DANIŞTAY, TARIM ARAZİLERİ YÖNETMELİĞİNİ KISMEN İPTAL ETTİ

MERKEZ
12.07.2008
 

T.C.
DANIŞTAY
ONUNCU DAİRE

Esas No : 2005/3757
Karar No : 2008/1056

Davacı : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

Vekili: Av. Zühal Dönmez, Bestekar Sokak, NO: 49/5  Kavaklıdere / ANKARA

Davalı: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

İstemin Özeti: 25.03.2005 tarih ve 25766 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan "Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik"in 4 üncü maddesindeki "tarım arazileri sınıfı", "mutlak tarım arazileri", "dikili tarım arazileri", "özel ürün arazileri", "marjinal tarım arazileri", "örtü altı tarım arazileri", "sulu tarım arazileri", "arsa" ve "yerleşim alanı" tanımlarının; 6 ncı maddesinin; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesindeki "...12 ve 14 üncü..." ibaresinin; 9 uncu maddesinde yer alan "...marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır..." ibaresinin ve "...ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." ibaresinin; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, "Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla..." ibaresinin ve b, e, f, g bentlerinin; 11 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "... her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir." ibaresinin, "b" bendinde yer alan "...üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler..." ibaresi ile c, d, e bentlerinin ve aynı maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarının; 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki "...plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislere..." ibaresi ile 2 nci fıkrasının; 14 üncü maddesinin; 16 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci cümlesinin; 17 nci ve 19 uncu maddelerinin iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Tarım İl Müdürlüklerinin tarımsal etüt raporu hazırlamalarına yasal engel bulunmadığı gibi yeterli donanıma da sahip oldukları, bu raporların hazırlanması sürecinde yerel baskıların etkili olacağı yönündeki davacı iddiasının gerçek dışı olduğu, marjinal tarım arazilerinin ülkemizin tarımsal üretiminde önemli bir yeri olmadığı, bu nedenle bu arazilerin öncelikle tarım dışı amaçlarla kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, Yönetmeliğin 10 ve 11. maddelerinin 5403 sayılı Yasaya aykırı olduğundan uygulanmayan hükümler arasında yer aldığı ve sözü edilen Yasaya aykırı olan yönetmelik hükümlerinin uygulanmaması için Tarım İl Müdürlüklerine talimat verildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Erkan Yılmaz

Düşüncesi : 25.3.2005 tarih ve 25766 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan "Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik"in, 4 üncü maddesindeki "tarım arazileri sınıfı", "mutlak tarım arazileri", "dikili tarım arazileri", "özel ürün arazileri", "marjinal tarım arazileri", "örtü altı tarım arazileri", "arsa", "yerleşim alanı" tanımları yönünden davanın reddine; aynı maddede yer alan "sulu tarım arazileri" tanımının, 6 ncı maddesinin; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesindeki "...12 ve 14 üncü.." ibaresinin; 9 uncu maddesinde yer alan "...marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır..." ibaresinin ve "...ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." ibaresinin; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, "Marinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla..." ibaresinin ve b, e, f, g bentlerinin; 11 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "... her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir." ibaresinin, "b" bendinde yer alan "...üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler..." ibaresi ile c, d, e bentlerinin ve aynı maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarının; 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki "...plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle..." ibaresi ile 2 nci fıkrasının; 14 üncü maddesinin; 16 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci cümlesinin; 17 nci ve 19 uncu maddelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Ergün Özcan

Düşüncesi : Dava, 25.3.2005 tarih ve 25766 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik"in, 4 üncü maddesindeki "tarım arazileri sınıfı", "mutlak tarım arazileri", "dikili tarım arazileri". "özel ürün arazileri", "marjinal tarım arazileri", "örtü altı tarım arazileri", "sulu tarım arazileri", "arsa", "yerleşim alanı" tanımlarının; 6 ıncı maddesinin; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesindeki "...12 ve 14 üncü..."ibaresinin; 9 uncu maddesinde yer alan "...marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır..." cümlesiyle, "...ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." ifadesinin; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, "Marinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla..." cümlesinin ve b, e, f, g bentlerinin; 11 inci maddenin birinci fıkrasındaki "... her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir." cümlesinin, "b" bendinde yer alan "...üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler..." ibaresi ile c, d, e bentlerinin ve aynı maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarının; 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki "...plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle..." cümlesi ile 2 inci fıkrasının; 14 üncü maddesinin; 16 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci cümlesinin; 17 inci ve 19 uncu maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.

