EDİRNE KENT SEMPOZYUMU

EDİRNE KENT SEMPOZYUMU
MERKEZ
27.02.2009
 


TMMOB Edirne İKK olarak 14-15 Şubat 2009 tarihlerinde DSİ XI. Bölge Müdürlüğü Konferans Salonunda Edirne Kent Sempozyumu düzenlendi.
Cumartesi günü saat 10.00 da Enver Şengül‘ün "Şehirlerin Sultanı Edirne" gösterisiyle başlayan Edirne Kent Sempozyumu" Pazar günü saat 18.30‘daki kokteyl ile sona erdi.
1. GÜN:
Açılışta siyasilerin hizmetleri paylaşamaması ile başlayan tartışmalı sempozyum; Sivil Toplum Örgütleri ve Meslek Odalarının, Kamu Kurumlarının, bilim insanlarının "Kent ve Meslek Sorunlarına Bakış Açıları" konulu bildirilerini sunmalarıyla gerçek yerini buldu.
Edirne Milletvekillerinden Necdet Budak (AKP), Rasim Çakır (CHP), Cemalettin Uslu (MHP) ve Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi‘nin yanı sıra çok sayıda yerel yönetim adayı ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla açılan sempozyumun açılış konuşmasını
TMMOB 2. başkanı Nail Güler yaptı.
Nail Güler; küresel krizle birlikte hızla bir kaos ortamına gidildiğine işaret etti. Türkiye‘nin küresel krizden etkilenmesinin sorumlusunun iktidar olduğunu ileri süren Güler, "Bağımlılık politikasında ısrar edenler yüzünden krizden fazlasıyla etkileniyoruz. Krizin faturası yoksul halka çıkarılıyor. Bu kriz daha fazla sömürü, üsttekine han hamam, alttakine din iman düzeni demek. Ülkeyi yönetenler karanlıktan başka bir şey yaratmadı. Daha çok baskı, şiddet, çeteleşme ve yolsuzluk bu iktidarın marifetidir" dedi. Nail Güler; TMMOB olarak arzu edilen bir kent yaşamını desteklediklerini kaydetti.
Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ise nostalji yaptığı konuşmasında; 1989‘da Belediye Başkanlığı‘na geldiğinde Edirne‘nin büyük bir köy olduğunu ancak birçok siyasi baskıya rağmen Edirne‘ye çok zor şartlar altında hizmetler getirdiğini söyledi.
AKP Milletvekili Necdet Budak ise belediye başkanının saydığı hizmetlerin AKP sayesinde kente getirildiğini söyledi. Öte yandan, Budak‘ın konuşması sırasında yerel yöneticilerin görevine ara vererek kendilerini nadasa bırakması gerektiğini söylemesi salonda gülüşmelere ve tartışmalara neden oldu.
CHP Milletvekili Rasim Çakır; 81 ili gezip incelediğini belirterek, bu illeri Edirne‘yle karşılaştırdığında ortaya karamsar bir tablonun çıktığını söyledi.
MHP Milletvekili Cemalettin Uslu; ekonomik krizin ve işsizliğin boyutlarına dikkat çekti.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından ‘Kent sorunlarına yaklaşım‘ başlıklı oturumun başkanlığını TMMOB Edirne Şube Başkanı Cumhur Pekdemir yaptı. Bedensel Engelliler Derneği Edirne Başkanı Düzkes‘i konuşmacı olarak sahneye çağıran Pekdemir, kendisi de bir bedensel engelli olan Düzkes‘in sahneye gelebilmesi için bir rampa bulunmamasına sitem etti. Düzkes, diğer katılımcılar ve Pekdemir‘in yardımlarıyla güçlükle sahneye çıkarıldı.
Sivil Toplum Örgütleri ve Meslek Odalarının sunumlarına geçildi. TMMOB Edirne Koordinasyon Kurulu adına Jeoloji Mühendisi Serdar Seçkin; TMMOB‘un kent ve kent yönetimine bakışını sundu. Bedensel Engelliler Derneği Edirne Şube Başkanı Adem Düzkes; Edirne‘deki engellilerin hangi zorluklarla karşılaştıklarını vurguladı. Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Diş Hekimi Nezih Atsız; Edirne‘de çevreye duyarsız yönetimleri sorguladı. Edirne Tabip Odası adına Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Yaprak; kent için içme suyu başta olmak üzere sağlıklı kent oluşmasında yerel yönetimlerin yapması gerekenleri sıraladı. Edirne Kent Konseyi adına emekli öğretmen Ziya Gökerküçük ise Seçmen Bildirgesini sundu.
