşvik edileceğini, jeotermal kaynak olan yerlerde 365 gün üretim yapılacak çalışmaların yapılacağını, çitçilere ürün sigortası getirileceğini ve 2023 yılında ne ektiğini ve ne ürettiğini bilen çiftçiliğe ulaşacaklarını ifade etmişti.

Bursa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, "Öncelikle toprak etüd haritalamaları yaparak hangi yörede en iyi hangi ürün yetişir belirlemeden, arazilerimizin çok parçalı ve çok hisseli olan, kullanımı ekonomik olmayan yapısını değiştirmeden, kısa, orta ve uzun vadeli üretim planı ve tarım politikası oluşturmadan, köyde yaşamı özendirecek, gençleri tersine göç etmeye teşvik edecek, köydeki sosyal yaşamı, eğitim, sağlık olanaklarını iyileştirecek, sigortalı hayatı ve köylünün itibarını yeniden köylüye teslim edecek politikaları oluşturmadan alınacak hiçbir tedbirin başarıya ulaşacağını düşünmüyorum" diye konuştu.

VENEZUELA`DAN TARIM ARAZİSİ KİRALAMAK TEZAT TEŞKİL EDİLİYOR

Başkan Çakmak, "Sayın Tarım ve Orman Bakanımızın, `Türkiye 23.4 milyon hektar işlenen tarım arazisi varlığı ve artan tarımsal üretimiyle hem 85 milyon vatandaşını hem de sığınmacı ve gelen turistlerin ihtiyacını karşılayacak durumdadır` sözüne sonuna kadar katılıyorum. Doğru planlama yapılırsa bu çok mümkün. Sayın bakan bir yandan bu sözü sarf ederken diğer yandan Latin Amerika Ülkesi Venezuela`dan buğday üretmek için arazi kiralanma anlaşması yapılmasının bir tezat teşkil etmekte olduğunu da düşünmüyor değilim. Çiftçinin kazanamadığı için tarlasını boş bıraktığı, ÇKS sistemine bile kaydolmadığı bir dönemde, çiftçiye bir de sigorta yaptırma zorunluluğu getirmek yerine çiftçinin ürününü garanti altına alacak Çiftçi doğal afet fonu kurularak tüm çiftçilerin doğal afet olduğunda bu fondan yararlanmasını sağlamak ilk etapta daha akılcı olacaktır diye düşünüyorum" dedi.

ÇİFTÇİNİN YARISI ÇKS`YE BAĞLI DEĞİL, DESTEK ALMIYOR

Türkiye`nin doğru planlama yapılırsa şeker ihtiyacı olmayacağını belirten Dr. Çakmak, "Ancak yapılan özelleştirmelerle şekeri özel şirketlerin inisiyatifine bırakırsanız onlar da piyasa fiyatlarını istediği gibi regüle edebilirler. O nedenle tüm stratejik ürünlerde kamunun piyasayı denetleyici ve yönlendirici rol alması gerekir. Bunu yaparken de ithalat silahını masaya koymadan, akılcı ve doğru planlama ve desteklemeler yaparak bunun sağlanması ve üreticinin mağdur edilmemesi gerekir. Türk çiftçisinin zaten yarısı ÇKS`ye kayıtlı değil, yani destekleme almıyor. Desteklemeden yararlanamazsın dayatması ile soruna çözüm bulunabileceğini ve bunun üzerinden bir üretim planlamasının bugünkü şartlarda yürümesinin zor olduğunu düşünüyorum. Yapılacak üretim planlaması doğrultusunda o bölge koşulları ve yetişen alternatif ürünler dikkate alınarak stratejik ürünlere doğru zamanda ve doğru miktarda verilecek desteklerle mümkün olabileceğini düşünüyorum" ifadelerinde bulundu.