Dava konusu Yönetmelik, tarım arazilerinin korunmasının ve amacına uygun bir şekilde kullanılmasının sağlanması ve bu alanların hangi zorunlu hallerde tarım dışı amaçlarla kullanılabileceğine dair usul ve esaslarını belirlemek amacıyla, tarım arazilerinin korunması ile yerleşim birimlerinin kurulması, geliştirilmesi, askeri, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, turizm, depolar,antrepolar,haberleşme, sportif ve tarımsal tesisler ile diğer amaçlar için kullanılmasına ihtiyaç duyulan tarım arazilerinin tarım dışı amaçlar için kullanılmasına izin verilmesiyle ilgili hususları kapsamak üzere, 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi ile 3202 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ve 5286 sayılı Kanun uyarınca hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Anayasanın "Toprak mülkiyeti" başlıklı 44. maddesinde "Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeterli toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır.Kanun,bu amaçla değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir" hükmüne yer verilirken, 45.maddesinde, Devletin , tarım arazileri ile çayır ve mer‘aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştıracağı kurala bağlanmış ve 166. maddesinde ise, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu bir biçimde hızla gelişmesini planlamanın Devletin görevleri arasında olduğu belirtilmiştir. Anayasanın 166. maddesi hükmünden hareketle hazırlanan 2001 ve 2005 yılları arasını kapsayan VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planının "Tarımsal Gelişme", kısmının Genel Tarım Politikaları ile ilgili bölümünde, detaylı toprak etütlerinin ve toprak haritalarının yapılması ile toprakların kullanım ve korunmasına ilişkin Kanunun çıkarılması bir amaç ve politika olarak saptanmıştır.

Görüldüğü üzere Anayasanın aktarılan hükümleri ve VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planının Devlet yönünden amaç ve politikaları birarada değerlendirildiğinde, toprağın ve tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmaması esası getirildiği gibi ancak kamu yararı bulunması ve tarımsal gelişmenin engellenmemesi suretiyle amaç dışı kullanım olanaklıdır. Dolayısıyla Anayasa, Yasa koyucuya toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda toprak ve tarımsal alanda düzenleme yapma yetkisi vermekte, bu alanın ayrı bir Yasa ile düzenlenmesi öngörülerek, bu konuda Anayasanın 45.maddesinde belirlenen tedbirlerin türü ve uygulanma yöntemi Yasa koyucunun takdirine bırakılmaktadır.

Bu durumda, toprağın üretim gücünün korunmasını, geliştirilmesini ve tarım işletmelerinde optimum parsel büyüklükleri oluşturulmasını düzenleyen, toprak varlığının yoğun ve yaygın bir şekilde kaybolmasını engelleyen, toprağın tarımın diğer konularıyla birlikte ele alınmasını ve hizmetlerin bütünlük içinde yürütülmesini sağlayan, arazilerin ekonomik ve ekolojik kazanımlar gözetilerek planlı kullanım ilkelerini saptayan bir çerçeve Yasa ile, toprak ve tarım arazilerin korunması ile ilgili hususların ve amaç dışı kullanım hallerinin düzenlenmesi gerekirken, Anayasaya aykırı şekilde, bu alanın düzenleyici bir idari işlem olan Yönetmelikle, kurallarının saptanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Nitekim, dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 16.3.2005 tarihinden sonra, söz konusu Yönetmelikle paralel nitelikte hükümleri içeren ve aynı alanı düzenleyen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, Yasa koyucu tarafından çıkartılarak, 19.7.2005 tarih ve 25880 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Açıklanan nedenlerle, Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmeliğin dava konusu hükümlerinin, iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince duruşma için önceden taraflara bildirilmiş bulunan 4.3.2008 tarihinde davacı vekili Av. Zühal Dönmez‘in ve davalı idare temsilcisi Hukuk Müşaviri Behsat lşeri‘nin geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun söz verilip dinlendikten, Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan ve taraflara son kez söz verildikten sonra duruşmaya son verildi. Dava dosyası incelenip gereği görüşüldü:

