Türkiyenin petrol ürünlerinden sonra en çok para harcadığı ithal ürünlerden olan yağlık ürünler son yıllarda yapılan atılımlar ile yerli üretimle sağlanıyor. Ancak bu yıl özellikle ayçiçeğinde yaşanan fiyat düşüşü sonrasında Konyalı çiftçiler bir daha ayçiçeği ekimi yapmayacaklarını belirtmiş devletin kendilerine sahip çıkmalarını istemişti. Yağlık tohumların üretiminin Türkiye için stratejik önemi olduğunu belirten uzmanlar ise bu ürünlerin üretiminin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Konuyu gazetemize değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özkan TAŞPINAR, devletin ayçiçeği gibi yağlık ürünlerin üretimini teşvik ve desteklemesi gerektiğini belirtti. TAŞPINAR, sözleşmeli ekimin desteklenmesi ve bu ürünlerin borsalarının kurulması gerektiğini söyledi. "Çiftçi desteklenmeli" Özkan TAŞPINAR yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; "Bilindiği gibi ayçiçeği Konyamızın en fazla üretimini yaptığı bir yıl oldu 2013. hiç kimsenin de elinde bir kilogram da olsa kalmadı. Ürettiği ayçiçeğini tamamıyla satmış oldu. Fiyatlarda belirli düşüşler meydana geldi ama bu dünya piyasasından kaynaklanan belirli düşüşlerdir o yüzden bunun ülke politikasıyla direk alakası yoktur. Geçen yıl dünya piyasasında ayçiçeğin az yetiştirilmesi ve ülkelerin kendilerine göre almış oldukları bir kısım kararlar neticesinde dünya fiyatları yükselmiş ve ülkemizde fiyatlar yüksek seyretmişti ama bu yıl dünya piyasalarının çok düşük seyretmesi ve dünyada ayçiçeğinin bol üretilmesi fiyatların düşük oluşmasına neden olmuştur. En son açıklanan fiyatlara göre 1170,1346 gibi bir baremdedir. Fiyatlar düşük değildir fakat çiftçinin desteğinin artı olarak geçen yılla bir dengenin saplanması açsından çiftçiye tona 240 lira olarak ödenen desteğin 400-450 TL ye kadar çıkarılması ayçiçeği ekiminin sürdürülebilmesini sağlayacaktır. Bu gelinmiş olunan şu aşamadan daha aşağılara düşmeden daha yukarılara nasıl çıkarırız ayçiçeği üretimini onun hesabını yapmak gerekir. Çiftçinin bu fiyatlar üzerine takviye desteklerle üretimde desteklenmesinde fayda vardır" dedi. "Yağlı tohumlar en çok döviz harcadığımız ürünlerden ikincisi" ZMO Konya Şube Başkanı Özkan TAŞPINAR; "Yağlı tohumlar biliyorsunuz petrol enerjilerinden sonra en fazla dövizi harcadığımız ürünlerden ikincisidir. O yüzden ne yapıp edip bu yağlı tohumların daha fazla üretilmesi sağlanmalıdır. Bunun içinde özellikle sözleşmeli ekimin mutlaka teşvik edilmesi gerekir. Üretici birliklerinde kuvvetlendirilmesi suretiyle yurt dışında yapılan uygulamalardaki gibi çiftçiden bir yıl önce ne kadar ürün alacağınızı belirterek bu dengenin sağlanması gerekiyor. Çiftçinin dünyadaki bu fiyat değişikliklerinden çok fazla etkilenmemesi adına bu birlikleri ve çiftçileri koruma altına alması gerekiyor. Bu üretici birlikleri çiftçiyle gerekli sözleşmeleri bir yıl önceden yani ürünü ekmeden önce yaptıktan sonra bu sözleşmeler sayesinde yılsonunda hasat zamanı geldiğinde daha aşağı fiyattan alacağım deme lüksü olmayacaktır. Ayrıca bir ürün borsası kurulmalı yani bir ayçiçeğinin bir kanolanın bir aspirin yağlı tüm tohumların üretildiği bölgelerde mutlaka bir borsası olmalı bu ürünlerin. Bu yağlı tohumlar borsası diye adlandırılabilir aynı zamanda bulunmayan bölgelerde de ticaret borsaları yine aynı şekilde bu işte de kullanılabilir. İsteyen çiftçimiz gider sözleşmeli üretim yapar istemeyen kendisi üretir getirir borsalarda satışını gerçekleştirir. Böylelikle kıyıda köşede ayçiçeği satmaktan ziyade daha resmi yerlerde borsalar gibi kurumlarda satılması da çiftçiye bir garanti sağlamış olur bu işin devamlılığını sağlamış olur. Yani bunun yegane çözüm yolu da budur. O zaman Türkiye kendi kendine yetebilecek yağlı tohumları başta ayçiçeği olmak üzere başarıyla üretmiş olur" ifadelerini kullandı. "Güçlü bir çimlenme için yağış gerekiyor" 2013 yılı ekim işlemlerinin ardından Konyadaki yağış durumunu da değerlendiren TAŞPINAR, ekim sonrası güçlü bir çimlenme için biraz daha yağışa ihtiyaç var dedi. TAŞPINAR; "Çıkış açısından bu ayki yağışlar bazı bölgelerimizde yeterli bazı bölgelerimizde de yetersiz kalmıştır. Ama şu ana kadar herhangi bir sarı kıvrım, alatav sıkıntısı gözükmüyor tarlalarda. Yani büyük ihtimalle tarlalardaki çimlenme yağışlarla sağlanmış olacak eğer sağlanamazsa ufak tefek az bir yağışla çimlenme gerçekleşmiş olur. Tabi güçlü bir çimlenme için de güçlü bir yağış gerekmektedir. Şu ana kadarki yağışlar da bunu tamamen sağlayamamış olabilir. Bundan sonraki süreçte yağacak olan yağmurlar hububatın daha güçlü bir şekilde kardeşlenmesini sağlayacaktır kışa daha kuvvetli bir şekilde girmesini sağlayacaktır. Kışa kuvvetli giren hububatta kış şartlarından kolay kolay zarar görmeyecektir" dedi. "Sertifikalı tohum üretimi yüzde 25 arttırır" Başkan TAŞPINAR, sertifikalı tohum kullanmanın önemine de değinerek; "Sertifikalı tohum verimi en az % 25 seviyelerinde artıran bir tohumdur. Tabi sadece verimin değil kalitenin de artırılması bakımından özellikle sertifikalı tohum kullanmak şart hale gelmiştir. Her işi çiftçi düzenli yapar gübrelemesini, sulamasını, yabancı ot kontrolünü fakat harman zamanı yaklaştığı zaman bir bakarsınız ki verimde ve kalitede çok önemli bir düşme meydana gelir bunun en önemli nedeni tohumdur. O saatten sonra bu işin geri dönüşü yoktur. O yüzden çiftçimiz toprağa ürünü ekerken çok iyi bir şekilde düşünüp mutlaka sertifikalı tohum kullanması gerekir. Denildiği gibi Konyamız çok önemli bir tohum merkezi haline gelmiştir. Türkiye tohumluğunun tüm tohumlarda % 38ini Konya vermektedir. 66 civarında tohum üreticisi kuruluşumuz vardır. Dolayısıyla Konyamız tohum üretiminde birinci sırada iken sertifikalı tohum kullanımında da yine birinci sıralarda yer almaktadır. O yüzden bundan sonraki süreçte çiftçimiz sertifikalı tohuma mutlaka önem vererek üretim yapacaktır diye tahmin ediyorum" şeklinde konuştu. |