CARGİLL'İ KURTARIN EMRİ - EVRENSEL - 13.05.2006

MERKEZ
13.05.2006
 

AKP Hükümeti bir skandala imza attı. Başbakanlık tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na gönderilen bir yazı ile yargı kararları aleyhine sonuçlanan Cargill’in kurtarılması emredildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na gönderilen belgede, “olası aleyhte” bir yargı kararı için bakanlığın yapması gereken kanun değişiklikleri sıralandı. Tavsiyeler arasında şirketin kurulu olduğu Bursa’da meslek ve kitle örgütleri tarafından oluşturulan Toprak Kurulu’nun yasadan kaynaklanan yetkisinin elinden alınması da var.

Skandal niteliğindeki olay Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), Bursa Barosu ve TEMA Vakfı tarafından Fenerbahçeliler Derneği’nde yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu.

Başbakanlık’ta Cargill’le toplantı

Başbakanlık Hukuk Müşavirliği antetli ve Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin imzalı belgede, Bursa ili Osmangazi ilçesi Gemlik ve Gürle köyleri Karapınar mevkiinde kurulu bulunan Cargill aleyhine açılan davalara dikkat çekiliyor. Bakanlar Kurulu’nun Temmuz 2005 tarihli “Özel Endüstri Bölgesi” kararının da yürütmesinin Danıştay 10. Dairesi tarafından durdurulduğunun hatırlatıldığı belgede şu ifadelere yer veriliyor: “Davalara karşı hazırlanacak dilekçelerde izlenecek stratejiyi belirlemek ve yargı süreci sonunda verilebilecek olası bir aleyhte izlenecek yol ve yöntemleri tespit etmek üzere Başbakanlık’ta, 10.04.2006 tarihinde Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin’in başkanlığında Başbakanlık, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Cargill firması yetkililerinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirilmiştir” deniyor.

‘Kamuoyunu bertaraf edin’

Yapılan toplantıda danıştayca verilen yürütmeyi durdurma kararının tesisin faaliyetlerini durduracak nitelikte olduğunu belirterek tesisin faaliyetine devamının sağlanabilmesi için hukuki yönden neler yapılabileceğinin tartışıldığı ifade edilen belgede, sonuçta Tarım Bakanlığı’nın Cargill için yapması gerekenler şöyle sıralanıyor: “Daha Temmuz 2005’te kabul edilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda yapılacak bir değişiklikle ildeki kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite temsilcileri yanında sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla oluşan Toprak Kurulu’nun, bu kanundan kaynaklanan yetkisinin, tarım ürünü işleyen ve ileri teknoloji kullanan mevcut tesislerin bulunduğu alanlar için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na devredilmesinin sağlanabileceği ve böylece sivil toplum örgütlerinin bu konudaki olumsuz tutumlarının bertaraf edilebileceği...”

‘Şirkete 6 ay zaman verin’

5403 Sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan, gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal bütünlüğü bozmayan arazilerin istenen amaçla kullanımı için bakanlığa müracatta tanınan 6 aylık sürenin, yapılacak bir kanun değişikliği ile 6 ay daha uzatılmasının “Şirket izinlerini yenileyebilmesine imkan vereceği ve böylece faaliyetine devamını sağlayabileceği görüşleri ortaya konmuştur.”

Oysa tarım arazilerini işgal edenlere af niteliği taşıyan 6 aylık uzatma kararının Cargill’e ilgisi olmadığı açıklanmıştı. Belge, hükümet yetkililerinin bu yalanını da açığa çıkardı. Belgenin sonunda ise bakanlığın bu önerileri inceleyerek “sorunların aşılması için gerektiği düşünülen çalışmaların” yapılması arz ediliyor!

--------------------------------------------------------------------------------

Verimli toprakları pazarlama ofisi

TEMA, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ve Bursa Barosu adına hazırlanan ortak metni okuyan TEMA Vakfı Başkanı Prof. Dr. Çelik Kurtoğlu ise Anayasa’nın devlete ülke topraklarını koruma yetkisi veren 44 ve 45. maddelerini hatırlatarak, “Devleti yönetmek için seçilenlerden oluşan hükümet ve onun atadığı üst düzey yöneticiler, adeta verimli tarım arazilerinin talanına hukuksal kılıf hazırlama ödevini yüklenmiştir” dedi. Bu süreçte kamu yararını savunan sivil toplum kuruluşlarının “bertaraf edilmesi gereken olumsuzluklar” olarak tanımlanmasını eleştiren Kurtoğlu, “Toprak Koruma Yasası’nın koruyucu hükümlerine rağmen ülkede çok sınırlı bulunan verimli tarım arazileri, giderek artan bir talan saldırısıyla karşı karşıya bulunmaktadır. Hükümetin en üst organının, toprağı talan ettiği yargı kararlarıyla belgelenen bir yabancı yatırımın sürmesi amacı ile bu firmanın da katıldığı toplantılarda çözüm arama çabası içine girdiği açıktır. TC Başbakanlık’ının yabancı bir firmanın ofisi anlamına gelecek bir biçimde kullanılması, ulusal egemenlik ilkesi bakamından kanımızca ürkütücü ve ibret vericidir” diye konuştu.

ABD’ye söz verilmişti

Mahkeme kararlarının Cargill aleyhine sonuçlanması ABD’yi rahatsız etmiş ve Cargill’in sorunu devletler zirvesine taşınmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD’yi ziyaretinde, Cargill’in faaliyetlerini özgürce sürdürmesi için yasal düzenlemelerin yapılması talep edilmişti. Başbakan Erdoğan’da gerekenin yapılacağı konusunda söz vermişti. Başbakan’ın Türkiye’ye dönüşünün ardından Cargill’in fabrikasının kurulu olduğu alan “özel endüstri bölgesi” ilan edilmişti.

Danıştay 10. Dairesi tarafından 8 Şubat 2006 tarihinde Cargill firmasının yatırım yapmasına olanak sağlayan Bakanlar Kurulu karanının yürütmesinin durdurması AKP’yi zor durumda bıraktı. AKP Hükümeti şimdi çözüm yolu arıyor.

Okunma Sayısı: 593