Dava, 25.3.2005 tarih ve 25766 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan "Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik"in, 4 üncü maddesindeki "tarım arazileri sınıfı", "mutlak tarım arazileri", "dikili tarım arazileri". "özel ürün arazileri", "marjinal tarım arazileri", "örtü altı tarım arazileri", "sulu tarım arazileri", "arsa" ve "yerleşim alanı" tanımlarının; 6 ncı maddesinin; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesindeki" ...12 ve 14 üncü..." ibaresinin; 9 uncu maddesinde yer alan "...marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır..." ibaresinin ve "...ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." ibaresinin; 1 O uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, "Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla..." ibaresinin ve b, e, f, g bentlerinin; 11 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "... her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir." ibaresinin, "b" bendinde yer alan "...üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler..." ibaresi ile c, d, e bentlerinin ve aynı maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarının; 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki "...plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle..." ibaresi ile 2 nci fıkrasının; 14 üncü maddesinin; 16 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci cümlesinin; 17 nci ve 19 uncu maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.

İdari işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılacağı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bu nedenle, dava konusu Yönetmeliğin hukuka uygunluk denetiminde, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 16.3.2005 tarihinden sonra, yönetmelikle aynı alanı düzenleyen ve 19.7.2005 tarih ve 25880 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun dayanak alınmasına olanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla yönetmeliğin hukuka uygunluk denetiminin dayanağı olan yasaya ve ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılması gerekmektedir.

Anayasanın 45. maddesinde; "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır." hükmü yer almıştır.

Yönetmeliğin dayanağı olan 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/i maddesinde; taşınır, taşınmaz çiftçi mallarının korunmasını özel kanunlara göre sağlamak için ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak ve tarım dışında kullanılmaya tahsis edilecek araziyi tespit etmek, bunların kullanılmasına izin vermek için ilgili kuruluşlarla koordinasyonu sağlamak, aynı maddenin (t) fıkrasında; tarım alanlarının gayesine uygun bir şekilde kullanılmasını sağlamak, denetlemek ve ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak görevi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görevleri arasında sayılmış, 10/a maddesinde ise, tarım alanlarının gayesine uygun bir şekilde kullanılması için prensip ve esasları belirlemek, bu konuda Bakanlık dışındaki ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak görevi Koruma Kontrol Genel Müdürlüğüne verilmiş, 5286 sayılı Yasa ile değişik 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2/g maddesinde; tarım alanlarının gayesine uygun bir şekilde kullanılmasını sağlamak, denetlemek ve bu konu ile ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevleri arasında gösterilmiş, Ek 2. maddesinde ise, Bu Kanunda belirtilen hizmetlerin, İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idarelerince, İstanbul ve Kocaeli illerinde ise il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyelerince yerine getirileceği kurala bağlanmıştır.

Yönetmeliğin dava konusu 4 üncü maddesindeki, "tarım arazileri sınıfı", "mutlak tarım arazileri", "dikili tarım arazileri". "özel ürün arazileri", "marjinal tarım arazileri", "örtü altı tarım arazileri", "arsa" ve "yerleşim alanı" tanımları, yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinin davalı idareye verdiği yetki çerçevesinde, belli bir alanın düzenlenmesi amacıyla hazırlanan ve genel düzenleyici kurallar içeren yönetmelikte geçen kavramların açıklanmasına yönelik olup, yönetmeliğin dayanağı olan mevzuat hükümlerine aykırı bir yönü bulunmadığından, dava konusu bu tanımlara ilişkin olarak ileri sürülen iptal nedenleri yerinde görülmemiştir.

Yönetmeliğin dava konusu 4 üncü maddesindeki "sulu tarım arazileri" tanımına gelince;

Sulu tarım arazisi genel olarak, tarımı yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler şeklinde tanımlanmaktadır. Oysa yönetmeliğin 4. maddesinde sulu tarım arazisinin, devlet yatırımları ile sulamaya açılmış veya sulama projesi kapsamında olan araziler olduğu belirtilerek bu tanım daraltmıştır. Bu nedenle yönetmelikte yapılan sulu tarım arazisi tanımında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Yönetmeliğin dava konusu "Arazi özelliklerinin belirlenmesi" başlıklı 6. maddesinde, "Arazi özellikleri; kullanım şekli, toprak özellikleri, arazi sınıfı, tarımsal özellikleri ve çevre arazilerle tarımsal kullanım bütünlüğü, herhangi bir zirai geliştirme projesi içerisinde olup olmadığı göz önüne alınarak hazırlanacak tarımsal etüt raporu ile belirlenir.