KÖYLER CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRİLMELİ

Başkan Çakmak sözlerini şöyle sonlandırdı; "Ayni yapılacak yardımların doğru planlaması ve belirli marka yada ticari kuruma yöneltilmeye zorlanmadan, şaibeye neden olacak politik tasarruflar altına girmeden, çiftçinin ihtiyaç duyduğu dönemde eline geçmesini sağlayacak ve temin edilen bu ürünler için belirlenecek fiyatların da doğru ve piyasa koşulları dikkate alınarak belirlenmesi halinde mümkün olabileceğini düşünüyorum. Ama mevcut yapı içerisinde bu konunun da suistimal edilebileceği endişesini de duymaktayım. Hep söylediğimiz yöre koşullarına göre üretim planlaması yapılırsa, o yörenin ihtiyacı o yöreden sağlanabilir, ya da büyük kısmı sağlanabilir elbette. Hep söylediğimiz de bu, stratejik ürünler öncelenerek, ülkesel ve bölgesel üretim planlaması, çiftçinin örgütlülüğü, marka yaratmak, pazarlama imkanlarını arttırmak, aracıyı en aza indirerek , zamanında verilecek doğru destekleme modelleri ile ve elbette köy yaşam koşullarını da iyileştirerek, köyleri cazibe merkezi haline getirerek , çiftçiyi de sosyal güvenceye kavuşturarak çiftçiliği tekrar cazip hale getirebiliriz."

TOPYEKÜN BİR MÜCADELE VE HÜKÜMET POLİTİKASI GEREKLİ

Sayın Bakanın açıklamalarını yerinde buluyorum diyen Bursa Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Serkan Durmuş, "Ülkemizde tarımsal üretim ve gıda sektörünün durumunu değerlendirdiğimizde geldiğimiz noktada yapılacak her türlü olumlu çalışma çok kıymetlidir.Türkiye tarımsal üretim altyapısı ve ürün çeşitliliği değerlendiridiğinde kendi nüfusunun dışında birçok ülkenin gıda ihtiyacının karşılama potansiyelini sahip eşsiz bir ülkedir. Kentsel tarım projesi kulağa çok hoş gelen ve birçok avantajları olan ve uygulanabilirse yaşadığımız sorunlara kısmen çözüm olabilme özelliği taşımaktadır" dedi.

Başkan Durmuş, "Bu projenin sadece tarım bakanlığı eliyle hayata geçirilmesinin mümkün olmadığı fikrindeyim. Tüm bakanlıkların ve kurumların hem fikir olup yıllardır talan edilen verimli tarım topraklarının tekrar tarımsal üretime kazandırılması işi topyekün bir mücadeleyi ve bir hükümet politikasını gerektirmektedir. Sayın bakanımızın olumlu gördüğümüz bu vaadinin uygulanmasının takipçisi olacağız" diye konuştu.

ÜRETME İSTEĞİ BULUNAN ÇİFTÇİ KALMADI

Önemli bir soruna işaret eden Durmuş, "Artık üreten, üretmeye devam etme isteği ve gayretinde olan bu işi meslek edinmiş bir çiftçi profili kalmamıştır ve her geçen gün de azalmaktadır. Yeni nesilleri tarım yapmaya ve tarımdan kazanarak refah şekilde yaşamaya ikna edemezsek kentteki tarım alanları da boş kalacaktır. Halkımızın güvenilir gıdaya erişimi güçleşecek ve daha büyük sorunları beraberinde getirecektir. Tarım ve gıda sanayinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmalı, paramızı ithalat lehine değil üreten ve emek veren çiftçiden yana kullanmalıyız" ifadelerinde bulundu.

YAPILMASI GEREKENLER

Yapılması gerekenleri sıralayan Başkan Durmuş, "Teşvik modellerini geliştirmeliyiz, ürün desenlerine göre bölgesel üretim yapmalıyız, tarım ve gıdada kayıt dışılığın önüne geçmeliyiz, tarım ve gıda alanında istatitistiksel verileri tutmalı bu veriler ışığında sektöre yön vermeliyiz.üretim sahalarına hakim olmalı beyana değil gerçeğe göre planlama yapmalıyız. Tarım ve gıdanın stratejik öneme sahip bir milli güvenlik politikası olması gerçeği ile tüm kurumların işbirliği ve fikirleri ile yönetilmesini bir prensip haline getirmeliyiz. Halkımızın güvenli geleceği ancak güvenli gıda ile tesis edilebilir. Tarım yoksa gıda yok gıda yoksa insan yok gerçeği lle tarımı ve gıdayı siyaset üstü bir konu olarak görmekteyiz ve her türlü işbirliğnehazırz olduğumuzu ifade etmek isterim" şeklinde konuştu.

Haber: Ercan ÇALIŞIR  / Bursa`da Bugün

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ

Okunma Sayısı: 212