DÜNYADA OLMAYAN GDO'LU PİRİNÇ NASIL YARATILIR?
- BASIN AÇIKLAMASI -
DÜNYADA OLMAYAN GDO`LU PİRİNÇ NASIL YARATILIR?
28.05.2013
AB vatandaşları gıda güvenliği konusunda çok bilinçlidir. Bu nedenle gıda mevzuatı çerçevesinde Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı Sistemi (RASFF - Rapid Alert System for Food and Feed) oluşturulmuştur. Hızlı Uyarı Sistemi`ne AB üyesi devletlerin yanında Norveç, Lihtenştayn, İzlanda ve İsviçre de dahildir.
Bu sistem, gıda ve yem zincirinde insan sağlığı ile ilgili riskler saptandığında ve ilgili ürünün alıkonması, geri toplatılması, el konması ve reddedilmesi gibi önlemler alındığında, üye ülkelerin yetkili otoriteleri arasında bilgi değişimini sağlayan hızlı ve etkili bir araçtır.
Hızlı Uyarı Sistemi`nde bildirimler "bilgilendirme, uyarı ve sınırdan ret" şeklinde yapılmaktadır. Gıda, yem ve gıdayla temas eden malzemelerde hızlı tedbir almayı gerektirmeyen riskler tespit edildiğinde "bilgilendirme" bildirimi yapılır. Hızlı tedbir almayı gerektiren ciddi riskler tespit edildiğinde "uyarı" bildirimi yapılır. Üye ülkelere girişte, insan ya da hayvan sağlığını tehlikeye atacak riskler tespit edildiğinde ise "sınırdan ret" bildirimi yapılır ve ürünlerin ülkeye girişine izin verilmez.
Hızlı Uyarı Sistemi`ne internet kullanabilen herkes son derece kolay bir şekilde ulaşılabilmektedir (http://ec.europa.eu/food/food/rapidalert/index_en.htm). Bu sistemde 2013 yılının ilk beş ayı için Türkiye kökenli tarım ürünleri üzerinden bir araştırma yaptığımızda çok büyük çoğunluğu "sınırdan ret" bildirimi olmak üzere 109 vakanın bulunduğunu görürüz. Bu bildirimlerin önemli bir kısmı "aflatoksin" nedeniyle yapılmıştır.
Gelelim konunun GDO ile ilgili kısmına. Nisan ayı başında konunun basına yansımasıyla ihbar sonucunda Mersin limanında GDO`lu pirinç yakalandığını kamuoyu öğrenmiş oldu. Olayın püf noktası, bu pirincin ihbar sonucu yakalandığı, olağan GDO kontrolü sonucunda yakalanmadığıydı. Bir TV programında bir ilgilinin söyleminden de anlıyoruz ki dünyada ticarete konu GDO`lu pirinç olmadığından ithal edilen pirinçlere GDO analizi yapılmıyormuş.
Gerek özel laboratuarlar gerekse Tübitak laboratuarında yapılan analizlerde Mersin limanındaki pirincin GDO`lu olduğu tespit edildi. Tarım Bakanı pirinçlerin kabuklu haliyle yani çeltik olarak ithal edildiğini ve bu kabuk üzerine toz halinde konmak suretiyle GDO bulaşığı olduğunu, kabuğu ayıklandığında pirincin temiz olduğunu beyan etti. Çarpıcı açıklama İTÜ`den geldi; basında yer alan habere göre pirinçler yıkanarak analiz edilmiş ve bulaşma olmadığı, pirincin kendisinde GDO olduğu tespit edilmişti. Daha sonra detaylı analizler yapan İTÜ, Mersin`de ele geçirilen pirincin, haşereye karşı zehrili protein üreten GDO`lu Çin pirinci ile yabancı ot ilacına karşı protein üreten GDO`lu Amerikan pirinçlerinden oluştuğunu belirtti.
Gümrük ve Ticaret Bakanı önceleri pirincin GDO`lu olduğunu savunurken, daha sonra GDO`suz olduğunu beyan ederek tereyağlı pilav tarifi vermeye başladı.