Tarımsal etüt raporları, arazi etütlerinin yapılması ile ilgili Bakanlıkça düzenlenen hizmet içi eğitimi almış en az iki ziraat mühendisi tarafından hazırlanır. Eğer ilde bu eğitimi almış ziraat mühendisi yoksa toprak, tarla, bahçe veya tarımsal yapılar bölümü mezunu en az iki ziraat mühendisi tarafından hazırlanır. İl Müdürlükleri verecekleri kararda bu raporda belirtilen tarım arazi sınıflarını, kullanım şekillerini ve tarımsal bütünlüğünü, herhangi bir sulama ve zirai devolopman projesi içerisinde yer alıp almadığına dair ilgili kuruluşlardan alınacak belgeleri ve arazinin diğer tarımsal özelliklerini esas alarak değerlendirme yapar ve kararını gereği için ilgili kuruluşlara, istatistiki bilgi derlenmesi için Bakanlığa gönderir." kuralına yer verilmiştir.

Davacı Oda tarafından yönetmeliğin bu hükmünün, yeterli teknik eleman kadrosuna ve laboratuvara sahip olmayan İl Müdürlüklerinin sağlıklı ve güvenilir tarımsal etüt raporu hazırlamasının mümkün olmadığı, bu raporların tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasına sebep olacağı, toprak etütünün bu konuda eğitim görmüş ziraat mühendislerince yapılabileceği, tarımsal etüt raporunun İl Müdürlüklerince hazırlanmasının hukuka aykırı olduğu, yönetmeliğin iptali istenen diğer hükümlerinin ise tarım arazilerinin korunması amacına aykırı hükümler içerdiği, dayanağı olan mevzuata uygun olmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

Anayasanın Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler başlıklı Üçüncü Bölümünün Kamu yararı başlıklı III. alt bölümünde yer alan 45. maddesinde, "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır." hükmünün yer alması, bu Anayasal görevi yürütmek amacı ile 441 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Tarım ve Köyişleri Bakanlığının da tarım alanlarının gayesine uygun bir şekilde kullanılmasını sağlamak ve tarım alanlarının gayesine uygun bir şekilde kullanılması için prensip ve esasları belirlemek görevinin bulunması karşısında, Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmeliğin amaç maddesinde de belirtildiği gibi Devlete, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önleme görevinin verildiği anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasını önlemek için Bakanlığın, toprak koruma ve kullanmaya yönelik farklı sistemler kullanarak arazi ve toprakla ilgili sınıflamaları ve haritaları yapması veya yaptırması, toprak ve arazi varlığını belirlemesi, sınıflandırması, etüt, analiz ve sınıflama ile ilgili standart oluşturması, harita ve veri tabanını hazırlaması gerekirken, yukarıda belirtilen hususlarla ilgili olarak Bakanlıkça her hangi bir standart belirlenmeden, Yönetmeliğin dava konusu 6. maddesi ile arazinin kullanım şeklini, toprağın özelliklerini, arazi sınıfını, tarımsal özelliklerini belirleyen tarımsal etüt raporunu hazırlama görev ve yetkisinin il Müdürlüklerine verilmesinde hukuka, kamu yararına ve hizmetin gereklerine uyarlık bulunmamaktadır.

Diğer yandan, tarım arazilerinin doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine ve niteliğine göre, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak Bakanlıkça sınıflandırılmasına ve Bakanlığın tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilmesine de hukuki bir engel bulunmamaktadır.

Yönetmeliğin "Tarım dışı amaçla kullanılamayacak araziler" başlıklı (iptali istenen "12 ve 14 üncü" ibaresi de dahil) 8. maddesinde, "Bu Yönetmeliğin 10, 11, 12 ve 14 üncü maddelerinde belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, tarım dışı amaçlarla kullanılmaya tahsis edilemeyecek araziler şunlardır:

a) Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve ekonomik olarak verim alınan veya halen ekonomik verim alınmasa bile gerekli bakım yapıldığında ekonomik verim alınabilecek olan dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri,

b) Drenaj yetersizliği, taşlılık veya tuzluluk gibi sebeplerle marjinal tarım arazisi olan ancak ekonomik olarak ıslah edilmek suretiyle bu maddenin (a) bendinde belirtilen arazilere dönüştürülebileceği tarımsal etüt raporunda belirtilen araziler,

c) Özellikleri itibarıyla tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir durumda olmakla birlikte sulama, drenaj, toprak muhafaza ve benzeri planlama veya uygulama projeleri kapsamında yer alan ve bir proje kapsamı içinde olmasa bile tarım dışı maksatlı kullanımlara tahsisleri halinde proje bütünlüğünü veya çevre arazilerdeki tarımsal kullanım bütünlüğünü bozacak durumda olan araziler." kuralı,

