ÇAĞDAŞ SAMSUN:SAMSUN ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI BAYZAT:"EMPERYALİST POLİTİKALAR TÜRK TARIMINA ZİNCİRLERİN VURULDUĞU TARİH OLARAK ANILACAKTIR."-10 OCAK 2025

SAMSUN
14.01.2025

TMMOB Samsun Ziraat Mühendisleri Odası başkanı Havva Yurdunuseven Bayzat;” Mustafa Kemal Atatürk`ün; ülkedeki tarımın, köylünün ve üretimin önemine dair belirttiği hususlar, bize aslında kuruluşun felsefesini de anlatmaktadır” dedi.

 

Tarımsal eğitimin 179. yılı nedeniyle Samsun’un Onur anıtı önünde Ziraat Fakültesi Dekanlığı öğretim üyeleri ve Ziraat Mühendislerinin katılımıyla kutlamak için basın açıklaması düzenlediler.

Ziraat Mühendisleri Odası Samsun şube başkanı Havva Yurduseven Bayzat basın açıklamasında şunları ifade etti. 

“Tarımsal eğitim ve öğretimin 179. yılında tarım sektörümüz ve Ziraat Mühendislerinin durumu, 

10 Ocak 1846 yılında İstanbul Yeşilköy’de “Ayamama Ziraat Mektebi’nde başlayan “Tarımsal Eğitim ve Öğretim” in bugün 179. Yıldönümünü kutluyoruz. Aynı zamanda bugün Çalışan Gazeteciler Günü olması dolayısıyla gazetecilerinde günü kutlu olsun diyorum. Bir asrı ardında bırakan ve ikinci 100 yılına giren Cumhuriyetimizde önce kurucu liderimiz olan yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkesi için canını hiçe sayan kahraman insanları, Ziraat Fakültelerinden ve Tarım Meslek Liselerinden mezun olan ve Türk Tarımı’na hizmet etmiş tüm meslektaşlarımızı saygıyla, minnetle, aramızdan ayrılanları da rahmetle anıyorum. Cumhuriyetle birlikte bir sektör olabilen akılcı ve doğru politikalarla ülkeyi besleyen tarım, her geçen gün hak ettiği değeri kaybetmektedir. Mustafa Kemal Atatürk`ün; ülkedeki tarımın, köylünün ve üretimin önemine dair belirttiği hususlar, bize aslında kuruluşun felsefesini de anlatmaktadır.          

Cumhuriyetin ilk yıllarında atılım yapan Türk Tarımı belirli bir dönem sonrasında maalesef durgunluk ve bağımlılık ekseninde yol almıştır. Özellikle de 1980 sonrası emperyalist politikalar Türk Tarımında zincirlerin vurulduğu tarih olarak anılacaktır. Gün geçtikçe sayısı artan ve bilimsel donanımı tam olmayan, her yıl 5-6 bin öğrenci mezun eden fakültelerimizin daha donanımlı daha nitelikli ve istihdama yetecek kadar öğrenci yetiştirmesi en önemli arzumuzdur. Zaten kamu ve özel sektörde istihdamı kısıtlı olan meslektaşlarımızla beraber zirai işletme sahibi olan mühendis arkadaşlarımız da ekonomik olumsuzluklardan aşırı derecede etkilenmektedir. Artık meslektaşlarımız ekonomik yapının durumundan ötürü iş yerlerine kilit vurma aşamasına gelmiştir. Geçmiş yıllarda yaşadığımız pandemi döneminde ve yaşadığımız afetler sonrasında, tarım ve gıdanın vazgeçilmezliği bir kez daha kendini göstermiştir” şeklinde konuştu.

