AKP‘nin yeni fındık stratejisi yüzünden Karadeniz‘de fındık bahçeleri sökülecek, yurttaşlar göçe zorlanacak

ŞEHRİBAN KIRAÇ

Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Eşbaşkanı Dursun Oğuz Gürsoy, ihracatçılar olarak hükümetin açıkladığı yeni fındık stratejisini olumlu bulduklarını, ancak bu metodun başarılı olması için kararlı olunması gerektiğini söyledi.

Son yıllarda Türkiye‘nin fındık bahçesi haline getirildiğini savunan Gürsoy, "Fındık üretilen il sayısı 13‘ten 30‘a çıkarıldı. Herkes tek ürüne yöneldi. Türkiye‘de bir üretim patlaması oldu. Türkiye‘nin yıllık fındık üretimi 900 bin ton, bunun sadece 600 bin tonunu satabiliyoruz. Üretim fazlası 300 bin ton depolarda kalıyor. Son 30 yıldır Türkiye‘deki dikim alanları 330 binden 730 bin hektara çıktı" dedi. Devletin fındık alımı için her yıl 1 milyar TL harcadığını ve bu ürünün devlete maliyetinin her geçen gün arttığını kaydeden Gürsoy, devletin her yıl bunu sübvanse etmesinin mümkün olmadığını bildirdi. Ruhsatlı fındık alanının kısa vadede 406 bin hektara indirilmesinin mümkün olmadığını anlatan Gürsoy, "1-2 yıl içinde köylülerin fındıkları sökeceğine inanmıyorum. Karadeniz‘de alternatif ürünlere geçmek de çok zor olacak. Çünkü bölgede fındığın alternatifi olacak ürün yok. Bazı üreticiler için fındık bahçelerini sökmek kârlı olmayacak ve bu işe devam edecek" diye konuştu. Ruhsatsız alanda üretim yapan çiftçiye söküm için dekar başına 2010‘da ödenmeye başlanacak 150 TL‘nin en azından yarısının ağustosta başlayacak hasat döneminde köylüye dağıtılması gerektiğini aktaran Gürsoy, "Bu parayı vatandaşın cebine koyarsanız köylüyü de korumuş olursunuz. Böylece üretici sezona güçlü girmiş olur" değerlendirmesinde bulundu.

MURAT KIŞLALI

ANKARA - Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, AKP‘nin yeni fındık politikasının, Başbakan Tayyip Erdoğan‘ın aksi yöndeki söylemlerine karşın yeniden üretime bağlı olmayan doğrudan gelir desteğini gündeme getirdiğini söyledi. TMO ve Fiskobirlik‘in devreden çıkmasıyla yeni politikanın fındıkta fiyatları dibe indireceğini ifade eden Günaydın "Bu bir kez daha üreticinin aleyhine, fındığı toplayıp dışarıya pazarlayan aracının lehine olacak" dedi.

Fındıkta dekar desteği: Ürüne destek vermekten vazgeçiliyor, alan destekleniyor. Hani doğrudan gelir desteği ödenmeyecekti. Sayın Başbakan bunu avazı çıktığı kadar bağırarak açıklıyordu. Alan bazında destekleme bir "DGD" aracıdır, üretimden bağlantısızdır.

Üreticiye değil aracıya yarayacak: Dekar başına 150 lira ruhsatlı alanlara, o da 2010‘un başında ödenecek. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) devreden çıkarıldı. Fiskobirlik borç batağı nedeniyle alım yapacak durumda değil. Bugünden itibaren fındıkta tarihi bir rekor düşüşü bekleyelim.

Gösterilen alternatif ürünler ekonomik değil: Fındık üretilen alanlarda dekar başına ilk yıl 300, ikinci ve üçüncü yıl 150 lira destek verilecek. Üretici bunun yerine ne dikecek? Bunun hazırlığı yok. Bakan hızlıca "yaban mersini, kivi, soya" diye saydı ve "Ben üreticinin para kazanmasının teminatıyım" dedi. Madem teminatıydı da Türkiye‘de niye üç yıldır pamuk, mısır, soya eken zarar ediyor? Bu alternatif ürünün hem ekonomik hem de ekolojik alternatif olma özelliğini beraber taşıması lazım.

Karadeniz‘de insan kalmayacak: İnsanlar sanıyor ki Doğu Karadeniz ruhsatlı, Batı Karadeniz ruhsatsız olacak. Hayır. Her iki bölgede de ruhsatlı ve ruhsatsız alanlar olacak. Ordu‘da 750 metre üstündeki alanlar ruhsatsız olacak. 750 metrenin üzerinde eğimi yüksek olan bölgelerde başka hiçbir şey yetişmez. İnsanı buralarda tutan şey, fındık ve çaydır. Fındık ve çayı ortadan kaldırırsanız burada insan kalmaz.

Fındık piyasası bu politikayla düzelmez, bozulur: Alternatif ürün politikasının bu güvensizlik ortamında sonuç vermesini beklemek hayaldir. Desteklemeyi ortadan kaldırırsanız piyasa üreticiyi yutmaya hazırdır.