GAZETE RÜZGARLI: TARIM İLAÇLARININ "ZEHİR OLARAK TÜKETİLMESİNE" YOL AÇACAK KARAR YÜRÜRLÜKTE- 23 TEMMUZ 2020
"Tarım ilaçlarının satış yetkisi Resmi Gazete`de yayımlanan kararla orman mühendislerine de verildi. Ziraat mühendisleri karara, bitki koruma ve sağlıklı gıdaya erişim konusunda oluşabilecek sorunlar nedeniyle tepki gösterdi."
Resmi Gazete’de 18 Temmuz’da yayımlanan “Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelik” kapsamında orman mühendislerine tarım ilaçlarını satma yetkisi verildi. Buna göre, orman mühendisleri bitki koruma ürünlerinin toptan veya perakende satışını yapmak amacıyla bitki koruma ürünleri bayi veya toptancı izin belgesi almak için Tarım ve Orman Bakanlığı’na müracaatta bulunabilecek.
Tarım ilaçlarının satışı konusunda doğrudan ilgili ve tek yetkililerin kendileri olması gerektiğini savunan ziraat mühendisleri bu durumun halk sağlığını tehdit edeceği görüşünde. Ziraat mühendisleri ayrıca mesleki alanda yasa, tüzük ve yönetmelikle düzenlenmiş haklarının yok sayılarak, ilgisiz bir kesime istihdam yaratma ya da siyasi çıkar sağlama amacıyla düzenlendiğini belirtiyor.
Daha önce ilgili maddeye Eczacı, Kimya Mühendisi/Kimyager, bitki sağlığı ile ilgili dersleri alarak mezun olmuş Tekniker veya Ziraat Teknisyeni meslek alanlar da eklenmiş ve ilgili kararlar ziraat mühendislerinden tepki çekmişti.
“Halk sağlığını ilgilendiren ciddi bir sorun”
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez imzasıyla konuya ilişkin açıklama yayınlandı. Açıklamada, bitki koruma ilaçlarının satış ve uygulama yetkisinin “zehir olarak tüketilmemesi” için ziraat mühendisleri dışındaki meslek gruplarına verilmemesi gerektiği ifade edildi.
“Yalnızca istihdam alanını keyfince düzenleme sorunu değil”
Daha önce de bitki koruma ve bitki koruma ürünleri/yöntemleri konusunda atılan yanlış adımlara karşı, “kamuyu ve toplum sağlığını koruma” amacıyla çok sayıda dava açtıklarını hatırlatan ZMO, şu açıklamalarda bulundu:
“Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yayınlanan son Yönetmelik değişikliği, yalnızca istihdam alanını kendince ve keyfince düzenleme sorunu değil, doğrudan gıda güvencesi, gıda güvenliği ve halk sağlığını ilgilendiren çok ciddi bir sorundur.
Tarımsal üretimin artırılması ve devamlılığının sağlanması için üretim, işleme, depolama ve tüketim aşamalarında bitki koruma önlemleri olmazsa olmaz koşuldur. Bitki koruma ürünlerinin üretimi, toptan ve perakende satışı, tanıtımı ve fiili uygulanmasının bu konuda eğitim almış uzman kişilerce yapılması bir zorunluluktur.
Bitki koruma uygulamaları sadece tarım ilaçlarının kullanıldığı kimyasal mücadele uygulamaları ile de sınırlı değildir.
“İlaç bayileri sadece işletme değildir”
Bilimsel alan adı ‘bitki koruma’ olsa da ve ülkemizde yalnızca Ziraat Fakülteleri’nde okutulsa da, çevrenin, toprağın, bitkilerin, hayvanların, ilacı fiilen kullananların ve ilaç kullanılmış ürünleri tüketenlerin korunması açısından zirai ilaç kullanım alanını düzenleyen yönetmelikte, ‘ülkemizde zehir mi yiyoruz, ürün üzerindeki ilaç kalıntısı nasıl temizlenir, zehiri bari biz yemeyelim’ gibi halkımızın doğal olarak yakından takip ettiği bir alanda, ‘bitki koruma ürün bayiliği’ sadece ticari bir işletme olarak görülmemelidir. İhraç edilen ürünlerin ilaç kalıntısı nedeniyle geri gönderilmesi ve farklı limitler nedeniyle iç piyasada tüketilmesi de bu yönetmelikle ilgili ayrı ciddi bir sorun alanıdır.
Ülkemizdeki mevcut bitkisel ilaç satış bayilerinin çözülemeyen sorunları arasında; reçete sorunu, pestisitlerin ruhsatlandırma alanları ve dozları, gübre ruhsatı ile satılan pestisitler, etiket fiyatı denetim, sahte ve kaçak ilaçlar, üreticinin eğitim ve gelir seviyesi düşüklüğü, mesai saatleri, kâr marjının düşüklüğü, uzun vadeli satış ve tahsilat zorluğu, karekod programları, sermaye yetersizliği, ürün fiyatlarının belirsizliği, ilaçların kullanım süreleri, fide, gübre, tohum satışları gibi bugün de yaşanan birçok ciddi sorunları mevcuttur. Belki de bu konudaki en önemli sorun bitki koruma ilaçlarında çok büyük oranda dışarıya bağımlılık sorununun çözülememesidir. Bu sorunlar ortada iken, ‘kalan pastayı bakanlık yandaşlarına dağıtmaya devam ediyor’ anlayışını şiddetle kınıyoruz.”
Haber kaynağına ulşamak için lütfen TIKLAYINIZ.