Ayşegül Sakarya | Haber

Hükümetin 60‘ıncı eylem planında çiftçilere verilen Doğrudan Gelir Desteği‘ni (DGD) kaldıracağını açıklaması tarım sektöründe olumlu yankı buldu. DGD‘nin üretimi artırmayı hedeflemeyen bir destek biçimi olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, bu desteklemenin kaldırılmasıyla birlikte ihtiyaç olan ürünlere yönelik teşviklerin daha da artırılması gerektiğini vurguladı. DGD‘lerin kaldırılmasının olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, bu desteklerin tamamen çiftçinin arazi miktarı üzerinden verildiğini ifade etti. Çoğu bölgelerde arazi ekilmeden DGD alınmasının yeni ağaların türemesine neden olduğunu belirten Kopuz, yeni sistemde verimliliği ön plana çıkaran ürüne destek sisteminin gelmesi gerektiğini belirtti.

DGD‘nin kaldırılmasının olumlu bir adım olduğunu dile getiren TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, sistemin batı ülkelerinde belli ürünlerde ekimin azalmasını sağlamak amacıyla kullanıldığını vurguladı. DGD‘nin Türkiye için yanlış bir uygulama olduğunu ve hayali arazilere destek verildiğini aktaran Çetin, desteğin kaldırılması ile ortaya çıkan kaynağın prim desteği ile kapatılması gerektiğine işaret etti.

DGD‘nin Avrupa ülkelerinin kendi pazarlarını korumak adına dayattığı bir sistem olduğunu söyleyen Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Tokoğlu ise, gelecek dönemde üreten kesimlere daha önemli destekler verilmesi gerektiğini vurguladı. Gerçekten üretim yapan çitfçilerin desteklerden daha fazla pay alması gerektiğine dikkat çeken Tokoğlu, "DGD ilk başından beri bir hataydı. IMF ve Avrupa Birliği‘nin (AB) isteğiyle bu sistem uygulanıyordu. Kendi pazarlarını korumak için bunu yapıyorlardı. Ama artık üretimin desteklenmesi sağlanacak" dedi.

Tarım DGD yüzünden desteksiz kaldı

DGD‘yi uygulanmaya başladığı tarihten beri gerçek üreticiye ulaşmadığı için eleştirdiklerini söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, bir dönem Türkiye‘de tarım desteklerinin yüzde 80‘inin DGD olduğunu ve bu yüzden pek çok üreticinin desteksiz kaldığını vurguladı. Tarım Bakanlığı‘nın 1.5 ay evvel tüm destekleri bir şemsiyede toplayacağı konusunda bir açıklama yaptığını aktaran Günaydın, "Bunun amacı prim desteklerini kaldırmaktı. Çünkü AB tüm raporlarında prim sisteminin politikalarına aykırı olduğunu vurguluyor. Dünya Ticaret Örgütü ve AB konusunda titiz davranan bir hükümetin bundan sonrası için ne yapacağı çok önemli. DGD‘yi kaldırıyoruz adı altında farklı bir şey yaparlarsa bu daha kötü olabilir. Girdiye çıktıya dayalı bir destek sistemi kurulmalı" diye konuştu.

Gübre ve mazota teşvik artırılmalı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ise DGD‘nin kaldırılması sayesinde pancar ve tütün gibi ürünlere de prim verilmesinin, meyve ve sebzedeki kırsal kalkınma desteklerinin artırılmasının da mümkün olacağını ifade etti. Ayrıca çiftçileri zor durumda bırakan gübre ve mazottaki fiyat artışına da dikkat çeken dernek, bu durumun düzeltilmesi için bu iki girdiye yönelik desteklerin artırılabileceğine işaret etti. Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin de ortaya çıkan boşluğun zaman içinde ürün fiyat desteklerine kaydırılmasının doğru bir uygulama olacağını ifade etti.

Hükümetin eylem planında ne var

* Tarımsal desteklerin artırılarak yaygınlaştırılması.

* DGD‘nin kaldırılması, araziye değil ürüne destek verilmesi. (2007‘ye ait borçlar süratle ödenecek. 2008‘de bu uygulamaya geçilecek)

* GAP planları 5 yılda tamamlanacak.

GAP‘ın hasılası 4.5 kat artacak

Hükümetin eylem planında ayrıca GAP‘a yönelik projelerin 5 yılda tamamlanacağının açıklanması da olumlu karşılandı. TZOB, GAP‘ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyelinin bölgede ekonomik hasılayı 4.5 misli artıracağına dikkat çekerken, İbrahim Yetkin, "GAP sulama yatırımlarının tamamlanması durumunda ülkemizin tarımsal ürünler ithalatında yıllık 2 milyar dolar civarında tasarrufa gidileceği hesaplanmaktadır. Bu tasarrufun özellikle bölgedeki tarımsal sanayiye yıllık katkısının 17 milyar doları bulması öngörülüyor" diye konuştu.