EVRENSEL GAZETESİ: VATANDAŞLARIN YÜZDE 20'Sİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA! - 16 EKİM 2018
16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle kurumlar tarafından yapılan açıklamada, `Yeterli ve sağlıklı gıdaya erişilemiyor` denildi.
Dünyada 2014 yılında 784 milyona gerileyen dünyadaki aç sayısı günümüzde 821 milyona yükseldi. Başka bir ifade ile her dokuz kişiden biri yatağa aç giriyor.
Türkiye’deki tabloda bir hayli iç karartıcı. “16 Ekim Dünya Gıda Günü” nedeniyle kurumlar tarafından yapılan açıklamada Türkiye’de vatandaşların büyük bir çoğunluğunun yeterli gıdaya erişemediğine dikkat çekildi. Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilecek gelir düzeyine sahip olunmadığı vurgulandı.
Türkiye’de yeterli gıdaya ulaşamamanın yanı sıra nüfusun yüzde 9’u açlık sınırında yaşıyor. Açların sayısı 7 milyonu aşıyor.
Tüketici Hakları Derneği tarafından yapılan açıklamada, “TÜİK’in Hane Halkı Kullanılabilir Gelir Dağılımı ile Türk-İş’in açlık sınırı rakamlarını karşılaştırdığımızda, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 20’si açlık sınırının altında yaşamaktadır. Türkiye’de Eylül 2018 ayı itibariyle, 4 kişilik ailenin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için aylık gıda gideri 1893TL olması gerekmektedir. Ailenin diğer tüm ihtiyaçlarına ilişkin giderleri dikkate alınırsa, haneye girmeyi gereken bedel ise Eylül 2018 itibariyle 6167TL’dir. Eğer, 4 kişilik hanenin Eylül 2018 ayındaki geliri gıda için gerekli olan 1893TL’nin altında ise bu aile açlık sınırının altında yaşıyor demektir. Çünkü, aile gıda için gerekli olan parayı diğer zorunlu giderlerine harcadığından yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi olanaklı değildir” tespitine yer verildi.
BİR AİLENİN GIDA HARCAMASI ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNDE
Türkiye’de eşi çalışmayan iki çocuklu bir asgari ücretlinin eline 1679TL geçerken, 4 kişilik ailenin yalnızca yeterli ve dengeli beslenebilmesi için gerekli olan gelir düzeyi Eylül 2018 itibariyle 1893TL. Açlık sınırı asgari ücretin üzerinde seyrediyor.
Bu durumdan yola çıkarak Tüketici Hakları Derneği şu gerçeğin altını çiziyor: “Türkiye’de çocukları olan asgari ücretli ailelerin iki kişi çalışıyor olsalar bile, yeterli-dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri olanaklı değildir” .
Öte yandan bu durumun bir kader olmadığına dikkat çeken Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal’dan, “Bilinmeli ki; Meslek odaları, üretici ve tüketici örgütleri, konusunda uzman bilim adamları ve devlet yetkililerinin bir araya gelerek, ortak akıl ile belirleyecekleri politikaların uygulanması sonucu sıfır açlık ve güvenli gıdaya ulaşım her zaman mümkündür” açıklaması geldi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE TALEPLER
* Tüketicilerin gıdada satın alma gücü arttırılsın.
* Gıdada KDV kaldırılsın.
* Tüketicilerin yeterli ve sağlıklı gıdaya erişimi için tüm önlemler alınsın.
* Her türlü gıda ve canlı hayvan ithalatına son verilsin.
* Yanlış ve dışa bağımlı gıda ve tarım politikaları terk edilsin.
* Ekolojik gıda ve tarımsal üretim ön plana alınsın.
* GDO’lu yemlerle beslenen değil, gezen – otlayan hayvanlardan elde edilen gıda üretimi sağlansın.
* Antibiyotikli hayvanlardan elde edilen gıdaya son verilsin.
* Kırsal kalkınma seferberliği başlatılsın.
* Küçük çiftçiye her türlü destek verilsin.
* Gıda ve tarımda üretim ve tüketim kooperatifçiliği desteklensin.
2030’A KADAR SIFIR AÇ BİR DÜNYA MÜMKÜN
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2018 yılı Dünya Gıda Günü temasını ‘Eylemlerimiz Geleceğimizdir. 2030’a Kadar Sıfır Aç Bir Dünya Mümkün” olarak belirledi.
Dünya Gıda Programı (WFP) sıfır açlığın dünyayı değiştireceğinden bahisle şu çıkarımlarda bulundu:
* Sıfır açlık yılda 3,1 milyon çocuğun hayatını kurtarır.
* İyi beslenen anneler bağışıklık sistemi güçlü daha sağlıklı bebeklere sahip olur.
* Çocuklarda beslenme yetersizliğini önlemek gelişmekte olan ülkelerin GSYH’sını yüzde 16.5’e kadar artırabilir.
* Açlığın önlenmesi için harcanacak her bir dolar 15 ile 139 dolar arası bir kazanç olarak geri döner.
* Küçük yaşlarda sağlıklı beslenme ömrün yüzde 46 artmasına yardımcı olur.
* Bir toplumda demir noksanlığını bitirmek iş gücü verimliliğini yüzde 20 yükseltir.
* Beslenme ile ilişkili çocuk ölümlerini sonlandırmak iş gücünü yüzde 9.4 artırır.
* Sıfır açlık herkes için daha güvenli ve daha refah bir dünya demektir.
EMPERYALİSTLERİN DOYMAK BİLMEZLİĞİ
Dünyada açlık çekenlerin sayısının artmasında dünyanın çeşitli yerlerindeki bölgesel silahlı çatışmalar ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileri olsa da asıl sorunun emperyalist ülkelerin doymak bilmemesi olduğuna dikkat çeken Ziraat Mühendisleri odası dünyadaki tekelleşmeye dikkat çekti: “Açlığın bir türlü bitirilemediği dünyada, son dönemde yaşanan birleşmelerle isimleri değişse de sayıları değişmeyen tarım sektörüne hakim sadece dört ulus ötesi şirket; Tohum ticaretinin yüzde 65’ine, tarım kimyasalları ticaretinin yüzde 84’üne, gübre ticaretinin yüzde 21’ine, Hayvan sağlığı ilaçları ticaretinin yüzde 56’sına, tarım makinaları ticaretinin yüzde 54’üne sahiptir. Küresel tahıl ticaretinde de yine dört ulus ötesi şirketin yüzde 90 paya sahip olduğu düşünülmektedir. Gıda ve içecek sektöründe de pazarın yüzde 54’üne sadece dört ulusötesi şirket hakimdir. Ulusötesi şirketler birbirleri ile birleşerek sektördeki güçlerini artırırken aç sayısı azalmamakta, tam tersine sayıları yükselmektedir”.
(İstanbul/EVRENSEL)
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız.