DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ: TARIMSAL DESTEK Mİ, YOKSULLUK YARDIMI MI?
DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ) KAVRAMSALLAŞTIRMASINA GÖRE, TARIMSAL DESTEĞİN YÜKÜNÜN TÜKETİCİLER TARAFINDAN KARŞILANMASI “TİCARETE ZARARLI”, VERGİ MÜKELLEFLERİ TARAFINDAN KARŞILANMASI İSE ZARARSIZDIR...
DTÖ URUGUAY TURU TARIM ANLAŞMASI (1994) VE İZLEYEN “İLERİ TARIM MÜZAKERELERİ” SÜREÇLERİNDE, TARIMSAL GİRDİ VE ÇIKTI DESTEĞİ “YASAK DESTEK” OLARAK TANIMLANIRKEN, ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ (DGD) UYGULAMASI KONUSUNDA ÜLKELER, BELİRLİ BİR ÇERÇEVE İÇİNDE SERBEST BIRAKILMAKTADIRLAR.
BU BAĞLAMDA TÜM DÜNYADA KULLANIMI GİDEREK YAYGINLAŞAN DGD, BU ARACI KULLANAN ÜLKELERİN TARIMSAL YAPILARININ ÖZELLİKLERİNE GÖRE FARKLI SONUÇLAR ÜRETMEKTEDİR. ABD VE AB GİBİ EN AZ YARIM YÜZYILDIR TARIM SEKTÖRLERİNE SAĞLADIKLARI ÇOK BÜYÜK DESTEKLERLE TARIMSAL ALTYAPI – ÜRETİM – PAZARLAMA – ÜRETİCİ GELİRLERİNİN STABİLİZASONU .. GİBİ SORUNLARI ÇÖZMÜŞ ÜLKELERDE, TEMEL KAYGI, AŞKIN ÜRETİM KAPASİTELERİNİ DÜNYA PİYASALARINA SUNMA; BAŞKA BİR DEYİŞLE DIŞ PAZAR KAPMADIR. BU BAĞLAMDA DGD, GELİŞMİŞ ÜLKELER İÇİN BİR “REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ YARATMA” POLİTİKASININ ARACI OLURKEN, TEMEL SORUNLARIN KISIR DÖNGÜSÜNDE BOĞUŞAN AZ GELİŞMİŞ / GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE BİR TARIM DESTEĞİ NİTELİĞİNE DÖNÜŞEMEMEKTE, OLSA OLSA BİR SOSYAL DESTEK İŞLEVİ GÖRMEKTEDİR. BU YAPININ DA, TARIM SEKTÖRÜNÜN SOSYAL VE EKONOMİK YÖNLERİ ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİ DOĞURDUĞU GÖZLENMEKTEDİR.
BU ÇERÇEVE İÇİNDE, DGD UYGULAMALARI, ANALİTİK BİR DEĞERLENDİRME SÜRECİNİ HAK EDİYOR...
DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ’NÜN TANIMLADIĞI DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ
DTÖ LİTERATÜRÜNE GÖRE DGD, KAMU KAYNAKLARINDAN HEDEF TARIM ÜRETİCİLERİNİN GELİR DÜZEYİNİ ETKİLEMEK AMACIYLA YAPILAN TRANSFERLER ŞEKLİNDE UYGULANAN BİR POLİTİKA ARACIDIR.
DGD İKİ ŞEKİLDE UYGULANMAKTADIR: ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ DOĞRUDAN GELİR ÖDEMELERİ (DECOUPLİNG PAYMENTS) VE ÜRETİMLE BELLİ DERECEDE BAĞIMLI DOĞRUDAN GELİR ÖDEMELERİ.
ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ DOĞRUDAN GELİR ÖDEMELERİNDE, DEVLET TARAFINDAN ÜRETİCİLERE YAPILAN ÖDEMELERİN, NE ÜRETİCİNİN ÜRETTİĞİ MİKTAR İLE NE DE PİYASA FİYATI İLE HERHANGİ BİR BAĞLANTISI YOKTUR. BU SİSTEMDE YAPILAN GELİR ÖDEMESİ GEÇMİŞTE BELLİ BİR TARİHTEKİ EKİM ALANI VE VERİM DİKKATE ALINARAK YAPILMAKTADIR.
ÜRETİMLE BELLİ BİR DERECEDE BAĞIMLI DOĞRUDAN GELİR ÖDEMELERİ İSE, HEDEFLENEN GRUPLARA BAZI KOŞULLARA BAĞLI OLARAK YAPILAN TELAFİ EDİCİ ÖDEMELER (COMPENSATORY PAYMENTS) İLE PİYASA FİYATI İLE ÜRETİCİNİN ELİNE GEÇMESİ ARZULANAN FİYAT ARASINDAKİ FARKIN “FARK ÖDEMELERİ” (DEFICİENCY PAYMENTS) ADI ALTINDA ÖDENMESİ ŞEKLİNDE GERÇEKLEŞTİRİLİR.
BU TEMEL YAPI İÇİNDE, DGD, MEKSİKA’DAN UKRAYNA’YA, AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN ABD’YE KADAR ÇOK FARKLI ÜLKELERDE FARKLI BİÇİMLERİYLE KULLANILMAKTADIR.
BU FARKLILIKLAR İÇİNDE, AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ, İKİ AÇIDAN ÖNEM TAŞIMAKTADIR.
BUNLARDAN BİRİNCİSİ, 2003 REFORMU İLE BİR MİKTAR “LİBERALİZE” ETSE DE, AB’NİN HALEN ÜRETİMLE BAĞLANTILI BİR DGD UYGULAMASI SÜRDÜRMESİNE KARŞILIK, TÜRKİYE’NİN, YAPILAN TÜM UYARILARA KARŞIN TÜMÜYLE ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ BİR DGD UYGULAMASINDA ISRAR ETMESİDİR. ÜRETİMİN PLANLANMASI, TARIMIN GİRDİ VE ÇIKTI AÇISINDAN DESTEKLENMESİ GİBİ UYGULAMALARA AB’YE ORANLA ÇOK DAHA FAZLA GEREKSİNİMİ OLAN TÜRKİYE’NİN, DÜNYA BANKASI İLE İMZALANAN “TARIM REFORMU UYGULAMA PROJESİ” ARACILIĞIYLA ÜRETİMDEN TÜMÜYLE BAĞIMSIZ BİR DGD UYGULAMASINA ZORLANMASI, AŞAĞIDA İRDELENECEĞİ ÜZERE, BİRÇOK YÖNDEN SEKTÖRE ZARARLI OLMUŞTUR.