Yönetmeliğin "Tarım dışında kullanılacak tarım arazilerinde öncelik sırası" başlıklı ve iptali istenen ("marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır." ibaresi ile "ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." ibaresi de dahil) 9. maddesinde, ‘‘Tarım dışı amaçlı arazi kullanım ihtiyaçları öncelikle kuru şartlarda tarım yapılan marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır. Bu sınıf arazilerden karşılanamaması halinde 10, 11, 12, ve 14 üncü maddelerinde yer alan istisnalar için ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." kuralı,

Yönetmeliğin ‘‘Tarım dışı amaçlarla kullanılabilecek kuru tarım arazileri" başlıklı ve iptali istenen (Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla ibaresinin ve b, e ,f ve g bentleri de dahil) 10. maddesinde, "Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla, daha uygun alternatif araziler bulunmadığı takdirde, aşağıda belirtilen genel maksatlar için gerçek ihtiyaca cevap verecek miktarlardaki diğer kuru tarım yapılan araziler ile ekonomik verim alınamayan dikili tarım arazileri, kamu yararının gözetilmesi ve tarımsal faaliyetlere zarar vermeyecek tedbirlerin alınması kaydıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir.

a) Köylerin planlı yerleşimi için mevcut yerleşik alanların çevresinde bulunan araziler,

b) Mevcut yerleşim alanlarına ilave olarak belediye veya mücavir alan sınırları içinde ilgili belediye tarafından imar planı yapılmak istenen yerler.

c) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kurulacak organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri,

d) Toplam kullanım alanı 5000 metrekareyi geçmemek şartı ile karayolları güzergahlarında kurulacak oto yakıt satış istasyonu ve bu istasyon ile birlikte planlanacak sosyal tesisler,

e) Katı atıkların etkisiz hale getirilmesi için yapılan tesisler ve ek tesisler,

f) Ceza infaz kurumları ve tutukevleri yapı ve tesisleri,

g) 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 2 nci maddesinde geçen birinci ve ikinci grup madenler hariç, madencilik arama ve işletme faaliyetleri için gerekli yapı ve tesisler." kuralı yer almıştır, .

Yönetmeliğin "Tarım dışı amaçlarla kullanılabilecek sulu tarım arazileri ve diğer araziler" başlıklı ve iptali istenen (birinci fıkrasındaki "... her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir." ibaresi, "b" bendinde yer alan "...üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler..," ibaresi ile c, d, e bentleri ile aynı maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkraları da dahil) 11. maddesinde, "Sulu tarım arazileri tarım dışı amaçlı kullanımlara tahsis edilemez. Ancak, daha uygun alternatif alanlar tespit edilemediği durumlarda aşağıda belirtilen genel amaçlar için ihtiyaca cevap verecek miktarlardaki her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir.

a) Karayolları, demiryolları, köy yolları ve benzeri yollar,

b) Su temini ve enerji üretimi amaçlı baraj, gölet, elektrik santralleri, su kuyusu ve bunlara ait ek tesisler; ham petrol ve doğalgaz arama, üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler; santral yolu, şalt merkezi, direk, pilon, kök, trafo, enerji nakil hatları, cebri boru güzergahı, arıtma ve bunlara ait pompaj tesisleri ve güzergahları, trafik kontrol ve güvenlik istasyonları,

c) Milli savunma tesisleri, hava alanları ve ek tesisleri,

d) Sera ve sera organize sanayi bölgeleri,

e) Maden arama faaliyetleri,

Yukarıda belirtilen genel amaçlar için yapılan müracaatlar İl müdürlükleri tarafından incelenir ve alternatif olmadığı kanaatine varılırsa uygun görüş verilir, alternatif alan tespiti halinde müracaat reddedilir.