Kamu kurumları ve bilim insanlarının aynı konulu bildirilerini sunduğu 2. oturumu ise Trakya Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Ahmet Can yönetti.
Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü ve Trafik Şube Müdürlüğü‘nden yetkililerin sunduğu bildirilerde kurumların işleyişleri ve Edirne‘deki genel durum değerlendirildi.
Bilim insanlarının bildirileri ise değişik konulardaydı.
Yıldız Teknik Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Emre Aysu; "Çevre Düzeni Planları" konulu bildirisinde ülkemizde plansızlığa karşı planların birlikte yapıldığını ancak yapılan planların rafa kaldırılarak yine her kurumun kendince uygulamalar yaptığını örnekledi.
Trakya Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Nevzat İlhan; "Dünya Mirasında Edirne Projesi" konulu bildirisinde Selimiye ve Külliyesi ile birlikte II. Bayazıd Külliyesi ve Su Kent Edirne Köprüleri olmak üzere en az üç adet projenin yapılarak UNESCO Dünya Mirası‘na sunulması gerektiğini söyledi. Bu çalışmaların yapılamamasında hükümetlerin eksiklerini vurguladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi‘nden Doç Dr. Kemal Selçuk Öğüt ise, "Ulaşım ve Trafik Planlaması" konulu bildirisinde Edirne gibi kentler için metrobüs uygulamasının hafif raylı sistemlerin yanında daha ekonomik ve kullanışlı olduğunu söyledi.
Trakya Üniversitesi‘nden Ahmet Can‘ da, "Binalarda Isı Enerjisinin Azaltılmasının Çevre ve Hava Kirliliğine Etkisi" konulu bildirisini sundu. Ahmet Can; artık enerji tüketen değil enerji üreten binalara geçilmesi gerektiğini, bunun için de güneş enerjisinin depolanarak kullanılmasını önerdi.
Trakya Üniversitesi‘nden Şaduman Sazak, "Kent Bölge Kavramının İrdelenmesi" adlı bildirisinde küresel sermayenin egemenliği sonrasında artık bölge kentlerinin kurulduğunu ve Kocaeli, Bursa, Çanakkale ve Edirne‘yi kapsayan coğrafi yapının birbirini tamamlayan ve baskılamayan bir kentbölge olduğunu tartışmaya açılmasını istedi.
Trakya Üniversitesi‘nden Yard. Doç Dr. Candan Zülfükar "Yaşanabilir Kentler ve Edirne" başlıklı bildirisinde Edirne‘nin yaşanabilir kentler sıralamasında 5. sırada olmasından mutluluk duyduğunu ama yine de birçok eksikliğinin olduğunu bunu korumanın birle bir mücadele gerektirdiğini belirtti.
Kırklareli Üniversitesi‘nden Araştırma Görevlisi Evren Çağlarer ise "Katı Atık Yönetimi" konulu bildirisinde çöpün geleceğin madeni olacağını ve çok iyi değerlendirilmesi gerektiği belirtti.
Yüksek Mühendis Hüseyin Erkin ise "Edirne‘de Su Tüketimi" başlıklı bildirisi ile suyun gelecekteki önemini ve Edirne‘nin de gelecekte su sıkıntısı çekmemesi için kalıcı çözümler üretilmesini istedi. Erkin; "Yerel içme suyu kaynaklarımızı koruyarak en önemli doğal kaynağımız olan suyumuzun temiz, içilebilir ve tasarruflu tüketilmesi gelecek kuşaklara bırakabilecek en önemli mirasımız olacaktır." dedi.

2. GÜN:
TMMOB Eski 2. Başkanı Celal Beşiktepe‘nin yönettiği "Sosyal Belediyecilik Nasıl Olmalıdır?" konulu 3. oturumla başlayan günün konuşmacıları, Prof. Dr. Ruşen Keleş, TMMOB 2. Başkanı Nail Güler, Edirne Belediye Başkan Vekili Namık Kemal Döleneken, Edirne Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Ziya Gökerküçük ve Mimar Erdal Akas idi.