İŞTE BU NOKTADA, İKİNCİ SAPTAMANIN YAKICI GERÇEKLİĞİ ORTAYA ÇIKIYOR: TÜRKİYE, ADAY ÜLKE STATÜSÜ İLE AVRUPA BİRLİĞİ ORTAK TARIM POLİTİKASI’NA UYMAK YOLUNDA ÇALIŞMALAR ÜRETMEK DURUMUNDA... AB’NİN ORTAK PİYASA DÜZENLERİ VE DGD UYGULAMASI, TÜRKİYE’DE SÜRDÜRÜLEN TARIMSAL UYGULAMALARA (POLİTİKALAR DİYEMİYORUZ) ORANLA, ÇOK DAHA FAZLA MÜDAHALECİ. BU BAĞLAMDA DA, TÜRKİYE’NİN UYMAKLA OLUMLU ETKİLENECEĞİ BİR SÜRECİ TEMSİL EDİYOR. OYSA AB’NİN KENDİSİ DE, BİLİNEN SİYASAL VE EKONOMİK İSTEMLERİNİN AKSİNE, KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİ’NDE AÇIKÇA, DÜNYA BANKASI VE IMF İLE YÜRÜTTÜĞÜNÜZ İSTİKRAR PROGRAMI HÜKÜMLERİNE UYUN DİYOR... BUNUN ANLAMI, TÜRKİYE’YE, AB’NİN KENDİSİ İÇİN UYGULADIĞI DGD SİSTEMİ DEĞİL, DÜNYA BANKASI’NIN DAYATTIĞI DGD SİSTEMİ ÖNERİLİYOR... NE YAMAN ÇELİŞKİ DEĞİL Mİ ?
O HALDE, ÖNCE AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DGD SİSTEMİNİ TEMEL ÖZELLİKLERİYLE İRDELEMEK VE BU VERİLER IŞIĞINDA BİR GENEL DEĞERLENDİRME YAPMAK GEREKİYOR...
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE UYGULANMAKTA OLAN DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ
AB ORTAK TARIM POLİTİKASI KAPSAMINDA UYGULANAN DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ SİSTEMİ, 1251 /99 SAYILI BELİRLİ EKİLEBİLİR ÜRÜNLERİN ÜRETİCİLERİ İÇİN BİR DESTEKLEME SİSTEMİNİN KURULMASINA İLİŞKİN 17 MAYIS 1999 TARİHLİ KONSEY TÜZÜĞÜ VE ONA EK GETİREN/ DEĞİŞTİREN TÜZÜKLER İLE DÜZENLENMEKTEDİR.
TOPLULUKTA, DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİNE KONU OLAN ÜRÜNLER TAHILLAR (EKMEKLİK VE MAKARNALIK BUĞDAY, ÇAVDAR, ARPA, YULAF, MISIR), YAĞLI TOHUMLAR (SOYA FASULYESİ, KOLZA, AYÇİÇEĞİ, KETEN VE KENEVİR) VE PROTEİNLİ ÜRÜNLERDİR (BEZELYE, TARLA FASULYESİ VE TATLI BAKLA).
AB’NİN UYGULADIĞI DGD SİSTEMİNDE, 2003 HAZİRAN’INDA GERÇEKLEŞTİRİLEN OTP REFORMU İLE BAZI DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR. SİSTEM, GEÇMİŞTEN BUGÜNE OLMAK ÜZERE, ANA HATLARIYLA ŞÖYLE ÖZETLENEBİLİR;
AVRUPA BİRLİĞİ, HEKTAR BAŞINA ALAN ÖDEMESİ UYGULAMAKLA BİRLİKTE, BU ÖDEME VERİM İLE BAĞLANTILI OLARAK FARKLILAŞMAKTADIR. BU NEDENLE SİSTEMİN DE COUPLED OLMADIĞI YOLUNDA SÜREGİDEN TARTIŞMALAR BULUNMAKTADIR.
AB OTP ÇERÇEVESİNDE, YUKARIDA BELİRTİLEN ÜRÜNLERİN EKİLDİĞİ YA DA SET ASİDE ÖNLEMİ KAPSAMINDA ZORUNLU KORUMA ALANI OLARAK AYRILAN VE BOŞ BIRAKILAN ALANLAR İÇİN HEKTAR BAŞINA YAPILAN ALAN ÖDEMELERİ, DAHA ÖNCEDEN SAPTANMIŞ OLAN BÖLGESEL VERİM DİKKATE ALINARAK HESAPLANIR.
BU KAPSAMDA ÜYE ÜLKELER, ÜLKENİN ÇEŞİTLİ BÖLGELERİNDE 1989, 1990, 1991 YILLARINDA GELENEKSEL OLARAK EKİLEN VEYA NADASA BIRAKILAN ALANLARIN TOPLAMININ ORTALAMASINI ALARAK, BÖLGESEL TEMEL ALAN (REGİONAL BASE AREA) VE BUNLARIN TOPLAMI OLARAK BİR ULUSAL TEMEL ALAN (NATİONAL BASE AREAS) BELİRLERLER. BU KAPSAMDA ÜLKELER, COĞRAFYA VE EKOLOJİLERİNİN ÖZELLİKLERİNİ DE DİKKATE ALARAK, TÜM ÜLKEYİ TEK BİR ULUSAL TEMEL ALAN OLARAK BELİRLEMEK YA DA BİRÇOK BÖLGESEL ALAN BELİRLEMEK KONUSUNDA DEĞİŞİK TERCİHLER YAPMAKTADIRLAR. BU DOĞRULTUDA AVUSTURYA, FİNLANDİYA, HOLLANDA VE İSVEÇ İÇİN TÜM ÜLKE BİR ULUSAL TEMEL ALAN İKEN, BELÇİKA 2, ALMANYA 15, YUNANİSTAN 2, İSPANYA 19, FRANSA 12, İTALYA 278, PORTEKİZ 3 VE İNGİLTERE 4 BÖLGESEL TEMEL ALANA SAHİPTİR.