Bu maddenin (e) bendinde belirtilen maden arama faaliyetleri sonucunda stratejik önemi haiz madenin bulunması halinde madencilik işletmesi amacıyla ilgili Bakanlık tarafından alınan kamu yararı kararının İl müdürlüğüne iletilmesi halinde söz konusu arazinin tarım dışı kullanımına izin verilir" kuralına,

Yönetmeliğin "Tarımsal amaçlı yapılar" başlıklı ve iptali istenen (1 inci fıkrasındaki "...plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle..." ibaresi ile 2 nci fıkrası da dahil) 12. maddesinde, "Çiftçiye ait tarımsal işletmenin ekonomik olarak yürütülmesini sağlamak için gerekli boyut, hacim ve vasıfta; kümes, ahır, ağıl, depo, soğuk hava deposu, yemlik ve yem hazırlama tesisleri, mandıra, balık üretim tesisleri, arı hane, su ve yem deposu, gübre ve silaj çukuru ile plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle ilgili olarak Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü veya belediyelere, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince belediye sınırları dışında il özel idarelerine yapılan müracaatlar il Müdürlüğüne intikal ettirilir. İl Müdürlüğü tarafından bu talepler incelenir ve bu tesislerin, yukarda belirtilen özelliklere uyan tesislerden olması halinde, arazi niteliklerine ve sınıfına bakılmaksızın projede öngörülen miktarda alana bu amaçla kullanmak kaydıyla izin verilir.

Tarımsal üretimi teşvik etmek maksadıyla, alternatif alan bulunamaması halinde plan ve projeleri İl Müdürlüğünce incelenip, tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen, tarımsal ürünlerin işlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili tesisler için ihtiyaç duyulan tarım arazileri, işletmenin toplam arazi varlığının 2/100‘ini geçmeyecek şekilde, arazi sınıfına bakılmaksızın İl müdürlüğü tarafından tarım dışı kullanıma tahsis edilir." kuralına,

Yönetmeliğin Plan değişikliği yapılmasının esasları başlıklı 14. maddesinde, "Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce onaylanmış olan her tür ve ölçekteki planlarda, tarım arazisi olarak ayrılmış alanlar için yapılacak her tür zorunlu plan değişikliklerinde İl Müdürlüğünün uygun görüşünün alınması esastır.

İl Müdürlükleri;

a) Planlı alan Belediye veya mücavir alanı içinde ise, Belediye hizmetlerinin yürütülmesi ve alt yapı tesisleri için inşa edilecek yapılara yönelik ilgili Belediye tarafından yapılan arazi taleplerinde,

b) Tarımsal üretimi teşvik etmek amacıyla kurulmuş tarımsal ürünlerin işlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili entegre nitelikli sanayi tesislerinin geliştirilmesi ve rekabet gücünün arttırılması için, mevcut yapılara ilave tesislerin kurulmasına yönelik arazi taleplerinde,

c) Diğer sanayi tesislerinin bulunduğu planlı alanlarda, sanayi tesislerinin rekabet gücünün arttırılması için ihtiyaç duyulan, ileri teknoloji kullanımı sağlayarak üretimi artıracak ve mevcut tesislerle entegre çalışma zorunluluğu bulunan ilave tesislerin kurulmasına yönelik arazi taleplerinde,

plan değişikliği iznini verebilir.

Bu madde kapsamında yukarıda sayılan zorunlu haller için ihtiyaç duyulan araziler, öncelikle tarım dışı kullanım planı bulunan tesislere sınır ve düşük potansiyelli kuru tarım arazilerinden karşılanır. Eğer böyle bir arazi yoksa gerçek ihtiyaca cevap verecek miktarda alan, mevcut planlı alana sınırı olan diğer tarım arazilerinden karşılanabilir." kuralına yer verilmiştir.

Genel bir ifade ile arazi kullanımını gerektiren her türlü girişim ve yatırım sürecinde toprakların korunması, doğal ve yapay olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarının önlenmesi, arazi kullanım planları, tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projeleri ile toprak koruma projelerinin uygulamaya konulması ile sağlanmaktadır. Toprak koruma projeleri, toprağın bulunduğu yerde, doğal fonksiyonlarını sürdürülebilmesinin sağlanması amacıyla korunması esası göz önünde bulundurularak hazırlanmaktadır.

Bu projenin hazırlanması ile ilgili usul ve esasların da yukarıda aktarılan mevzuata göre Bakanlıkça belirlenmesi gerekmektedir. Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı ilkesi de göz önünde bulundurularak marjinal tarım arazileri de dahil olmak üzere her sınıf tarım arazisinin amaç dışı kullanımı, toprak koruma projelerine uyulması kaydıyla Bakanlıkça veya Tarım İl Müdürlüğünce verilecek izin ile mümkündür.