Ruşen Keleş, Sosyal Belediyeciliğin tarihsel sürecini ve ülkemizdeki uygulama örneklerini anlattı. 1980 öncesinde bunu hararetle savunan ve uygulamaya çalışan CHP‘li belediye başkanlarının bir sonraki dönemde aday gösterilmediklerini belirtti. Yerinden yönetim anlayışının demokrasiyi güçlendirdiğini söyleyen Keleş, bazı çok özel durumlar dışında (eğitim, genel vergilendirme, vb.)değişik nedenlerle buna karşı çıkmanın anlamsız olduğunu söyledi. Federalizmden bahsedilmesinin altında feodalleşmenin de yattığını ve yeniden cemaatçiliğin gelişkin olduğu Osmanlıcılığa kayıldığını da vurgulayan Keleş tek savunulacak ilkenin demokrasi ve katılım olduğunu, bunun da sosyal belediyecilik ve sosyal devlet ile olabileceğini vurguladı.
Nail Güler; TMMOB‘un hazırladığı "Nasıl Bir Kent? Nasıl Bir Yerel Yönetim?" kitapçığından alıntılarla demokratik katılım ve denetim zorunluluğunu vurguladı. Sosyal Belediyecilik ile yaşanabilir kentlerin oluşması için önerilerini sıraladı.
Namık Kemal Döleneken ise belediyelerde ve her kurumda katılımcılığın olması gerektiğini ama bunun bir kültürel gelişmişlik olduğunu vurguladığı konuşmasında doğrudan demokrasinin bir ütopya olduğunu vurguladı. Edirne‘de belediye anlayışlarını herkesi bilgilendirmek olduğunu da vurgulayan Döleneken, yönetici olanların nedense kendilerini kral gibi gördüklerini iddia etti.
Ziya Gökerküçük Edirne Kent Konseyi olarak hazırlanan konuşmayı okudu. Konuşmasında Sosyal Belediyeciliğin bugün medyaya yansıdığı şekliyle yanlış uygulandığını, geçmişte sosyal belediyeciliği savunan ve uygulayan CHP‘li başkanların CHP2den dışlandığını, Fatsa örneğinin 12 Eylül öncesinde tanklarla yok edildiğini ve geçen yıllarda en basit örneğini uygulayan Dikili Belediyesinin de yargılandığını anımsattı. Yeniliberalizmin yoksullaştırdığı kentlilere sadaka türü bir şeyler vererek kullaştırmanın sosyal belediyecilik olmadığını vurgulayan Gökerküçük bunun Edirnelilerin de Sosyal Belediyecilik ve Katılımcılığı istediklerini, bunu seçmen bildirgesinde belirttiklerini söyledi.
Erdal Akas‘ da konuşmasında Dünya, Türkiye ve Edirne Mimari yapılarından örnekler göstererek yok ettiklerimize ve hemen kurtarılabileceklerimize dikkat çekti.
Sempozyumun 4. ve son oturumu Edirne Yerel Yönetim Adaylarının kente bakışlarını ve projelerini açıklaması idi. Trakya Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü‘nden Yard. Doç. Dr. Mahmut Güler‘in yönettiği bölüme adaylardan sadece üç tanesi katıldı. Bağımsız aday Sami Gültekin, BBP adayı Özcan Demirtaş ve gecikmeli olarak da AKP adayı Mustafa Hatipler‘in katıldığı bölüme ilgi de azdı. Adaylar yapacaklarını açıkladı.
Gültekin; herkesle oturup ortak çareler üreteceğini söyledi. Demirtaş;büyük Aile projesini başlatacaklarını söyledi. Hatipler ise merkezi hükümet ile uyum içinde Edirne‘yi balkanların başkenti yapmayı düşündüklerini söyledi.
AKP adayı Mustafa Hatipler‘in İl Özel İdare Yetkilisi ile birlikte katıldığı toplantıda bu yetkiliden sürekli destek ve onay aldığı dikkat çekti.
Sempozyum konuşmalarının kitap haline geleceğini de söyleyen MMO Edirne Şube Başkanı Cumhur Pekdemir‘in ardından verilen kokteyl ile Edirne Kent Sempozyumu Edirne‘ye güzel bir arayış ve çıkış umudu vererek sone erdi.

Okunma Sayısı: 900
Fotoğraf Galerisi