BÖLGESEL TEMEL ALAN, 1989, 1990 VE 1991 YILLARINDA KAMU YARDIM PLANI (PUBLİC ASİSTANCE SCHEME) KAPSAMINDA ÜRÜN YETİŞTİRİLMESİNE YA DA SET ASİDE ÖNLEMİNE AYRILAN ALAN BÜYÜKLÜKLERİNİN ORTALAMASINI İFADE EDER. KOLZA, SOYA VE AYÇİÇEĞİ İÇİN BÖLGESELLEŞTİRME, YAĞLI TOHUMLAR YA DA HUBUBATLARIN ORTALAMA VERİMİ TEMELİNDE YAPILIR. PROTEİNLİ ÜRÜNLER VE TEXTİL AMACIYLA YETİŞTİRİLMEYEN KETEN (NON-TEXTİLE FLAX) ÜRÜNÜNDE TELAFİ EDİCİ ÖDEMELERDE (COMPENSATİON), HUBUBAT VERİMİ DİKKATE ALINIR. MISIR İÇİN İSE SULU VE SUSUZ ALAN AYRIMI YAPILARAK ÖZEL VERİM SAPTANABİLMEKTEDİR.
YAPILACAK ALAN ÖDEMELERİNE ESAS OLMAK ÜZERE, ÜYE DEVLETLER, SOMUT ÖLÇÜTLERE DAYALI OLARAK HOMOJEN VERİM BÖLGELERİNİ GÖSTEREN BİR BÖLGESEL VERİM PLANI OLUŞTURURLAR. MISIR VE SULANAN ALANLAR İÇİN, DİĞER ÜRÜNLERDEN FARKLI BİR VERİM DEĞERİ SAPTANABİLMEKTEDİR. BU KAPSAMDA ÜYE DEVLETLER, HER BİR ÜRETİM BÖLGESİ İÇİN, 1986 – 1991 YILLARI ARASINDAKİ EN DÜŞÜK VE EN YÜKSEK VERİM DEĞERLERİNİ ÇIKARTIP, GERİYE KALAN ÜÇ YIL VERİM DEĞERLERİNİN ORTALAMASINI ALARAK BÖLGE PLANLARINA KAYDEDERLER.
ÜYE DEVLETLER TARAFINDAN HAZIRLANAN BÖLGE PLANLARI, KOMİSYON TARAFINDAN “OBJEKTİF ÖLÇÜTLERE UYGUNLUK“ AÇISINDAN KONTROL EDİLİR VE GEREKTİĞİ DURUMLARDA ÜYE DEVLETLERİN PLANLARINI REVİZE ETMELERİ İSTENEBİLİR.
YAPILACAK DOĞRUDAN ÖDEME MİKTARI, BÖLGE PLANINDA YER ALAN ORTALAMA VERİM (TON / HEKTAR) İLE TON BAŞINA YAPILACAK YARDIM MİKTARININ (EURO / TON) ÇARPILMASI İLE HESAPLANIR VE EURO / HEKTAR CİNSİNDEN BİR DEĞERİ İFADE EDER. BU HESAPLAMADA KULLANILACAK VERİM DEĞERLERİ, HUBUBAT, YAĞLI TOHUMLAR, KETEN TOHUMU, LİFLİK KETEN VE KENEVİR İÇİN YAPILACAK ÖDEMELERDE HUBUBAT VERİMİ İKEN, AYRI TUTULMASI HALİNDE MISIRIN KENDİ VERİM DEĞERLERİDİR. BU BAĞLAMDA, ÜYE DEVLETLERCE BİLDİRİLEN BÖLGELERİN VERİM DEĞERLERİ, O BÖLGENİN YARARLANACAĞI DGD ÖDEMESİ MİKTARINI BELİRLEMEKTEDİR. ÖRNEĞİN 4 TON ORTALAMA VERİME SAHİP OLAN BİR BÖLGE 4 TON /HA * 63 EURO /TON = 252 EURO / HA DGD ALIRKEN, 7 TON ORTALAMA VERİME SAHİP OLAN BİR BÖLGENİN ALACAĞI DGD MİKTARI 7 TON /HA * 63 EURO /TON = 441 EURO / HA’A ULAŞABİLMEKTEDİR.
TON BAŞINA YAPILACAK ÖDEMELERİN MİKTARI, YUKARIDA VERİLMİŞTİR. ANCAK BU MİKTARLARDA, BİR AYRICALIK OLUŞTURMAK ÜZERE, ÜLKE KOŞULLARINA GÖRE DEĞİŞİKLİKLER YAPILABİLMEKTEDİR. BU KAPSAMDA, FİNLANDİYA VE İSVEÇ’TE 62. PARALELİN KUZEYİNDE YER ALAN VE ZOR İKLİM KOŞULLARI NEDENİYLE TARIMSAL UĞRAŞILARINI SÜRDÜRMEKTE GÜÇLÜK ÇEKEN BÖLGELERE, 63 EURO/TON’LUK ÖDEMEYE EK OLARAK 19 EURO/TON’LUK BİR ÖDEME DAHA YAPILMAKTADIR.
ALAN ÖDEMESİ İÇİN BAŞVURUDA BULUNAN ÜRETİCİLER, EKİLEBİLİR ALANLARININ % 10’U ÜZERİNDE “ZORUNLU ALAN KORUMASI” (SET ASİDE) UYGULAMASI YAPMAK ZORUNDADIRLAR. BUNUNLA BİRLİKTE, BU UYGULAMA, 92 TONUN ALTINDA HUBUBAT ÜRETİMİ YAPAN KÜÇÜK ÜRETİCİLERİ KAPSAM DIŞINDA BIRAKMAKTADIR.
BU NOKTADA, TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN “KÜÇÜK ÜRETİCİ” KAVRAMININ FARKLILIĞI ORTAYA ÇIKMAKTADIR. AB’NİN TERMİNOLOJİSİNDEKİ “92 TONUN ALTINDA ÜRETİM YAPAN” TANIMI, VERİMLİLİĞE BAĞLI OLARAK DEĞİŞİK ALAN BÜYÜKLÜKLERİNİ İFADE ETMEKTEDİR. ÖRNEĞİN, 4 TON/HA VERİM İLE ÜRETİM YAPAN ÜRETİCİ, 23 HEKTAR VE ALTINDA ARAZİYE SAHİP OLMASI DURUMUNDA KÜÇÜK ÜRETİCİ İKEN (92:4=23); 7 TON/HA VERİM İLE ÜRETİM YAPAN BİR ÜRETİCİNİN “KÜÇÜK ÜRETİCİ” TANIMINDAN ÇIKMASI İÇİN, 14 HEKTAR BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR ARAZİYE SAHİP OLMASI (92:7=13.1) YETERLİ OLABİLMEKTEDİR. BUNA KARŞIN TÜRKİYE’DE ÜRETİCİ BÜYÜKLÜĞÜ, SAHİP OLUNAN ARAZİ MİKTARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR.
