TMMOB Bursa İKK Bileşenleri, Bursa Barosu ve Doğader tarafından, Bursa Ovasında yer alan ruhsatsız sanayi alanlarının 2020 yılına kadar bulundukları yerde faaliyetlerini sürdürmelerine izin verilmesine yönelik Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis kararına karşı açılan davanın kamu ve halk adına olumlu sonuçlanmasına ilişkin olarak 18 Ağustos 2014 Pazartesi günü BAOB ortak toplantı salonunda basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasını bileşenler adına Şube Başkanımız Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY gerçekleştirdi

BURSA OVASININ YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

  18 Ağustos 2014

Basına ve Kamuoyuna,  

Bursa Ovası, son dönemde ciddi bir betonlaşma baskısı altında bulunuyor. Yüzyıllardır üzerinde tarım yapılan, Türkiye`nin en verimli ovalarının başında gelen Bursa Ovası, gözü inşaattan başka bir şey görmeyen bir yönetim anlayışı sebebiyle sürekli saldırılara uğruyor. Bir yandan plan değişiklikleri ile geniş alanlar yapılaşmaya açılmak istenirken diğer yandan kamu alanları inşa etme bahaneleriyle Bursa Ovası, planlı bir şekilde inşaata teslim edilmeye çalışılıyor.

Bu saldırıların ilki Samanlı`ya yapılmak istenen Sağlık Kompleksi idi. Büyük ölçekli bir proje olan sağlık kompleksi, inşa edilecek onlarca yapı ve çevresinde oluşturacağı yapılaşma baskısı ile Bursa Ovası`nın büyük oranda kaybedileceği bir rant projesi olarak ortaya atılmıştı. Bizler; bu projeye karşı açtığımız davalar ile projenin iptal edilmesini sağlayarak ovayı bu beladan kurtardık.

Gözünü inşaat hırsı bürümüş iktidar, daha sonra Toplulaştırma adı altında bir proje ile Bursa Ovasını yapılaşmaya açmaya çalıştı. Tarım alanlarının toplulaştırılacağı bahanesiyle ovanın çeşitli yerlerindeki kaçak konutların da bulunduğu yaklaşık 300 hektar alan Konut Alanı olarak Planlandı! Plan ile hem kaçak konutlar yasallaştırılacak hem de yeni alanlar yapılaşmaya açılacaktı. Bu büyük plan, ovanın adeta idam fermanı idi. Yapılması halinde Bursa Ovasının tamamen yok olacağı açık idi. Bu proje de biz meslek odaları ve dernekler tarafından itiraz edilerek davaya taşındı. Hukuk bizleri haklı buldu ve bu projeyi de durdurdu.

Daha sonra yukarıdaki büyük kamu alanı ve konut projelerini birbirine bağlayan Samanlı Bağlantı Yolu projesi onaylandı. Bu proje ovaya yapılan saldırıların ne kadar planlı ve programlı olduğunu gözler önüne seriyordu. Hem büyük inşaat alanları oluşturulacak hem de bunlar büyük bir yol ile birbirine bağlanacaktı. Bu projeye karşı da davalar açıldı ve bu davalar kazanıldı. Ama gözü dönmüş iktidar, kazanılan davalara rağmen, hukuku da göz ardı ederek en yazık ki Samanlı Bağlantı Yolunu inşa etti.

Ve son olarak, sıra ovadaki sanayi alanlarına gelmişti. Bursa Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz yıl aldığı bir meclis kararı ile ovada hiçbir hukuki dayanağı olmadan, kaçak bir şekilde faaliyetlerini sürdüren sanayi alanlarına 2020 yılına kadar orada kalabilmelerinin önünü açmıştı. Kaçak bina olarak orada bulunmaları yanında bir yandan da ovayı kirleten bu işletmelere 7 yıl gibi uzun süre izin veren bu karar, iktidarın ovadan tamamen vazgeçtiği, ovayı bir rant alanı olarak gördüğünün en büyük kanıtı idi.

Bizler, yıllardır ovamızı savunan meslek odaları ve demokratik kitle örgütü olarak, bu meclis kararına karşı da davamızı açtık. Yakın bir süre önce sonuçlanan dava ile hukuk bir kez daha haklılığımızı ortaya koydu. Mahkeme, alınan meclis kararının iptal edilmesine hükmetti.

Çevre ve Şehircilik Bankalığı`nın, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın, Devlet Su İşleri`nin ve Bursa Büyükşehir Belediyesi`nin, Bursa ovası üzerinde kaçak kurulan sanayi tesislerinin yapılaşmasında büyük suçu ve sorumluluğu bulunmaktadır. Bu kaçak sanayi tesisleri, yalnızca Bursa Ovasını yok etmekle kalmayıp büyük miktarda yer altı suyunu kaçak kullanarak, enerji elde etmek için kömür yakarak, atık suları ve baca gazlarını arıtmadan doğal ortama bırakarak ciddi oranda kirlilik oluşturmaktadırlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi, sayısını kendi bile bilmediği bu kaçak tesislerin varlıklarını 2020 yılına uzatarak bir yandan ovayı işgal edenleri teşvik edip ödüllendirmiş, diğer yandan bu tesislerin yarattığı kirliliği 2020 yılına kadar sürdürmelerine olanak tanımıştır. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Ovasında bu kaçak tesislerin oluşması sırasında gereken denetim ve koruma önlemlerini yerine getirmeyerek işlediği bu büyük suça yasal kılıf yaratma çabasına girmiş, ancak açtığımız dava sonucu yapılan değişikliğin kanunlara, yönetmelikleri ve yürürlükteki planlara aykırı olduğu kanıtlanmıştır.

Mahkemenin kararı ile Bursa Ovası üzerinde geniş bir alan kaplayan, büyüklü küçüklü çok sayıdaki bu kaçak tesislerin varlıklarını sürdürme olanağı kalmamıştır. Bu tesisler ya derhal kapatılmalı ya da faaliyetleri geçici olarak durdurularak Organize Sanayi Bölgeleri`nde bulunan boş alanlara taşınmalıdır. Sanayi tesislerinin boşaltıldığı alanlar üzerinde yeniden tarım alanı yapılması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından gereken çalışma yürütülmeli, bu alanların boş ve işlevsiz bırakılmasına izin verilmemelidir.

Bizler, bir kez daha ovaya yapılan bir saldırıyı kaçak sanayi tesislerinin durdurduk ama bunun haklı gururunu yaşamıyoruz. Çünkü bunun bir son olmadığını biliyoruz. Bursa ovasını yapılaşmaya açmaktan vazgeçmeyen yönetim anlayışının başka planlar ile başka Meclis Kararları ile tekrar saldıracağını biliyoruz.

Ama bilinmesini istiyoruz ki; bizler tüm bu saldırılar karşısında, kamu yararını, şehircilik ilkelerini, ovamızı, dağımızı, ormanımızı savunmaya devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu

Bursa Barosu

DOĞADER – Doğayı Çevreyi Koruma ve Doğa Sporları Derneği