Peker`in videoları ile ilgili yazmamı isteyen okuyucularım var.
Herkes yazıyor. Benim de yazmam çok fazla anlam ifade etmez. Çünkü kalemini satanlar hariç Peker`in videoları neredeyse didik didik edildi.
Her şey ortada, Peker yer tarih isim vererek anlatıyor. Bundan sonra top yargıda, tabii eğer bağımsız bir yargı kaldıysa.
Peker`in en önemli iddiası, geçen yılın ortalarında Kolombiya`da yakalanan ve İzmir limanına teslim edileceği bizzat Kolombiyalı yetkililer tarafından açıklanan 4 ton 900 kilogram kokain. Peker son(7. ) videosunda bu yakalanıştan sonra Kokain ticaretinin güzergahının Venezuela olarak değiştiğini, Binali Yıldırım`ın oğlu Erkan Yıldırım`ın bu amaçla Venezuela`da yer bile tuttuğunu söyledi.
Bunların ne kadarı doğru ne kadarı yanlış, bilemem, bu yargının işi. Ben bugünkü yazımda peynir ithalatından bahsetmek istiyorum. Herkesin yazdığını yazarak okuyucuyu sıkmak istemem.
Dünyada en çok peynir ihraç eden ülkelerin başında Almanya,Hollanda, Fransa, İtalya,Danimarka, ABD gibi ülkeler geliyor. Türkiye peynir ihraç eden ülkeler arasında 27. sırada. Üretim yüksek olmasına rağmen daha çok iç piyasada tüketildiği için ihracata çok az bir miktar kalıyor. Dünya peynir ihracatının çapı 33 milyar dolar. Bunun 27 milyar dolarını Avrupa ülkeleri yapıyor. Türkiye`nin 2020 yılı itibarı ile ihtacatı 165 milyon dolar, Almanya`nın 4.5 milyar dolar. Bu ihracatının yanında Türkiye bir miktar da ithal ediyor. Özellikle lüks peynir diyeceğimiz peyniri Hollanda ve İtalya gibi ülkelerden alıyor. Yani aslında dışarıdan peynir almaya pek ihtiyacımız yok.
Bu gerçeğe rağmen, Ağustos 2020`de Venezuela`dan 1500 ton peynir ithalatı için kararname çıkarıldı. Kararnamede, 500 ton taze peynir, 500 ton eritme peynir, 500 ton diğer peynirin ithal edilmesi öngörülüyordu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu amaçla Venezuela`ya gidip gerekli görüşmeleri yapmıştı.
Aslında Venezuela peynir ihraç eden ülkeler arasında yok. Ama ne hikmetse Türkiye`nin hiç ihtiyacı olmamasına rağmen böyle bir kararname çıkarıldı. Üstelik sıfır vergiyle.
O tarihte buna en büyük tepkiyi TMMOB Ziraat Mühendisleri odası başkanı Baki Remzi Suiçmez gösterdi. Aynı kararname ile yulaf, pirinç,ay çiçeği, susam tohumu gibi ürünlerin ithaline de karar verilmişti.
Ne hikmetse, o tarihlerde peynir ülkesi Türkiye`ye, peynirle alakası olmayan Venezuale`dan peynir ithal edilmesinin mantığını kimse anlayamadı. Hala da kimse anlamış değil. Sahi o peynir geldi mi, gelmedi mi, geldiyse kim getirdi? Mis gibi peynirimiz dururken o peyniri kim aldı? Hani çiftçi, miftçi, hayvancılık şu bu,teşvik filan diyorlar ya, işte çiftçi böyle bitiriliyor. Hiç bir ülke kendisinde daha iyisi olan bir ürünü ithal etmez, dövizini boşa harcamaz. Ama burası Türkiye, kazanan birileri bulundukça her şey mümkün.
Peker, Kolombiya,Venezuela, değişen uyuşturucu rotası diyince bu yazımda, hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın bir sorununa parmak basayım dedim.Çoktandır yazmak istiyordum, Peker vesile oldu.
Köşe Yazısı: Ahmet Rauf AKAY
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.