AYRICA, MERA ARAZİLERİ YA DA ÇOK YILLIK YEM BİTKİSİ ÜRETİLEN ALANLARA YÖNELİK ALAN ÖDEMESİ İSTEMİNDE BULUNULAMAYACAKTIR. BUNUNLA BİRLİKTE, DGD ÖDEMESİNE KONU ÜRÜNLER İLE EKİM NÖBETİNE GİREN ÇOK YILLIK YEM BİTKİSİ ALANLARI, BU HÜKMÜN DIŞINDA TUTULABİLMEKTEDİR. ZORUNLU KORUMA ALANI ORANI, 2000/01 PAZARLAMA YILINDAN 2006/07 DÖNEMİNE KADAR, % 10 OLARAK UYGULANACAKTIR.
AB UYGULAMAKTA OLDUĞU DGD SİSTEMİNİ, 1 OCAK 2005 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE, ÇİFTLİK BAZINDA ÖDEME (SİNGLE FARM PAYMENT) SİSTEMİ İLE KISMEN DEĞİŞTİRMEKTEDİR. ÜYE DEVLETLER, 2007’YE KADAR UYGULAMAYI GECİKTİREBİLECEKTİR.
TEK ÖDEME PLANI (SİNGLE PAYMENT SCHEME) SİSTEMİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ ŞÖYLE BELİRTİLEBİLİR;
GENEL OLARAK, TEK ÖDEME PLANI İLE ÜRETİMDEN BAĞIMSIZLIK AMAÇLANMAKTADIR. ÖDEME MİKTARLARI, 2000 – 2002 YILLARI OLARAK SAPTANAN REFERANS YILLARINDA ÜRETİCİNİN ALDIĞI DOĞRUDAN ÖDEME DİKKATE ALINARAK HESAP EDİLECEKTİR.
YUKARIDA DA BELİRTİLDİĞİ GİBİ, 2005’TEN İTİBAREN GENEL İLKE, TÜMÜYLE ÜRETİMDEN BAĞIMSIZLIKTIR. BUNUNLA BİRLİKTE, TEK ÖDEME PLANINA GEÇİŞİN TARIMSAL PİYASALARINDA BOZULMA YA DA ÜRETİM KAPASİTELERİNDE DÜŞÜŞLERE YOL AÇACAĞINA İNANAN ÜYE DEVLETLER, DOĞRUDAN ÖDEMELERİN BİR KISMININ, HALEN UYGULANMAKTA OLAN ŞEKİLDE ÖDENMESİNE KARAR VEREBİLİRLER. ÜYE DEVLETLER, ÇOK İYİ TANIMLANMIŞ KOŞULLARDA VE KESİN LİMİTLER İÇİNDE, ULUSAL YA DA BÖLGESEL DÜZEYDE, BİRKAÇ SEÇENEK UYGULAYABİLİRLER.
AYRICA ÜYE DEVLETLER, TARIMSAL ÜRÜNLERİN KALİTESİNİ VE PAZARLANMASINI YÜKSELTMEK YA DA ÇEVREYİ KORUMAK VE GELİŞTİRMEYE YÖNELİK TARIMSAL FAALİYETLERİ DESTEKLEMEK İÇİN, KENDİLERİNE TAHSİS EDİLMİŞ FONLARIN % 10’UNA KADAR İLAVE ÖDEMELER YAPABİLİRLER.
TEK ÖDEME PLANININ TÜM ÜYE ÜLKELERCE İKİ YILLIK UYGULAMASININ ARDINDAN, KOMİSYON KONSEY’E BİR RAPOR SUNACAK VE GEREKMESİ HALİNDE, SEKTÖRLERE ÖZEL DOĞRUDAN ÖDEME UYGULAMALARININ BİR SONUCU OLARAK ORTAYA ÇIKAN YAPISAL GELİŞMELER VE PAZAR BOZULMALARINA İLİŞKİN UYGUN ÖNERİLER GELİŞTİRECEKTİR.
AB DOĞRUDAN ÖDEMELERİNDEN YARARLANMAK İSTEYENLER, TOPRAKLARINDA İYİ TARIM UYGULAMALARI YAPMAK VE ÇEVRESEL DEĞERLERE SAYGI GÖSTERMEK DURUMUNDA OLACAKLARDIR. BU KOŞULLARA UYMAYAN ÜRETİCİLER, “ÇARPRAZ UYUM” CROS COMPLİANCE ÇERÇEVESİNDE, DAHA AZ DOĞRUDAN ÖDEME ALABİLECEKLERDİR.
AB’DE BİR ÜRETİCİNİN DGD ÖDEMESİNDEN YARARLANABİLMESİ İÇİN, 15 MAYIS TARİHİNE KADAR BAŞVURUSUNU VE 31 MAYIS TARİHİNE KADAR DA EKİMİNİ YAPMIŞ OLMASI GEREKMEKTEDİR. ÖDEMELER İSE, HASATTAN SONRAKİ 16 KASIM – 31 OCAK TARİHLERİ ARASINDA YAPILIR. ZORUNLU KORUMA ALANLARINDA SANAYİ HAMMADDESİ AMAÇLI ÜRÜN YETİŞTİRİLDİĞİ DURUMLARDA, BU ÖDEME DÖNEMİ 31 MART TARİHİNE KADAR UZATILABİLMEKTEDİR.
TÜRKİYE DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ “SİSTEMİ”
DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ, TÜRKİYE’DE 1999 YILI SONUNDA IMF İLE İMZALANAN STAND BY ANLAŞMASI ÇERÇEVESİNDE UYGULANAN “İSTİKRAR PROGRAMI” KAPSAMINDA, TÜRKİYE TARIMSAL DESTEKLEME POLİTİKALARINDA RADİKAL BİR DEĞİŞİKLİK OLARAK KENDİSİNİ GÖSTERMİŞTİR.
