EKŞİ SÖZLÜK: SALGINDA TARIM ARAZİLERİNİN TARIMA AÇILMASI
salgında tarım arazilerinin tarıma açılması
"...buğdayda kendimize yeterliyiz bu yıl için yüzde yüz. arpada yüzde 94, pirinçte yüzde 69, mısırda yüzde 70, kuru fasulyede yüzde 74, mercimekte ve ayçiçekte yüzde 66 gibi kendimize yetersizlik oranlarımız var.
dolayısıyla üretimin arttırılması gerekli doğru. ama bunun yolu yeni hazine arazilerini tarıma açmak değil. öncelikli hedef son 15 yıldır üretimden vazgeçilen 3.5 milyon hektar tarım arazisi olmalı. yüksek girdi maliyetleri, kredi faiz borçlarının yüksekliği nedeniyle, çiftçi kendi tarlasını ekmiyor. aynı zamanda çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçi sayısı 2.8 milyondan, 2.1 milyona düştü. çiftçi destek almaktan da vazgeçti. önceliğimiz üretimden vazgeçen çiftçilerimizi üretimden vazgeçilen tarım alanlarında üretime tekrar kazandırmak.
hazine arazilerinin tarıma açılmasının başka boyutları da var. kimlere, hangi koşullarda verileceği belli değil. bizim önerimiz topraksız, ya da az topraklı küçük çiftçilere verilmesi ya da kooperatif yapılması, belli şirket ya da kişilere verilmemesi. bunların tarım dışı amaçlı kullanılmaması gerekir. mevzuatta 30 yıl gözüküyor. özellikle denize bakan, ranta açık hazine arazileri için...
hazine arazilerinin tarıma açılması demek, bir anda olabilecek bir şey değil. çünkü bunların toprak derinliği, eğimi gibi faktörlerin göz önüne alınması lazım. eğer eğimle sığ toprakları traktörle buluşturursak, 50’li yıllarda yaşandığı gibi, traktörle anadolu topraklarının saldırı ve yoğun erozyon sorunu ile karşı karşıya kalınır.
• biz diyoruz ki hazine alanları şu an tarıma açılmamalı.
• yanlış politikalar nedeniyle üretemeyen çiftçi, kendi arazisine geri dönmeli.
• ve üretim planlaması içerisinde ne üreteceğiz, ne kadar üreteceğiz ortaya konulmalı.
• toprak mahsülleri`nden, fiskobirlik, çaykur gibi, alım garantisi verilmeli.
• bitkisel tohum, hayvansal girdiler konusunda kamunun etkin bir şekilde asli görevlerine dönmesi gerekiyor.
21 ilde, 7 üründe tohum desteği geldi. biz her türlü desteğe genel anlamda olumlu bakıyoruz. ancak:
• bu 21 il ve 7 ürün neye göre belirlendi?
• iller arasında haksız rekabet ya da ayrımcılık ne kadar doğru?
• buğday gibi ürünlerde hasat yaklaşmışken, tohumluk desteğinin bu aşamada gündeme getirilmesi ne kadar mantıklı?
• bu proje 2021’de de devam edecek mi?
bu konuda da biz sadece tohum hibesinin değil, tüm hibelerin, mazot, gübre, ilaç, sulama suyu gibi giderlerde eş zamanlı indirimlerle, üretim maliyetinin düşürülmesini savunuyoruz. yoksa bu tür önlemler kalıcı sorunlarımızı çözemez."
baki remzi suiçmez
https://sol.org.tr/…araziler-kimlere-verilecek-1456
Bilgi kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız.