`ÇAMUR YAKMA VE ENERJİ ELDE ETME TESİSİ` HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI
Basın toplantısına Şubemiz adına Başkanımız Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY katıldı.
18 Kasım 2013 tarihinde TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu (İKK), BAOB (Bursa Akademik Odalar Birliği) ve DOĞADER (Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği) tarafından BUSKİ (Bursa Su ve Kanalizasyon İşleri) tarafından 26 Kasım 2013 tarihinde ihaleye çıkarılması duyurulan Akışkan Yataklı Çamur Yakma ve Enerji Elde Etme Tesisi hakkında basın açıklaması yapıldı.
Basın metninin TMMOB Bursa İKK Sekreteri Fikri DÜŞÜNCELİ tarafından okunmasından sonra TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ali ULUŞAHİN, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilcisi Efsun DİNDAR ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanımız Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.Şube Başkanımız Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY yaşadığımız kent için planlanan bu tür projelerin teknik bakımdan akademik odalar ve üniversitelerden bilimsel görüş alınarak yapılması gerektiğini belirterek yapılacak tesisin tarım toprakları ve ürünlerine vereceği zararlara dikkat çekti.
TEKNOLOJİK GEREKLİLİKLER SAĞLANMADAN, ÇED RAPORU ALINMADAN
TEHLİKELİ ATIK ÇAMURU YAKMA TESİSİ YAPILAMAZ !
Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (BUSKİ) tarafından 2013/145514 ihale kayıt numarası ile 400 Ton/Gün Kapasiteli AKIŞKAN YATAKLI ÇAMUR YAKMA VE ENERJİ ELDE ETME TESİSİ işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 21 inci maddesinin e bendine göre pazarlık usulü ile ihaleye çıkılmış ve ihale tarihi 26.11.2013 - 14:00 ve yer olarak BUSKİ Binası belirlenmiştir.
Arıtma çamurları kısaca atık suların biyolojik proseslerle arıtımı sırasında ortaya çıkan mikroorganizma ve çökebilir katı madde kütlesi olarak tarif edilebilir. Bu biyokütlenin, içerdiği organik maddeler, hastalık yapıcı mikroorganizmalar, ağır metaller ve diğer safsızlıklar nedeniyle yasa ve yönetmeliklerde belirtilen tekniklerle bertaraf edilmesi gerekmektedir. Bursa il sınırlarında faaliyet gösteren kamu ve özel sektöre ait tüm atıksu arıtma tesislerinden %20`si katı maddeden oluşan 800-1000 ton atık çamur üretilmektedir. Kentimizde Hamitler Kent Katı Atık Depolama Sahasına gelen günlük atık miktarının 2500 Ton/gün civarında olduğu düşünüldüğünde atık çamur kütlesinin büyüklüğü ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki bugüne dek kentimizde oluşan atık çamurların bertarafına yönelik ne kamuda ne de özel sektörde sağlıklı bir mekanizma oluşturulamamıştır. İl sınırlarının Büyükşehir Belediyesinin yetki sınırlarına girmesinden sonra kent merkezimizdeki Doğu ve Batı Atıksu Arıtma Tesisleri başta olmak üzere ilçelerde ve yeni yapılacak arıtma tesislerinde oluşacak atık çamurun bertarafı için il genelinde entegre atık yönetiminin bir parçası olacak çevre projelerinin geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Ancak, BUSKİ sadece bugün için Doğu ve Batı Atıksu Arıtma Tesislerinin çamurlarını berataraf etmek üzere %24 katı madde içerikli 400 Ton/Gün kapasiteli bir yakma tesisinin ihalesine çıkarak kentin atık yönetimi konusunda plansız bir sürecin içerisine girmiştir. Atıksu arıtma tesislerinde oluşan çamurun bertarafı için dünyada çeşitli teknolojiler kullanılmaktadır. Bu teknolojiler içerisinde en çevre dostu olan yöntem çamur susuzlaştırma prosesi ardından, oluşan çamurun tarımda gübre olarak kullanılmasıdır. Çamurun gübre olarak kullanılması için ise öncelikle çamurun tehlikeli maddeler içermemesine ve arıtma tesisine gelen suyun kontrol altında tutularak standardize edilmesine bağlıdır. Fakat çamur yakıldığı prosesler bu ve diğer yöntemlere göre daha yüksek maliyetlidir ve bu sebeple yine ekonomik sebeplerle insan ve çevre sağlığı tehlikeye atılmaktadır.
Benzer bir tesis daha önce aynı gerekçelerle Gaziantep ilimizde kurulmuştur. Kurulan tesis 300 ton/gün kapasiteyle kurulmuş olmasına rağmen ancak 80 ton/gün çamuru yakmakta; çamurun kalorifik değeri düşük olduğundan kömür ile birlikte yakılmakta ve baca gazi emisyonları açısından Gaziantep ilimizi kirletmeye devam etmektedir.
Kamuoyu tesisle ilgili olarak aşağıda yer alan soruların yanıtlanmasını beklemektedir:
1. ÇED sürecine tabi tutulmadan ihaleye çıkarılmasının sebebi nedir? Doğabilecek çevre ve insan sağlığı riskleri hesaplanmış mıdır? 2013 ÇED yönetmeliği Ek.1 madde 13 de belirtilen kapasitenin altında gösterilerek ÇED raporundan muaf tutulmak istense de aslında tesis aynı yönetmelik Ek.1 madde 12-a kapsamına giren Tehlikeli atıkların yakılacağı bir tesistir. Bu sebeple kapasite düşük gösterilse dahi ÇED raporu gerekli değil midir? Yine ÇED raporundan muaf tutulması amacıyla düşük gösterilen kapasitenin kentin ihtiyaçlarını karşılamayacağı hesaplanamamış mıdır?
2. Bu ölçekte bir tesis için önceden ÇED raporu alınmalı, tüm teknik detayları planlanmalı, ardından açık ihale usulü uygulanmalıdır. Projede bahsedilen teknolojinin özgün nitelikte ve karmaşık olması düşünülerek mi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 21 inci maddesinin e bendine göre pazarlık usulü ile ihaleye çıkılmaktadır? Eğer öyleyse özel teknik şartnamede kurulacak yakma sisteminin sıcak hava odalı (SIHO) tipte akışkan yatak fırın içereceği neden belirtilmiştir?
3. Kamu İhale Kurumu duyurusunda tesisin Doğu Atıksu arıtma Tesisi Bünyesinde olacağı belirtilirken özel teknik şartnamede neden hem Doğu hem Batı Atıksu Arıtma Tesisi için boyutlandırma, inşaa ve işletme işi olarak tarif yapılmaktadır? Bu her iki arıtma tesisi için de ayrı ayrı yakma tesisi kurulacağını mı ifade etmektedir?
Bu süreçte diğer bir çok yatırımda olduğu gibi fiili bir durum oluşmadan, bölge halkının görüşü alınmadan, Çevre ve insan sağlığı için yaratacağı riskler hesaplanmadan, yasal ve teknik açıdan geçerli bir ÇED belgesi alınmadan ihale yapılmamalıdır. Konunun yakından takipçisi olacağımızı sizlerle paylaşmak isteriz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
TMMOB BURSA İL KOORDİNASYON KURULU
BAOB - BURSA AKADEMİK ODALAR BİRLİĞİ
DOĞADER