DGD UYGULAMASINA GEÇİŞ İLE İLGİLİ TEMEL BELİRLEMELER IMF NİYET MEKTUPLARINDA YER ALMAKLA BİRLİKTE, DGD SİSTEMİ ASIL OLARAK DÜNYA BANKASI İLE İMZALANAN “TARIM REFORMU UYGULAMA PROJESİ (AGRİCULTURAL REFORM IMPLEMENTATİON PROJECT) ÇERÇEVESİNDE UYGULAMAYA SOKULMAKTADIR.
TÜRKİYE’DE UYGULANAN DGD SİSTEMİ, GİRDİ VE ÇIKTIYA DAYALI DESTEKLER BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM TARIMSAL DESTEKLEME BİÇİMLERİNİN ELEMİNE EDİLMESİ VE BUNUN YERİNE, ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ DOĞRUDAN ÖDEME SİSTEMİN KONULMASIYLA GERÇEKLEŞMİŞTİR. BU AMAÇLA, İLK İŞ OLARAK, TÜRKİYE’DE UYGULANMAKTA OLAN DESTEKLEME SİSTEMİNİN ELEŞTİRİSİ İLE İŞE BAŞLANMIŞTIR.
BU KAPSAMDA, 9 ARALIK 1999 TARİHLİ NİYET MEKTUBUNDA, <İ>“HALİHAZIRDA UYGULANMAKTA OLAN TARIMSAL DESTEKLEME POLİTİKALARI, FAKİR ÇİFTÇİLERE DESTEK SAĞLAMANIN EN DÜŞÜK MALİYETLİ YÖNTEMİ DEĞİLDİR. YAPILAN UYGULAMA, PİYASADAKİ FİYAT SİNYALLERİNİ BOZARAK KAYNAK DAĞILIMINI KÖTÜ ETKİLEMEKTE, FAKİR ÇİFTÇİLERDEN ÇOK ZENGİN ÇİFTÇİLERE FAYDA SAĞLAMAKTA VE TARIM ALANINDAKİ KARAR VERME MEKANİZMASININ BİRÇOK BAKANLIK VE KAMU KURUMU ARASINDA DAĞILMASINDAN ÖTÜRÜ HUSULE GELEN PARÇALI YAPI NEDENİYLE TUTARLI OLAMAMAKTADIR. BÜTÜN BUNLARIN ÖTESİNDE, BU POLİTİKALAR, SON YILLARDA ORTALAMA OLARAK GSMH’NIN % 3’Ü GİBİ BİR MALİYET VE VERGİ MÜKELLEFLERİ ÜZERİNE AĞIR YÜK GETİRMEKTEDİR. REFORM PROGRAMIMIZIN ORTA VADELİ AMACI VAR OLAN DESTEKLEME POLİTİKALARINI SAFHALAR HALİNDE ORTADAN KALDIRMAK VE FAKİR ÇİFTÇİLERİ HEDEF ALAN DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ SİSTEMİ İLE DEĞİŞTİRMEKTİR... “İ>DENİLMEKTEDİR.
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, NİYET MEKTUBU MEVCUT DESTEKLEME SİSTEMİNİN ZENGİN ÇİFTÇİLERE YARADIĞINI VE BU NEDENLE ORTA VADEDE SAFHALAR HALİNDE ORTADAN KALDIRILARAK FAKİR ÇİFTÇİLERİ HEDEF ALAN DGD SİSTEMİNE GEÇİLECEĞİNİ BELİRTMEKTEDİR.
EGEMEN ÜRETİM İLİŞKİLERİ ÇERÇEVESİNDE DESTEĞİN ULAŞTIĞI ÜRETİCİ PROFİLİNE İLİŞKİN BELİRLEME, TOPRAK REFORMU TARTIŞMALARI İLE BİRLİKTE, TÜRKİYE’DE UZUN YILLAR BOYUNCA TARTIŞILMIŞTIR. BU BAĞLAMDA, BU BİR YAPISAL SORUNDUR VE TÜRKİYE KIRSAL DOKUSUNUN ÜRETİM GÜÇLERİ – ÜRETİM İLİŞKİLERİ YAPISINA MÜDAHALE İLE BİÇİMLENDİRİLEBİLİR. MEVCUT YAPI SÜRDÜKÇE, NİYET MEKTUBUNDA İLERİ SÜRÜLDÜĞÜ ŞEKLİYLE, DGD SİSTEMİNE GEÇMEK DESTEĞİN FAKİR ÇİFTÇİYE ULAŞMASINI SAĞLAYACAK BİR ARAÇ OLAMAZ, GELİŞMELER DE BU SAVI DESTEKLEYİCİ BİR YÖNELİM GÖSTERMEKTEDİR.
18 ARALIK 2000 TARİHLİ NİYET MEKTUBUNDA İSE,<İ>” TÜM DOLAYLI DESTEK POLİTİKALARINDAN 2002 SONUNA KADAR KADEMELİ OLARAK VAZGEÇİLMESİ VE DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ (DDG) SİSTEMİNİN UYGULANMASINA GEÇİLMESİNİ AMAÇLAYAN TARIM POLİTİKALARININ REFORMUNDA, PROGRAM DAHİLİNDE ŞİMDİYE KADAR ÖNEMLİ İLERLEMELER KAYDEDİLMİŞTİR.. BU REFORMUN DÜNYA BANKASI TARAFINDAN TARIM REFORMU YATIRIM PROJESİ ( ARİP) İLE DESTEKLENMESİNİ BEKLİYORUZ”İ> DENİLMEKTEDİR.
BU DOĞRULTUDA, DÜNYA BANKASI İLE İMZALANAN “TRUP : TARIM REFORMU UYGULAMA PROJESİ” (AGRİCULTURAL REFORM IMPLEMENTATİON PROJECT) KAPSAMINDA YER ALAN DÖRT ALT PROJE’DEN BİRİSİ, DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ’DİR.
ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ, DGD ÖDEMELERİNİN YAPILABİLMESİ İÇİN BİR ÖN KOŞULDUR. DÜNYA BANKASI İLE BU AMACA YÖNELİK OLARAK BİR İKRAZ ANLAŞMASI İMZALANMIŞTIR. BU KAPSAMDA, DGD PROJESİ İÇİN 200 MİLYON DOLAR PROGRAM KREDİSİ, ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ İÇİN 48 MİLYON DOLAR YATIRIM KREDİSİ ALINMIŞTIR.