Dolayısıyla toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, sınıflandırılması, etüt, analiz ve sınıflama ile ilgili standartların Bakanlıkça belirlenmesinden ve toprak koruma projelerinin hazırlanmasından sonra Bakanlıkça veya İl Müdürlüğünce marjinal tarım arazileri ile diğer tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanılmasına izin verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan İl Müdürlüklerince hazırlanan tarımsal etüd raporlarına dayanılarak her sınıf tarım arazisinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılmasına imkan veren düzenlemelerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Belirtilen nedenlerle, Yönetmeliğin yukarıda aktarılan 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesindeki" ...12 ve 14 üncü ibaresinde; 9 uncu maddesinde yer alan marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır ibaresi ile ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." ibaresinde; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, "Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla ibaresinde ve b, e, f, g bentlerinde; 11 inci maddenin birinci fıkrasındaki her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir," ibaresinde, "b" bendinde yer alan üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler..." ibaresi ile c, d, e bentlerinde ve aynı maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarında; 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle..." ibaresi ile 2 nci fıkrasında ve 14 üncü maddesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Yönetmeliğin "İtiraz" başlıklı ve iptali istenen (1 inci fıkrasının 1 inci cümlesi de dahil) 16. maddesinde, "Tarım dışı amaçlı arazi kullanımları için verilen karara itiraz, ilgili İl müdürlüğü vasıtasıyla Bakanlığa yapılır. Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır ve gereği için ilgiliye, bilgi için İl  müdürlüğüne gönderilir. İtiraz en fazla iki defa yapılabilir.

İtiraz için yatırılacak ücretler bu Yönetmeliğin 15 inci maddesinde geçen ücretlerin iki katı olarak Bakanlığın belirleyeceği ilgili döner sermaye işletmelerine yatırılır." kuralı yer almıştır.

Tarım arazileri arasında hiçbir ayrım yapılmaksızın, her sınıf tarım arazisinin tarım dışı amaçlarla kullanılmasına İl Müdürlüklerince karar verilmesini öngören yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasında, yukarıda yapılan açıklamalar da göz önünde bulundurulduğunda hukuka uyarlık görülmemiştir.

Hukuka aykırı olan ve bu nedenle iptal edilen yönetmelik maddeleri dikkate alındığında, yönetmeliğin uygulama kabiliyetinin kalmadığı, dolayısıyla Bakanlığın bu yönetmeliğin uygulanmasını sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla genelge ve talimat çıkarmaya yetkili olduğuna ilişkin 17. maddesinde ve bu yönetmeliğin 16/3/2005 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğine ilişkin 19. maddesinde de hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 25.3.2005 tarih ve 25766 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan "Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik"in, 4 üncü maddesindeki "tarım arazileri sınıfı", "mutlak tarım arazileri", "dikili tarım arazileri", "özel ürün arazileri", "marjinal tarım arazileri", "örtü altı tarım arazileri", "arsa", "yerleşim alanı" tanımları yönünden DAVANIN REDDİNE; aynı maddede yer alan "sulu tarım arazileri" tanımının, 6 ıncı maddesinin; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesindeki "...12 ve 14 üncü..." ibaresinin; 9 uncu maddesinde yer alan "...marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanır..." ibaresinin ve "...ekonomik verimi olmayan dikili tarım arazileri, özel ürün arazileri ve mutlak tarım arazileri sırası takip edilerek karşılanır." ibaresinin; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, "Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla..." ibaresinin ve b, e, f, g bentlerinin; 11 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "... her sınıf ve özellikte tarım arazileri, tarımsal faaliyetlerin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir." ibaresinin, "b" bendinde yer alan "...üretim, depolama tesisleri ve bunlara ait ek tesisler..." ibaresi ile c, d, e bentlerinin ve aynı maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarının; 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki "...plan ve projeleri İl Müdürlüğü tarafından incelenerek tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen diğer tesislerle..." ibaresi ile 2 nci fıkrasının; 14 üncü maddesinin; 16 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci cümlesinin; 17 nci ve 19 uncu maddelerinin İPTALİNE, aşağıda dökümü gösterilen yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı ile Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 1100 YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine 4.3.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Mehmet ÜNLÜÇAY

Üye Ahmet BAŞPINAR

Üye Nüket YOKLAMACIOĞLU

Üye İbrahim BERBEROĞLU

Üye Emin Celalettin ÖZKAN

Okunma Sayısı: 2559