Halkın gıdaya erişimi her geçen azalmaktadır

Samsun ZMO başkanı Bayzat konuşmasını şu ifadelerle devam ettirdi.
“Yaşamın ve tarımın temel taşı olan toprağımız ve tarım arazilerimiz gün geçtikçe yapılaşmaya ve imara açılmakta, ikame edilemeyen bu yüce varlık statü değişikliği yolu ile adeta yok olmaktadır.  Dört büyük ovaya sahip olan İlimizde, Bakanlık korumasına rağmen arazilerimiz tarım dışı kullanıma açılmakta ve hali hazırda açılmak istenmektedir. Ziraat Mühendisleri Odası olarak 5403 sayılı yasa kapsamında topraklarımızı korumaya ve mücadelemizi sürdürmeye sonuna kadar kararlıyız. Dur durak bilmeyen artan girdi fiyatları nedeniyle ekonomisi daha da daralan halkın gıdaya erişimi her geçen gün azalmaktadır. Giyiminden, eğlencesinden, yaşam standartlarından ve hatta okuduğu gazeteden, kitaptan vazgeçen toplumumuz artık sofrasındaki gıda ile arasına da mesafe koymaktadır. Artan girdiler, yetersiz alt yapılar, kaybolan toprak varlığımız ve bununla beraber küresel ısınmanın nihai sonucu olan afetler ve taşkınlar tarımsal ürünlerimizi ve dolayısıyla gerekli beslenme limitlerimizi kısıtlamaktadır. Yıllardır bitirilemeyen alt yapı ve sulama projeleri, azalan çiftçi varlığı, kentlere göçün önlenemez yükselişi, rant ekonomisi yanlış ve yanlı politikaların esiri olmak “Türk Tarımını” her geçen gün daha da zorlamaktadır. Tarım Bakanlığınca; bitkisel üretimde yeni destekleme modeline geçildiği belirtilerek, 2025-2027 yıllarını kapsayacak destekleme döneminde, tarımda yeni bir dönem başladığı, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ne kayıtlı tüm çiftçilerin yararlanacağı, hayvancılık ve su ürünlerinde olduğu gibi bitkisel üretimde de artık üretim planlamasının en önemli ayağının uygulamaya alındığı belirtilmiştir. Yeni Destekleme Modeli ile üretimi yapılan ve ihtiyaç duyulan ürünlerden Buğday ve Dane Mısır üretimi üzerinden örnekleme yapacak olursak. Bu zamana kadar destekleme adı altında çiftçilerimize yapılan ödemeler, ihtiyacın ve tarlada yapılan emeğin çok altında ve amacı dışında kalmıştır. Üretimin planlanması ve ihtiyaca göre üretim yapılması tarımın en çok ihtiyaç duyduğu kriterlerden olup, yeni destekleme modelinde ifade edilenler doğrultusunda, belirlenecek destekleme miktarı; baz alınacak katsayı ve ürün girdi ve maliyetlerinde oluşacak yıllık değişikliklerin, çiftçinin emek ve alın terinin karşılığı değerlerle güncellenmesi oldukça önemlidir.             

Hala beceremediğimiz Üretim Planlaması, aktif kooperatifleşmenin gelişmemiş olması ve tarımdaki dışa bağımlılığımızın her geçen gün artması bu işin tuzu biberi olmuştur.  Bunların yanında; Özellikle son yıllarda Samsun ili başta olmak üzere tüm Karadeniz’de görülmekte olan Kahverengi Kokarca 2024 yılında tarım arazilerine ve ürünlere milyonlarca liralık zarar vermiştir. Fındık başta olmak üzere, sebze, mısır ve bazı meyve türlerinde zarara neden olan Kahverengi Kokarca artık ülke tarımı ve tarımla geçinen Kırsalımızın en büyük belalarından biri olarak kabul edilmektedir.

Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlükleri tarafından Her ne kadar mücadele açısından ilaçlama, biyolojik savaş (Samuray arısı) ve biyoteknik mücadele verildiyse de doz yetersizlikleri, tüm sahaların ilaçlanamaması, seri ve organize eylemlerin istenilen düzeyde olmaması epideminin hızla yayılmasında en büyük etkendir. Yeterli mücadele yapılamaması ve TMO'nun sahip çıkmaması nedeniyle çiftçimiz 2024 yılında Samsun’da randımanı ilk defa 30-40'lara düşen fındığın kilosunu tüccara, genellikle 50 ile 70 TL arasında zararına satmış ve tarlasının işçilik ücretini dahi ödeyememiştir. En önemli ihracat ürünümüz olan fındık; TMO ve Tüccarın inisiyatifinden alınıp derhal gereken güvenli ve istikrarlı bilginin emrine verilmelidir” dedi.

Mehmet Rebii Özdemir

Okunma Sayısı: 6