BU ÇERÇEVEDE, ÖNCELİKLE 2000 YILINDA ÇİFTÇİLERE YÖNELİK DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ PİLOT PROJE UYGULAMASI BAŞLATILMIŞTIR. PİLOT PROJE UYGULAMA BÖLGELERİ OLARAK ANKARA’NIN POLATLI, ADIYAMAN’IN MERKEZ VE KAHTA, ANTALYA’NIN MANAVGAT VE SERİK İLE TRABZON’UN AKÇAABAT VE SÜRMENE İLÇELERİ VE BU İLÇELERE BAĞLI KÖYLER SEÇİLMİŞTİR. ÇİFTÇİ KAYITLARI VE ÖDEMELER; PİLOT BÖLGELERDEN ANKARA VE ANTALYA’DA TAPU VE KADASTRO KAYITLARINDAKİ ARAZİ SAHİPLERİ ESAS ALINARAK, ADIYAMAN VE TRABZON’DA İSE ÜRETİCİ BELGESİ OLANLAR ESAS ALINARAK YAPILMIŞTIR. DEKAR BAŞINA 5 $ KARŞILIĞI TÜRK LİRASI, EN FAZLA 199 DEKARLIK KISIM İÇİN ÖDENMİŞTİR.
PİLOT PROJE VERİLERİNİN SERGİLEDİĞİ ÇOK TA OLUMLU OLMAYAN SONUÇLARDAN SONRA, 2001 VE 2002 YILINDA KONU İLE İLGİLİ BAKANLAR KURULU KARARLARI VE UYGULAMA TEBLİĞLERİ YAYIMLANMIŞTIR.
2001 YILI UYGULAMASINDA, ÖDEMELER “ÜLKE GENELİNDE TARIMSAL ÜRETİMLE İŞTİGAL EDEN VE YİNE TEBLİĞDE BELİRTİLEN USUL VE ESASLARA GÖRE KAYIT ALTINA ALINAN ÇİFTÇİLERE, İŞLEDİKLERİ TARIM ALANLARININ BÜYÜKLÜĞÜ DİKKATE ALINARAK” YAPILMIŞ VE ÖDEME MİKTARI, “HER ÇİFTÇİ İÇİN YIL İÇERİSİNDE İŞLEDİĞİ TARIM ARAZİSİ TOPLAMI DİKKATE ALINARAK 200 DEKARA KADAR (200 DAHİL) ARAZİ MİKTARINA DEKAR BAŞINA 10 MİLYON TL. OLARAK” BELİRLENMİŞTİR. BU KAPSAMDA, 2001 YILINDA 2.182.767 ÇİFTÇİ KAYIT ALTINA ALINMIŞ, 117.573.902 DEKAR ALANDA 1.175.739.022.170.000 TL DGD ÖDEMESİ GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.
2002 YILINDA DGD’YE KONU ALAN BÜYÜKLÜĞÜ 500 DEKARA, ÖDEME MİKTARI İSE DEKAR BAŞINA 13.5 MİLYON TL’YE YÜKSELTİLMİŞTİR. BU KAPSAMDA 2002 YILINDA 2.582.883 ÇİFTÇİ KAYIT ALTINA ALINMIŞ, 162.496.903 DEKAR ALANDA ÖDENECEK TOPLAM DGD MİKTARI 2.193.767.919.471.000 TL OLARAK BELİRLENMİŞTİR.
2003 YILINDA ÖDENECEK DGD MİKTARI 16 MİLYON TL’YE ÇIKARILMIŞ, ARAZİ BÜYÜKLÜĞÜ İSE 500 DEKAR OLARAK KALMIŞTIR. 2003 YILINDA 2.6 KATRİLYON TL. DGD ÖDEMESİ YAPILMASI GEREKİRKEN, 2004 YILI AĞUSTOS ORTASI İTİBARİYLA HALEN ÖDENMEMİŞ 804 TRİLYON TL BULUNMAKTADIR. AYRICA, 4.1 MİLYON ÇİFTÇİ AİLESİNİN ANCAK 2 MİLYON 755 BİNİ ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ’NE DAHİL OLMUŞTUR. DGD ÖDEMELERİNDEN YARARLANMAK ÜZERE BAŞVURULAN ARAZİ BÜYÜKLÜĞÜ İSE, 24 MİLYON HEKTARIN ÜZERİNDEKİ İŞLENEBİLİR TARIM ARAZİSİNİN 16.5 MİLYON HEKTARLIK BÖLÜMÜDÜR.
DGD UYGULAMALARININ SONUÇLARI
TÜRKİYE’DE 1999 YILINDA UYGULANMAYA BAŞLANAN POLİTİKALARIN, DESTEKLEME SİSTEMİ ÜZERİNDE NE DENLİ ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLERE NEDEN OLDUĞU, AŞAĞIDAKİ TABLODAN İZLENEBİLİR;
DESTEK KALEMLERİ (MİLYON DOLAR) | 1999 | 2002 |
---|---|---|
KREDİ DESTEĞİ | 956 | 0 |
GÜBRE DESTEĞİ | 183 | 0 |
KİT’LERE BÜTÇEDEN AKTARILAN | 261 | 138 |
KİT AÇIKLARINI KARŞILAMA | 2213 | 355 |
PAMUK VE YAĞLI TOHUMLAR PRİMLERİ | 205 | 58 |
TSKB’YE DESTEK | 450 | 0 |
DGD ÖDEMELERİ | 0 | 628 |
TOPLAM | 4268 | 1179 |
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, 1999 YILINDA 4.2 MİLYAR DOLARLAR DÜZEYİNDE OLAN KAMUSAL TARIM DESTEĞİ, 2002 YILINDA 1.2 MİLYAR DOLAR DÜZEYİNE GERİLEMİŞ, DESTEK KOMPOZİSYONU TÜMÜYLE DEĞİŞTİRİLMİŞTİR.
2002 YILINDA KREDİ VE GÜBRE DESTEĞİ YANINDA TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİKLERİ’NE OLAN DESTEK TE TÜMÜYLE KALDIRILIRKEN, 1.1 MİLYAR DOLAR DÜZEYİNDE OLAN TOPLAM DESTEĞİN % 53’Ü DGD’DEN OLUŞTURULMUŞTUR. İZLEYEN YILLARDA, TOPLAM DESTEK İÇİNDE DGD’NİN PAYI, % 75’LER DÜZEYİNE ULAŞMIŞTIR.
PİLOT UYGULAMA İLE BİRLİKTE GERİDE BIRAKILAN 5 YILI AŞKIN DGD UYGULAMASI, BİRÇOK OLUMSUZLUĞU DA BERABERİNDE TAŞIMAKTADIR.
