DAHA NE KADAR ÖLMEMİZ GEREKİYOR?
Yine Ankara, yine patlama; acımızı yaşayamadan, acımıza eklenen bir yenisi.
Acılarımız daha küllenmeden, yeni bir acıyla tekrar sarsıldık. Hesaplaşmalarını masum insanların canları, kanları üzerinden yapanların acımasızlığı, kaybettiklerimizle kor gibi yüreğimize düştü. Elde etmek istedikleri, yapmak istedikleri uğruna canlarımıza kıyanlar, kıydıkları canların veballerini hep üzerlerinde taşıyacaklar.
Canlarımızı koruma konusunda sorumluluklarını yerine getiremeyenlerin, yangının üzerine benzinle gidenlerin kınamaları, öfkeli belagatleri acımızı dindirmiyor. Daha fazla güvenlik değil, daha fazla güvenmek istiyoruz. Evimize sağ salim dönebileceğimiz mi endişesini yaşamamak, yakınlarımıza erişemediğimizde kaygı içinde kalmamak istiyoruz. Endişemizi ve kaygımızı bugüne kadar gideremeyenlerin öfkeli söylemlerini değil, hiçbir şey yapamıyorsa sorumluluklarının gereğini yerine getirmelerini bekliyoruz.
Bir kez daha, son kez olması dileğimizle yaşamını yitiren yurttaşlarımızın acısını yüreğimizde hissederek, aileleri ile yakınlarına baş sağlığı, bütün yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Kaybettiklerimiz arasında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çalışanı meslektaşımız Ziraat Mühendisi Ferah ÖNDER ve meslektaşımız eski Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitü Müdürü Atilla Özdemir`in oğlu, o gün üniversite sınavına girmiş olan Dorukhan da bulunuyor. Meslektaşlarımızın acısını Ziraat Mühendisleri camiası olarak paylaşıyoruz.