DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
Dünya Çevre Günü nedeniyle 06 Haziran 2017 tarihinde Gemlik İskele Meydanında düzenlediğimiz basın açıklamasında basın metnini Şube Başkanımız Doç. Dr. Erkan YASLIOĞLU ve Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Ali ÇELİK kamuoyu ile paylaştı.
Değerli Zeytin Üreticileri, Doğaseverler, Tarım Dostları ve Basın Emekçileri,
Hepinizin bildiği gibi her yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır. Bugün burada Dünya Çevre Günü`nü büyük bir mutluluk ve coşkuyla kutlamak isterdik. Ancak, ne yazık ki DOSAB, Kayapa Katı Atık Depolama ve Geri Kazanım Tesisi, Taş ve Maden Ocakları gibi birçok çevre katliamı ve özellikle de son günlerde Üretim Reformu Paketiyle gündeme gelen zeytinliklerin maden ocakları ve sanayiye peşkeş çekilmesi çabaları bizleri böyle bir günde bu içerikte bir basın açıklaması yapmaya mecbur kıldı.
76 maddeden oluşan 24 kanun ve 3 KHK`yı değiştirecek "Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı" TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu`nda görüşülerek kabul edildi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarı yürürlükte olan zeytincilik, mera ve kıyı kanunlarını ilgilendiren bir düzenlemeye sahip olmasına rağmen bu konularla ilgili Meclis ihtisas komisyonlarına (Çevre, Tarım ya da Bayındırlık Komisyonları) iletilmesine, komisyonlarda tartışılmasına GEREK DUYULMADI.
Tasarının Genel gerekçesinde veya Madde gerekçelerinde teşviklerden ve üretimin canlanmasından bahsedilirken konuyla ilgili detaylı bir çalışma, rapor ve analiz ortaya konulmamış şimdiye kadar verilen teşvikler ve sonuçları konusunda da hiçbir bilgi verilmemiştir.
Tasarıyla yerleşim alanları içinde kalan sanayi sitelerinin, bölgelerinin taşınması veya yeni sanayi alanlarına yer tahsislerinde kamuya ait hazine arazilerinin, kıyıların, meraların ve zeytinlik sahalarının kamu yararı desteğiyle kullanılmasının önü açılacaktır. Tasarıyla getirilmeye çalışılan tanımlama ve değişiklikler bu şekliyle yasalaşırsa mera ve zeytinliklerin korunmasını sağlayan kanun maddeleri etkisizleşecektir.
Taşınmayı kolaylaştırmak için zeytin sahasının tanımı (Md2) değiştiriliyor,
Zeytincilik (Md.4) ve Kıyı Kanununa (Md26) istisna getiriliyor.
Mera Kanununda taşınma lehine kolaylık getiriliyor. (Md.30)
Hatta organize sanayi sitelerine gayrimenkul yatırımcısı olmaları sağlanıyor (Md49)
Yetmiyor, üstüne devlet kamulaştırdığı bu arazilerden tamamen veya kısmen bedelsiz parsel tahsis edebiliyor (Md49), elektrikte TRT payından (Md5) tutun emlak vergisine (Md12) kadar pek çok vergiden muaf tutulmayı sağlayan bir talan yasası.
Mecliste komisyonda yapılan tartışmalarda muhalefet milletvekillerinin yoğun çabaları ve itirazları ile zeytin üreticilerinin haklı protestosu sonucunda Zeytin Kanunu`nda yapılması düşünülen bazı değişikliklerde göstermelik geri adımlar atıldı.
Tarım Bakanı`nın 31.05.2017 gecesinde yaptığı açıklamalara göre bir arazinin zeytinlik sahası olması için 1 dekarda 15 ağaç bulunması şartı kaldırılmış ve içerisinde 1 zeytin ağacı da olsa zeytinlik saha kabul edileceği açıklanmıştır.
Zeytinlik sahalarına turizm, konut vb yerleşimler yapılamayacak ancak kamu yararı kararı alternatif alan bulunamaması ve yasa tasarısı ile oluşturulması planlanan zeytinlik sahaları koruma kurulunun olumlu kararı ile madencilik, sanayi ve endüstri faaliyetlerine izin verilebilecektir.
Ayrıca Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu`nun üye sayısının da 9 yerine 11 kişiden oluşturulacağı ifade edilmiştir. Koruma kurulları kamu ağırlıklı oluşturulduktan sonra sayısının 9 veya 11 olması hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Tıpkı son yıllarda kanunlarla oluşturulan Toprak Koruma Kurulu, Biyogüvenlik Kurulu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları gibi.
Günümüze kadar bazı kanun ve yönetmeliklere ilişkin yapılan uygulamalar, Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu`nun öngörülen yapısıyla koruma görevini yerine getiremeyeceğini göstermektedir. "Örneğin 5403 Sayılı "Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu" ve bu kanunla kamu ağırlıklı olarak oluşturulan Toprak Koruma Kurulları`ndan oy çokluğu ile geçen mutlak korunması gereken tarım arazilerinin amaç dışı kullanım kararları gibi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından 2017 Mart ayında yayımlanan verilere göre; 2005 yılında çıkarılan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre oluşturulan Toprak Koruma Kurulları aracılığı ile 2005-2015 yılları arasında 671 bin hektar tarım arazisi amaç dışı kullanıma açılmıştır.
Açıklanan verilerdeki en çarpıcı ayrıntı ise amaç dışı kullanımın 5403 sayılı Kanun`un kapsamı dışında değerlendirilen arazilerde (3583 Zeytincilik Kanunu kapsamındaki zeytinlik araziler, 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamındaki mera alanları ve 3083 sayılı Tarım Reformu Kanunu kapsamındaki araziler) tarım arazilerinden daha fazla 751,3 bin hektar olarak gerçekleştiğidir.
