EVRENSEL / TÜM KÖY SEN, TARIMIN GELECEĞİNİ TARTIŞTI / 03 MAYIS 2018
Tüm Köy Sen Ordu Şubesi, düzenlediği panelde tarım alanındaki ve üretici köylünün yaşadığı sorunlar gündeme getirildi.
Tüm Köy Sen Ordu Şubesi “Yeşil altın fındık ve tarımın geleceği” başlıklı bir panel düzenledi. Tarım alanında ve üretici köylünün yaşadığı sorunlara dikkat çeken konuşmacıların ortak görüşü ise sorunların tek çözümünün üretici köylünün örgütlenmesinden geçtiği yönünde oldu.
Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm Köy Sen) Ordu Şubesinin düzenlediği panele Tüm Köy Sen Genel Merkez Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak, Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zafer Şenyurt ve Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Hayati Tosun katıldı.
Tüm Köy Sen Ordu Şube Başkanı Zekayi Sağra’nın açılış konuşmasıyla başlayan panelde CHP, İyi Parti, EMEP, ÖDP, Vatan Partisi, SYKP, Eğitim Sen, Tek Gıda İş, ADD, Çevre Derneği temsilcileri de yer aldı.
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, uygulanan tarım politikalarından dolayı tarım alanlarının küçüldüğünü ifade etti. Üreticilerin yasal hakkının yıllardır ödenmediğine dikkat çeken Güngör, “Tarım Yasası’nın 21. maddesi hükmüne göre her yıl GSMH’nin (Gayrisafi milli hasıla) yüzde 1’inin tarım desteği olarak ödeneceği hükme bağlanmış ama hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Bakanlar Kurulunun 2018 tarımsal destekleme kararı üzerine; verilmesi gereken 34.5 milyar TL desteğe karşın, verilecek destek 14.5 milyar TL’dir” dedi.
Yaşanan sorunlara yönelik çözüm önerilerinde bulunan Güngör, “İthalata dayanan bu yaklaşımlar yerine bilimsel esaslara uygun politikalar geliştirilerek, üreticin maliyetini azaltıldığı, kooperatifleşmelerin teşvik edilerek üretici ile tüketici arasındaki aracıların ortadan kaldırıldığı, verim ve kaliteyi artırıcı çalışmaların yapılması gerekmektedir” diye konuştu.
Tüm Köy Sen Genel Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak da, “Şirketler hayvancılığa, tohumculuğa başladı. Kooperatifler şirketleştirildi. Şirketler üretimden ziyade ticareti dayatıyorlar. Köylüye tarım üretimi desteği verme, şirketlere ticaret desteği ver diyorlar. Nerede, ne ucuzsa alalım; getirelim, satalım diyorlar. Yıllardır yaş çay alımında değişmeyen 12-13 kuruşluk prim desteğine karşılık şirketlere işveren sigorta prim desteği, vergi indirimi, nefes kredisi vs. ne varsa veriyorlar. Kaynaklar şirketlere akıyor” dedi.
Tarım arazilerinin şirketlerin yatırım alanı olarak pay edildiğini belirten Başkavak, “Tarım bitecek, köylü ya toprağını terk edecek ya da şirketlere işçi olacak. Sonuç olarak önümüzdeki dönem bugünkü tarım arazileri sermaye için cennet, köylü ve işçiler için cehennem olacak” diye konuştu. Başkavak çözümün ise üreticilerin örgütlenmesinde olduğunu anlattı: “Tarıma ve tarım politikalarına topyekün müdahale ederek değiştiremezsek tek başına fındıkçılar olarak sorunlarımızı çözmemiz mümkün değil. Ya ülke tarımının her geçen gün çökertilmesine seyirci kalarak bize dayatılan sözleşmeli üreticilik ve şirketlerin yanında işçilik gibi dayatmaları kabul edeceğiz. Ya da bütün ülke üretici köylüleri olarak el ele verip örgütlenip hükümetler ve siyasiler tarafından bize yazılmaya çalışılan kaderi reddederek, kendi geleceğimizi kendimiz belirleyeceğiz. Yani örgütleneceğiz. Yoksa içine düşürüldüğü çöküş sürecinden ülke tarımını ve üretici köylüleri kurtaramayız.”
(Ordu/EVRENSEL)
Haber kaynağı için lütfen tıklayınız.