Kılıçdaroğlu, dünyanın bütün ülkelerinde tarım sektörünün özel olarak desteklendiğine dikkat çekerek, "Tarım sektörünün desteklenmesinin getirdiği avantaj size politik olarak büyük çıkarlar sağlayabilir. Örneğin kalkınmasını tam sağlayamamış ülkelere gıda desteği verebilirsiniz, tarım desteği verebilirsiniz ve böylece Türkiye’nin saygınlığını pek çok ülkede hem korumuş olursunuz, hem de artırmış olursunuz. Bu açıdan Türkiye’nin gıda konusunda kendisine yeni ve tutarlı bir yol haritası çizmesi gerektiği açıktır. Tarım politikasının oluşturulmasında sadece bir grubun sadece üreticilerin, mühendislerin görüşünün alınması değil, bu işle ilgili olan herkesin görüşünün alınması gerektiğinin kanaatindeyim" dedi.

`DEVLETİN BU KONUDA POLİTİKA ÜRETMESİ LAZIM`

Üreticinin her zaman korunması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Çünkü üreticinin ürettiği ürünün uzun süre korunması mümkün değildir. Örneğin bir araba üretirsiniz, alıcı çıkarsa, bunu verirsiniz, çıkmazsa da zaten araba çürümez, 3 ay bekler, 3 yıl bekler; ama tarım öyle değil. Dolayısıyla tarımın, çiftçinin özel olarak korunması lazım. Yaşadığımız olay pek çok sektörü sıkıntıya soktu. Örneğin hizmet sektörü. Lokantaların, berberlerin kapanmış olması, otellerin büyük ölçüde müşteri kabul edemez noktaya gelmesi, dolaylı olarak gıda sektörünü, o da alt bir sektör olan tarım sektörünü vuruyor. Devletin bu konuda politika üretmesi lazım" diye konuştu.

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız.