Çorlu Tehlikeli Atık Tesisine Hayır Platforumu, 16 Ocak 2013 Çarşamba günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına ODA Başkanımız Dr. Turhan TUNCER ve Tekirdağ Şube Başkanımız Dr. Cemal POLAT katılım sağladı.

Basın açıklaması ektedir.

BASINA ve KAMUOYUNA

Bizler Trakya ‘dan, Çorlu‘dan  geliyoruz. Bu karda kışta Ankara‘da ne işiniz var diyenler olabilir. Biz; Tekirdağ Tabip Odası, Tekirdağ Barosu, Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası, Eğitim-Sen, Çorlu Ergene İnisiyatifi, Mimarlar Odası, İnşaat, Elektrik, Çevre, Makine, Jeoloji, Harita Mühendisleri, Şehir Plancıları Odası Çorlu Temsilcilikleri, Çorlu Kent Konseyi, Çorlu Çevre Gönüllüleri Derneği, Çorlu Ziraat Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası, Romanlar Derneği ve Gazeteciler Derneği  bir yıl önce bir araya gelerek "ÇORLU TEHLİKELİ ATIK TESİSİNE HAYIR PLATFORMU" nu oluşturduk.

Günler öncesinden Tekirdağ Milletvekilimiz Emre Köprülü aracılığıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinden randevu talebinde bulunduk. Randevu talebi sadece sayın milletvekilimiz için geçerli. 22 sivil toplum örgütünün oluşturduğu platform üyelerine bakanlık kapıları kapalı. Sorunlarımızı kamuoyuyla paylaşmak adına bu basın açıklamasını yapma ihtiyacı duyduk.

Yaşadığımız bölgeye plansız, kontrolsüz sanayinin gelmesinden sonra ,"Trakya‘nın  Can damarı" Ergene‘de su yerine zehir akar oldu. Ergene‘ye karışan ağır metal ve kimyasallar, Ergene ile birlikte havamızı, suyumuzu, verimli topraklarımızı da zehirledi. Kanser ve solunum yolu hastalıkları nedeniyle poliklinikler dolup taşıyor. Kanserden ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

İktidar, Trakya‘ya, Trakya Halkı‘na söz verdi". Ergeneyi Kurtaracağız! Ergene Yeniden Hayata Dönecek!" dediler. Eylem planları, projeler hazırladık!" dediler. "Ergene`deki zehirli atıkları arıtıp tarım sulamasında kullanacağız!" dediler. Sonra Ergene‘de eskisi gibi canlılar olacak, kurbağalar -balıklar yaşayacak! dediler. Söylediklerine kendileri de inanmıyor olacaklar ki; şimdi de Ergene‘nin zehirli atıklarını arıtıp Marmara Denizi‘ne deşarj edeceklermiş. Trakya`yı öldürdükleri yetmezmiş gibi, şimdi de Marmara`yı öldürme hazırlığı yapıyorlar.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi 300 bin nüfuslu  Çorlu‘nun burnunun dibinde bir bölgeyi "Katı Atık Bertaraf Alanı" olarak belirleyip; Ergene`yi Koruma Eylem Planı içine aldılar. Bu alanda atıkları yakarak enerji üreteceklermiş! Öncelikle İstanbul‘un Avrupa Yakası ile Trakya‘nın tamamının, giderek Türkiye‘nin AB ülkelerinin atıkları, ağır metal ve radyoaktif içerikli her türlü atık bertarafı burada yapılacak.

Bir yandan Ergeneyi kurtarma iddiasıyla yola çıkıyorsun. Bir yandan da kapasitesi milyon tonlara varan bir tesisi Çorlu‘nun dibinde kuruyorsun. Bir yandan İstanbul Kemerburgaz‘da  kurulu bulunan tesisi insan sağlığına zararları kanıtlandığı için İstanbul Büyükşehir Belediyesince kapatılırken, öte yandan Çorlu‘ya 30 kat daha büyük bir tesisin kurulmasına karar veriyorsun.

Bizler bu tesisin kurulması halinde havamızın, suyumuzun, toprağımızın kirleneceğini biliyoruz. Çorlu ve çevresinin yaşanmaz hale geleceğini biliyoruz. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğinin kararacağını biliyoruz. Bu nedenle Tekirdağ`da, Çorlu`da aylardır mücadele ediyoruz. Milletvekillerimiz mecliste Çevre ve Şehircilik Bakanlığına defalarca konuyla ilgili soru önergeleri verdiler. Sesimizi her platformda duyurmaya çalışıyoruz.

Şimdiye kadar Çorlu‘da bilgilendirme amaçlı toplantılar düzenledik. Bildiri ve broşürler hazırlayıp, dağıttık. Düzenlediğimiz imza kampanyasında 40 bin imza toplayıp, Tekirdağ Valiliğine; tesisi neden istemediğimizi bilimsel gerekçeleriyle anlatan bir raporla birlikte arz ettik. 5 Haziran 2012`de düzenlediğimiz halk konserinde binlerce insanın haykırışı, 25 Kasım 2012`de düzenlenen yürüyüşte binlerin çığlığı, tesisin Çorlu‘da istenmediğinin göstergeleridir.

Bu tesisin yapılmasını başta Çorlu Belediyesi olmak üzere; meslek odaları, dernekler, sendikalar, STK`lar istemiyor. Kısacası; tüm Çorlu Halkı bu tesisin yapılmasına karşı.

Çorlu Belediye Meclisi‘nin tesisle ilgili üç kez ret kararından sonra, belediyeyi ve Çorlu Halkını baypas edip 644 sayılı KHK`ye dayanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı plan onayı yaptı. İtiraz hakkımızı kullandık. İtirazlarımıza cevap vermek yerine bakanlık ikinci plan onayı yapma cüretini gösterdi. Bu kez Danıştay`a dava açtık. Tüm bu karşı çıkışlar bakanlığı yanlış kararından döndürmeye yetmedi.

Bu nedenle bugün Ankara‘ya T.B.M.M Çevre Komisyonu‘na hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na topladığımız 40 bin imzaya ek bir dosyayla geldik. Buradan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar‘a bir kez daha sesleniyoruz. Bu yanlış kararınızdan dönün! Çorlu‘yu Türkiye‘nin ve Avrupa‘nın çöplüğü yapmayın!

Çorlu‘yu ve Trakya‘yı zehirlemeyin! Ergene‘nin zehri bize yetti! Başka zehir istemiyoruz. Kemerburgaz`ın neden kapatıldığını açıklayın! Çorlu`ya neden bu tesisi yapmak istediğinizi bilelim.

Sözün özü:  ZEHİR SOLUMAK İSTEMİYORUZ!  ÇOCUK YAŞTA KANSER OLMAK İSTEMİYORUZ!