2005 yılında çıkarılan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun günümüze kadar yapılan uygulamaları, Tarım arazilerinin korunmasını ve amaç dışı kullanılmasının önlenmesini toprak koruma kurulları aracılığı ile sağlamayı amaçlayan ve bu bağlamda çok şey beklenen Kanunun tarım arazilerini korumaya veya amaç dışı kullanılmalarını önlemeye yetmediğini göstermiştir.
Bu durumun en önemli nedeni Kanunun koruyucu veya amaç dışı kullanımı önleyici maddelerinin kamu eliyle getirilen ayrıcalıklar ile devre dışı bırakılması veya ağırlıklı olarak Kamu Kurumu üyelerinden oluşturulmuş toprak koruma kurullarının kuruluş amaçlarının aksine amaç dışı kullanımlara yasal zemin kazandıran bir kurula dönüştürülmüş olmasıdır.
Bu nedenle Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu`nun adında yazan koruma görevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi için kurulda kamu kurumlarından ziyade konuyla ilgili özel kurum ve kuruluşlardan daha fazla sayıda üyenin yer almasının ve Ziraat Mühendisleri Odası`nın da mutlaka bu kurulda bulunmasının gerekli olduğuna inanıyoruz.
Ayrıca, yok edilecek zeytin sahalarında 100 yıldan 1000`lerce yıla kadar yaşayan ve ürün veren zeytin ağaçlarının olduğu düşünüldüğünde Tarım Bakanı`nın yasa tasarısının ilgili maddelerine eklemeyi düşündüklerini söylediği yok edilecek sahaların iki katı kadar alanda zeytin sahası tesis etme zorunluluğu getireceğiz sözü de göz boyamak ve ortaya çıkan tepkileri azaltmak amaçlıdır.
Zeytin sahalarının yok edilmesine yönelik ÖRNEKLER
ŞEHİRLEŞME ile kayıplar :
2011 yılında yürütülen 2030 yılını hedefleyen Bursa İli çevre düzeni planının yapım çalışmaları sırasında belirlenen Bursa ili şehirleşmiş alanları ile kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından üretilmiş 1995 yılı Bursa ili Arazi Varlığı raporu haritasındaki toplam 24419 hektar alan kaplayan zeytinlik arazilerin kıyaslanması sonucunda 2266,4 hektar zeytinlik arazinin (% 9,3) şehirleşme sonucu kaybedildiği belirlenmiştir. Şehirleşme ile kaybedilen zeytinlik araziler çoğunlukla Mudanya, Gemlik ilçe sınırlarında yer almaktadır.
İstanbul-İzmir Otoyolu Kayıplar:
İstanbul-İzmir otoyolunun 135 km uzunluğundaki Bursa ili geçişi nedeniyle kaybedilecek zeytinlik arazilerin toplamı 251,3 hektar olarak belirlenmiştir.
Mudanya Çevre Yolu Plan Değişikliği ile Kayıplar:
Plan değişikliğine ŞPO ve ZMO tarafından dava açılmıştır. Açılan dava konusu Çevre yolu yapımı için plan değişikliği istenen 1:15000 Güzelyalı Nazım imar planı değişikliklerine ilişkin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Zeytin Araştırma İstasyonu Müdürlüğü "...yol güzergahı üzerindeki toplam yapılaşmanın zeytin sahalarının %10`unu geçmeyecek şekilde planlaması uygun görülmüştür" yazısına istinaden Odaların talebinin aksine karar verilmiş olup karar odalarca temyiz edilmiştir.
Yolun yapımı ile 1090 dekar zeytinlik (38.150 adet zeytin ağacı) alan yapılaşma baskısı altında kalacak yıllar itibari ile korunamayacaktır.
Verilen örneklerde de görüldüğü gibi şehirleşme (2266,4 ha), İstanbul İzmir otoyolu (251,3 ha) ve Mudanya çevre yolu (17,1 ha ) plan değişikliği ile kaybedilen zeytinlik araziler toplam 2534,8 hektar (25348 dekar) alan kaplamaktadır. Kaybedilen zeytin ağacı sayısı ise 887180 adettir.
Ancak şehirleşme, sanayileşme yol yapımı nedeniyle bir yandan zeytin arazileri yok edilir iken sertifikalı zeytin fidanlarına verilen desteklerle de çalılık, fundalık ve şahıs arazilerinde yeni zeytin sahaları tesis edilmektedir. Bu nedenle Bursa ilin de örneklerde verilen kayıplara rağmen zeytin sahalarının alansal genişliği artarak 41256,2 hektar; ağaç sayısı ise 9.387.021 adede ulaşmıştır (GTHİM, 2016 Faaliyet Raporu). Var olan verimli ağaçları koruyarak bu artışı sürdürmek yerine verimli ağaçların yok olmasına neden olacak bu tasarıyı kabul etmek akıl karı değildir.
Anadolu`da 6 bin yıldır insanoğlunun, geçim, beslenme, sağlık kaynağı olarak görevini yerine getiren, ağacı akıl ve zaferin, dalı barışın, yağı da saflık ve sadeliğin sembolü olan, Kur`an ve İncil`de bir çok yerde geçen, Kuranı Kerimde ise incirle birlikte insanlığa hediye olarak Sina Dağı`na cennetten indirildiği yazan KUTSAL bir meyve olan ve yarattığı yüksek katma değer ile doğrudan ve dolaylı yoldan 10 milyon kişinin geçimini sağlayan Zeytin`in yok edilmesine bundan önce olduğu gibi bundan sonra da asla izin vermeyeceğimizi kamuoyuna bir kez daha deklere ediyoruz.
DOĞADER Bursa Şb. TMMOB ZMO Bursa Şb. EKODER