ÇİFTÇİLER DİKKAT! ANIZLARI YAKMAYIN...
Uzmanlar anızları yakmanın arazinin verimliliğini düşüreceğini ve çiftçilerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyledi.
Uzmanlar anızları yakmanın arazinin verimliliğini düşüreceğini ve çiftçilerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyledi. Anızların toprak için faydalı olduğunu belirten uzmanlar, anızların yakıldığı arazide çoraklaşmanın başladığını belirtiyorlar.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Başkanı Ali Rıza Öztürkmen anız yakılması uygulmasının ilkel bir uygulama olduğunu, Dünya`da ve Türkiye`de terk edilmiş olan bu uygulamanın Şanlıurfa için bir ayıp olduğunu ifade etti. Öztürkmen,bu konuda yetkililerin gerekenleri yapması için göreve çağırdı.
Ülkemizin; Buğday üretiminin % 8`i, Mercimek üretiminin %36`sı ve Arpa üretiminin %11`i İlimizde gerçekleşiyor. Uzmanlar Şanlıurfa`da arpa üretim alanının 1.904.064 dekar olduğunu, buğdayın toplam üretim alanının 3.687.745 dekar olduğunu belirtiyor. Mercimek toplam üretim alanının 801.240 dekar olduğunu açıklayan uzmanlar, toplam olarak Şanlıurfa`da 6.393.049 dekar alanda hububat tarımı yapıldığı belirtiliyor.," Hububat tarımı yapılan alanların yarısında 2. ürün yapıldığı varsayılırsa, ilimizde en az 3.000.000 dekar alanda anız yakma tehlikesi söz konusudur" dedi.
Öztürkmen,"Dünyada ve Ülkemizde yaşanmayan ancak İlimizdeki duyarsızlığın bu konuda olması büyük bir ayıbımızdır. İlimizdeki tüm yetkilileri bu konuda hassasiyete değil göreve davet ediyoruz..."
"Anızları yakmayın toprak verimliliğini kaybetmesin"
Anız yakmanın Şanlıurfa`da yaygın bir uygulama olduğunu belirten Öztürkmen anız yakmanın topraktaki mineralleri öldürdüğünü dile getirdi. Öztürkmen," Anızlar yakıldığında toprağın üst katmanlarındaki kil gibi toprak parçacıklarını pişirmekte, topraktaki birçok faydalı mikroorganizma ve solucan gibi küçük canlıları öldürmekte, topraktaki organik maddeyi de yakmakta, bazı mikroelementleri bitkilerin faydalanamayacağı forma dönüştürmekte ve makro-mikro besin maddesi noksanlıkları olmaktadır" dedi.
Anız yakılması su tutma kapasitesini olumsuz etkiliyor.
Anız yakılması sonucu su tutma kapasitesi ve havalanma özelliklerinin olumsuz etkilendiğini belirten Öztürkmen, kurak bölge tarlalarında anız yakılması ile tarım topraklarında organik maddenin azaldığını ve alınabilir toplam azot miktarının olumsuz etkilenmekte olduğunu söyledi. Anız yangınları, tarla yüzeyini bitki örtüsüz bırakacağını söyleyen Öztürkmen, toprağın en değerli üst katmanlarının su ve rüzgar erozyonu sonucu taşınarak yok olduğunu söyledi.
"Anızlar arazi için faydalı"
Öztürkmen," Anızlı toprak işlemede, tarla toprağı anız sapları ile bir malç oluşturduğundan yağışlı dönemlerde düşen suyun toprak içersine girmesini ve tutulmasını sağlayarak oluşacak rutubetli ortam sap artıklarının mikroorganizmalar tarafından parçalanarak organik maddeye ve bitki besin maddelerine dönüşmesini sağlamaktadır" dedi. Öztürkmen, "Anızların her yıl yakıldığı tarım alanlarında ise organik madde kaybı olduğundan yavaş yavaş geçen yıllar içersinde toprak zerrelerini birbirine bağlayan doku ile su tutma kapasitesi zayıflar, verim düşer, rüzgar ve su erozyonu olur, çoraklaşma başlar" dedi.
"Biyolojik mücadele canlıları korunmalıdır"
Hububat anızlarını yakmayarak, tarımsal zararlı böcekleri yiyen, yumurtalarına zarar veren ve onları hastalandıran doğal biyolojik mücadele canlıları korunmalıdır. Ülkemiz topraklarının şimdiki ve gelecekteki nesilleri doyuracak ürünü vermesi ve bu nesillere güzel yeşil bir çevre, doğa bırakılması bu bilince bağlıdır.
Anız yakılması telafisi mümkün olmayan zararlar veriyor
Türkiye2de ve Şanlıurfa`da masraftan kaçınmak için doğaya zarar verildiğini aktaran Öztürkmen,"Dünyada ve Ülkemizde her noktada 2872 sayılı kanun gereği tarlada bulunan anızı yakan köylülere uydu ile tespit edilerek dekara cezai işlemler uygulamakta, bazı illerimizde ise anız yakılmış alanlara müdahale edilerek yasal süreç başlatılmaktadır. İlimizin tarım alanlarında 2. Ürün ekimi için masraftan kaçmak, hızlı şekilde toprağı işlemek ve az emek harcamak adına her gün tarım alanları yakılmaktadır. Bu yangınlarla ilimizde çevre ve hava kirliliği artmakta, tarım alanlarındaki organik madde miktarı azalmakta ya da yok olup topraklar daha verimsiz ve erozyona daha hassas duruma gelmektedir. Topraktaki mikro organizmaların yüzde 80‘nin zarar görmesi sonucu verimde de azalmalar olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Anız yangınları komşu tarlalardaki hasat edilmemiş ürünlere, traktörlere meyve bahçelerine, bunların etrafındaki çitlere, telefon direklerine, civardaki yerleşim yerlerine, özellikte de ormanlarımıza telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Bu da devlete milyonlarca dolara mal olmaktadır" dedi.
"Çiftçiler biçer-döver operatörlerini denetlemeli"
Çiftçilerin biçer-döver operatörünü denetlemesi gerektiğini söyleyen Öztürkmen, anız yakılmasının ilkel bir uygumla olduğunu dile getirdi. Özrtürkmen ,"Çiftçilerimiz hububat hasadı yapan biçerdöver operatörlerinin mümkün olduğu kadar alçaktan (10-15 cm) yapmasını denetlemeli, anızları gölge tavında veya sonbahar yağışlarından sonra ayarlı uygun bir soklu pullukla sürüp toprağın altına karıştırmalıdırlar. Günümüz şartlarında anıza ekim yapan tarım aletlerinin olması, güçlü traktörlere ve kombine tarım işleme makinelerine sahip olunması anız yakılması gibi ilkel metoda başvurulması bu şehirde yaşayan herkesin ayıbıdır" ifadelerini kullandı.