ÖNCELİKLE, KÜÇÜK ARAZİLERE SAHİP YOKSUL ÇİFTÇİLER AÇISINDAN, DGD UYGULAMASINDAN YARARLANABİLMEK İÇİN YAPILMASI GEREKEN HARCAMALAR (BÜROKRATİK İŞLEMLER VE KÖY – KENT ARASINDAKİ ULAŞIM GİDERLERİ VB.) ALINACAK DGD ÖDEMESİNDEN FAZLA OLABİLMEKTEDİR. BU NEDENLE, KÜÇÜK ÇİFTÇİ SİSTEME UZAK DURMAKTADIR. BÜYÜK ÇİFTÇİLER İSE, SİSTEMİN ASLAN PAYINI ALMAYA DEVAM ETMEKTEDİRLER. DGD ÖDEMESİ İÇİN BİR ÜST ARAZİ BÜYÜKLÜĞÜ BELİRLENMESİNE KARŞIN, BÜYÜK ARAZİ SAHİPLERİ NOTER SÖZLEŞMELERİ İLE ARAZİLERİNİ UYGUN ÖLÇEKLERDE BÖLEREK YAKINLARINA DAĞITMAKTA VE BÖYLELİKLE ARAZİLERİNİN TAMAMI İÇİN DGD’DEN YARARLANMAKTADIRLAR. AYRICA, TEBLİĞLERDE “TARIMSAL ÜRETİMLE İŞTİGAL EDEN” LERE DGD ÖDEMESİ YAPILACAĞI BELİRTİLMİŞ OLMAKLA BİRLİKTE, UYGULAMA FARKLI YÖNDE GELİŞMEKTEDİR. GERÇEKTEN “ÇİFTÇİ” NİTELİĞİNİ TAŞIMAYAN BİRÇOK KİŞİNİN, SİSTEMDEN RAHATLIKLA ÜRETİCİ BELGESİ ALABİLDİĞİ BİLİNMEKTEDİR. AYRICA, KENTTE OTURUP ARAZİSİNİ KİRAYA VERENLER, BU ANLAŞMALARDA, DGD ÖDEMELERİNİ KENDİLERİNİN ALACAĞI KOŞULUNU DAYATMAKTADIRLAR. BU DOĞRULTUDA, KENTTE OTURAN VE ARAZİSİNİ YILLARDIR GÖRMEMİŞ, TARIMSAL ÜRETİMLE İLGİSİ OLMAYANLAR DA, GENİŞ ORANDA DGD’DEN YARARLANMAKTADIRLAR.
YUKARIDA DA BELİRTİLDİĞİ GİBİ, 2003 YILINDA DGD SİSTEMİNDEN YARARLANMAK İÇİN BAŞVURAN ÜRETİCİ SAYISI 2.7 MİLYONDUR. TARIM SAYIMI SONUÇLARINA GÖRE TÜRKİYE’DE TOPRAĞI BULUNAN 3.966.822 TARIM İŞLETMESİ BULUNDUĞU DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE, BAŞVURU SAYISININ DÜŞÜKLÜĞÜ DİKKAT ÇEKİCİDİR. ANCAK BU, BİR İLK SAPTAMA NİTELİĞİNDEDİR. DAHA DERİNLEMESİNE BİR ANALİZ YAPILDIĞINDA, GELİŞMELERİN, BAŞLANGIÇTA ÖNE SÜRÜLDÜĞÜNÜN AKSİNE, NE DENLİ KÜÇÜK ÜRETİCİNİN ALEYHİNE OLDUĞU ORTAYA ÇIKMAKTADIR.
TÜRKİYE’DE 23.4 MİLYON HEKTAR ARAZİYİ 3.9 MİLYON TARIM İŞLETMESİ KULLANMAKTADIR. BU DURUMDA, 2003 YILINDA DGD İÇİN BAŞVURULAN 16.5 MİLYON HEKTAR ARAZİ VE 2.7 MİLYON İŞLETMENİN, TÜM ARAZİ VE İŞLETMELERİN % 70’İ DÜZEYİNDE KALDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR.YAPILAN HESAPLAMALAR VE ALANDA YAPILAN GÖZLEMLER, “KÜÇÜK ÜRETİCİLERİN SİSTEME GİRMEKTE ZORLANDIKLARI, BUNA KARŞIN BÜYÜK ÜRETİCİLERİN SOSYAL STATÜLERİNİ KULLANARAK ARAZİLERİNİ ÇEŞİTLİ YOLLARDAN 500 DEKARLIK BÜYÜKLÜKLERE BÖLEREK SİSTEMDEN YARARLANDIKLARI” ARGÜMANINI TEYİT EDİCİ NİTELİKTEDİR.
UYGULAMA SONUÇLARINI DEĞERLENDİRMEKTEN ÖTE, TÜRKİYE’DE UYGULANAN DGD SİSTEMİNİN, İKİ YÖNÜ İLE ANALİZ ETMEK ÇOK DAHA BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR. (İ) DGD SİSTEMİ TÜRKİYE’NİN VERİLİ TARIM YAPISINDA UYGUN BİR DESTEKLEME ÇÖZÜMÜ OLABİLİR Mİ, BAŞKA BİR DEYİŞLE TÜRKİYE TARIMININ YARARINA MIDIR, (İİ) TÜRKİYE DGD SİSTEMİ, ULUSAL PROGRAM İLE MÜKTESEBATINI ÜSTLENME YÜKÜMLÜLÜĞÜNE GİRİLMİŞ OLAN AVRUPA BİRLİĞİ ORTAK TARIM POLİTİKASI DGD SİSTEMİ İLE UYUMLU MUDUR ? İKİNCİSİNDEN BAŞLAYARAK İNCELEYELİM.