Bakanları ve İTÜ arasındaki tartışmaya Başbakan el atarak, bakanlarının olayı iyi savunamadıklarını ve zayıf kaldıklarını belirtti. Hemen ardından Tarım Bakanı bir üniversitenin laboratuarından kaynaklanan yanlış bir tespit olduğunu ve düzeltilmesini beklediklerini basına açıkladı. Birkaç saat sonra ise İTÜ Rektörlüğünden beklenen açıklama geldi ve pirinçlerde saptandığı iddia edilen GDO`nun kontaminasyondan kaynaklandığı riskini değerlendirecek kurguda oluşturulmadığı gibi anlaşılmaz bir ifadeyle analiz raporunun geçersiz olduğu, ilgilisinin açığa alındığı ve üniversitenin GDO analizinden çekildiği belirtildi. Tüm bu gelişmelerin Başbakan`ın uyarısı ve Tarım Bakanı`nın beklentisi sonrasında çok hızlı bir şekilde gerçekleşmesi, kamuoyunda şüphe oluşturdu, İTÜ`ye duyulan güveni temelinden sarstı.
Bu konuda en ilginç olaylardan biri de birkaç gün önce 21 Mayıs Dünya Süt Günü`nde yaşandı. Atatürk Orman Çiftliği`ndeki kahvaltılı toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Tarım Bakanı, kaynağı belli olmayan bilgilerle ahkam kesmenin Türkiye`ye zarar verdiğini, dünyada GDO`lu pirincin olmadığını ama bazıları sayesinde bizde olduğunu ve olmayan bir şeyi yarattığımızı beyan etti.
GDO`lu pirinç tartışması ilk ortaya çıktığında Ziraat Mühendisleri Odası ve GDO`ya Hayır Platformu da tıpkı Tarım Bakanı gibi dünyada ticari amaçlı GDO`lu pirinç üretimi olmadığını sanıyordu. Ancak biraz araştırınca bazı ülkelerin GDO`lu pirinç tarımına izin verdikleri bilgisine ulaşıldı. International Service for the Acquisition of Agri-biotech Applications sitesinde yer alan bilgilere göre Japonya, Çin, İran ve ABD`de geliştirilen GDO`lu pirinçler için tarımsal üretim izni verilmişti. Bu site, küresel ölçekli GDO istatistikleri konusunda tek sitedir. GDO yandaşı ya da karşıtı tüm kesimlerin, bilim insanlarının ve hatta Tarım Bakanlığımızın istatistiklerinden yararlandığı bir sitedir. Bu tespitten sonra ODA`mız ve platformumuz söylemini bir adım daha ileriye taşıyarak, ticari amaçlı GDO`lu pirinç olmamasının dünyada GDO`lu pirinç olmadığı anlamına gelmediği belirtilmeye başlanmıştır.
Asıl çarpıcı gerçek ise yazımızın başında hakkında detaylı bilgi verilen AB`nin Hızlı Uyarı Sistemi`nde yapılan inceleme sonrasında ortaya çıkmıştır. Bu siteye göre 2012 yılında sekiz Avrupa ülkesi 18 vakada GDO`lu pirinç ve GDO`lu pirinç ürünleri tespit etmiş ve "uyarı" ile "sınırdan ret" bildirimlerinde bulunmuştur. 2013 yılının ilk üç ayında ise iki Avrupa ülkesinde 16 GDO`lu pirinç ve GDO`lu pirinç ürünleri vakası tespit edilmiştir.
Bir meslek ve bir sivil toplum örgütü GDO`lu pirinç konusunda son derece kabul gören resmi kaynaklar üzerinden böylesine önemli bilgilere ulaşabilirken, sayın Tarım Bakanı`nın hala başlangıç noktasında bulunmasından dolayı kaynağı belli olmayan bilgilerle ahkam kesildiğini zannetmesi ve dünyada olmayan GDO`lu pirincin ülkemizde yaratıldığını düşünmesi son derece üzücü ve ciddi bir durumdur!
Ahmet ATALIK
Başkan