YUKARIDA VERİLEN HER İKİ SİSTEMİN GENEL ÖZELLİKLERİ BAĞLAMINDA, TÜRKİYE DGD UYGULAMASININ AB SİSTEMİNDEN FARKLILIKLARI ŞÖYLE ÖZETLENEBİLİR;
BU ALANDA YAŞANAN BİR GELİŞME, TÜRKİYE’DEKİ TARTIŞMALARIN BOYUTUNA YENİ BİR “KARA MİZAH” KATMAKTADIR. AVRUPA BİRLİĞİ, ORTAK TARIM POLİTİKASI’NI REFORME ETME SÜRECİ İÇERİSİNDE, MÜDAHALE SİSTEMİNDEN KIRSAL KALKINMA SİSTEMİNE DOĞRU YÖNELMEKTE, DGD SİSTEMİNİ İSE, HALEN UYGULANANA ORANLA DAHA ÇOK ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ BİR YAPIYA KAYDIRMAYI AMAÇLAMAKTADIR. BU GELİŞME, TÜRKİYE’DE BAZI ÇEVRELER TARAFINDAN, “TÜRKİYE SİSTEMİ AB SİSTEMİNDEN ÖNDE GİTMEKTEDİR” ŞEKLİNDE YORUMLANMAKTADIR VE BU DEĞERLENDİRME, SÖZCÜĞÜN EN AZ ANLAMI İLE BİR KARA MİZAHTIR.
ÖNCELİKLE ŞU SÖYLENMELİDİR Kİ, TÜRKİYE’DE DGD SİSTEMİ ABD’Lİ UZMANLAR TARAFINDAN DİZAYN EDİLMİŞTİR VE BU BAĞLAMDA; AB SİSTEMİNİN BİLİNMESİ, BU SİSTEMİN ÖNCELENMESİ.. GİBİ BİLİMSEL ÇALIŞMALAR SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. ANCAK DAHA DA ÖNEMLİSİ, DESTEKLEME SİSTEMİ, ÜLKELERİN VERİLİ TARIM YAPILARINA UYGUN OLARAK ORGANİZE EDİLMESİ GEREKEN BİR KAMUSAL ARAÇTIR. BU BAĞLAMDA, YARIM YÜZYILDIR HER TÜRLÜ DESTEKLEME SİSTEMİNİ, BÜTÇESİNİN YARISINDAN FAZLASINI AYIRARAK KULLANAN AB TARIMI, ARTIK ÜRETİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ GARANTİ ETMİŞ OLUP, YENİ KAYGI ULUSLARARASI PİYASALARDA ÜSTÜNLÜK ELDE EDİP PAZAR PAYINI ARTIRMAYA ODAKLANMAKTADIR. BU ÇERÇEVEDE AB OTP’SININ HEDEFLERİNE UYGUN BİR DESTEKLEME SİSTEMİ DEĞİŞİMİ YAŞANMAKTADIR. ÜRETİM YAPISI GİDEREK KIRILAN VE KÖYLÜSÜ DERİN BİR YOKSULLUĞA İTİLEN TÜRKİYE’NİN TARIMSAL YAPISINA, BU SİSTEMİN NE DERECEDE UYGUN OLUP OLMADIĞI TEMEL TARTIŞMA KONUSU YAPILMASI GEREKİRKEN; AB’NİN MEVCUT VE HATTA YAKIN GELECEKTEKİ TARIM POLİTİKALARINDAN DAHA LİBERAL BİR POLİTİKA YAPISINA “ULAŞMASINI” BİR ÖVÜNÇ ARACI OLARAK KULLANANLAR, MERKEZ ÜLKELERİN ENTELEKTÜEL HEGEMONYASI ALTINDA KENDİ YAŞADIKLARINI DEĞERLENDİREMEYECEK DURUMA GERİLEMİŞ BİR KİTLEYİ TEMSİL ETMEKTEDİRLER.
BU DOĞRULTUDA, TÜRKİYE’DE UYGULANAN DGD SİSTEMİNİN, TARIMSAL YAPIYA TAŞIMAKTA OLDUĞU OLUMSUZLUKLARIN KISACA ALTININ ÇİZİLMESİNDE YARAR GÖRÜLMEKTEDİR;
DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ (DGD) SEKTÖREL ANLAMDA TARIMSAL SORUNLARINI ÇÖZMÜŞ VE GEREKLİ ALTYAPIYA SAHİP ÜLKELERDE UYGULANMASININ DA HİÇBİR YANLIŞ TARAFI YOKTUR. TARIMIN GELİŞTİRİLMESİ BİR AMAÇ OLMAKTAN ÇIKMIŞ, HATTA TAM TERSİNE GEREKSİNİMİNİN ÇOK ÜZERİNDEKİ ÜRETİMİN KISILMASI HEDEFLENEN BU GİBİ ÜLKELERDE, TARIM KESİMİNİN GELİRİNİN KORUNMASI TEMEL BİR YAKLAŞIM OLARAK ÖNE ÇIKMAKTADIR. DGD’DE TAM BU AMACA UYGUN BİR POLİTİKA ARACIDIR. BUNA KARŞILIK TÜRKİYE TARIMININ İÇİNDE BULUNDUĞU VE YUKARIDA AÇIKLANAN YAPI, DESTEĞİN DOĞRUDAN ÖDEMELER ŞEKLİNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE UYGUN DEĞİLDİR.
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, 1980 YILINDA KURGULANAN VE 1999 YILINDA IMF VE DÜNYA BANKASI’NCA BİZZAT TÜRKİYE İÇİNDEN YÖNETİLEN DÜZEN, TÜRKİYE TARIM SEKTÖRÜNÜ ÇÖKERTTİ, ÜRETİM YAPILARINI KIRDI, ÜLKEYİ DIŞA BAĞIMLI HALE GETİRDİ. KRİZLER İLE SARMALANAN EKONOMİDE, ÜLKENİN DEĞERLERİ UCUZLATILDI, ÖZELLEŞTİRMELERLE KİT’LER PAZARLANDI. GIDA SEKTÖRÜ ÇOKULUSLU ŞİRKETLERİN KONTROLÜNE GEÇTİ. KÖYLERDE YABANCILARIN TOPRAK SATIN ALMASI ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRAN DÜZENLEME İLE TÜRKİYE KÖYLERİ DE SATILIĞA ÇIKARILDI. HALEN TÜRKİYE KÖYLÜLERİNİN % 25’İNİN YOKSULLUK SINIRI ALTINDA YAŞAMASI, BU TABLONUN EN SOMUTLAŞMIŞ DURUMUDUR.
KISACA, OYUN ARJANTİN’DE, ENDONEZYA’DA, TÜRKİYE’DE AYNI. ÇÖZÜM İSE ANCAK OYUNU KÖYLÜYE DEŞİFRE ETMEK VE TÜM EMEKÇİ SINIFLARIN ORTAKLAŞA KARŞI DURUŞUNU ORGANİZE ETMEKTE GEÇİYOR...