GDO’LU HAYVAN YEMİ KULLANMAYAN YOK! - MİLLİYET
Mehveş Evin
Biyogüvenlik Kurulu, geçen hafta 13 GDO`lu mısır çeşidinin hayvan yemi olarak ithal edilmesine onay verdi. Ziraat Mühendisleri Odası, GDO`ya Hayır Platformu, Greenpeace, TÜDEF gibi sivil toplum kuruluşları, hem bu kararı protesto etti... Hem de GDO`lu yem kullanan şirketlere "etiketinize yazın" çağrısı yaptı.
Milliyet Cadde`de yayımlanan yazımla bu çağrılara destek verdim. Çünkü soframıza gelen et, süt, peynir veya yumurtanın, GDO`lu yemlerle beslenen hayvanlardan gelip gelmediğini bilmeye her vatandaşın hakkı olduğunu düşünüyorum.
Heyhat, "mevzuat" öyle demiyor! Çünkü yüzde 9 oranında ve altında GDO içeren ürünlerin etiketlerine GDO`lu ibaresi koyma zorunluluğu yok...
Tepkileri yatıştırmak isteyen Tarım Bakanı Mehdi Eker ise GDO`lu hayvan yemi hakkında "zarar verirse hayvana verir" sözlerini sarf ederek büyük bir itirafta bulundu.
Çünkü GDO`lu yemle beslenen hayvanların etine, sütüne, yumurtasına geçtiğini ortaya koyan pek çok araştırma var. (Bkz: GDO`lu yem hayvana nasıl etki eder?)
Bu noktada sivil toplumun haklı sorusu şu: "GDO`lu yemden hayvan zarar görüyorsa, insanların zarar görmeyeceğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?"
51 örnekten 50`si GDO`lu
Bilim dünyası, GDO`nun zararları konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bir grup, genetiğiyle oynanan gıdaların insan sağlığına zararlı olduğunu ve GDO meselesinin başta ABD, birtakım şirketlerin çıkarlarına hizmet ettiğini savunuyor.
Diğer grup ise onları "teknoloji düşmanlığı" ile suçlayıp titizlikle uygulanan kriterler ışığında, Avrupa ve ABD`de GDO`nun kullanılmasını öne sürüyor.
Sabancı Üniversitesi`nden Prof. Dr. Selim Çetiner, ikinci grupta yer almasına rağmen "Biyogüvenlik Kurulu`nun GDO onaylarına katılmam mümkün değil" diyor.
Genetik mühendisliği üzerine doktora yapmış Prof. Çetiner, 25 yıldır tarımsal biyoteknoloji ve biyogüvenlik konusunda çalıştığını belirtip şu açıklamada bulunuyor:
"Türkiye`nin dört bir köşesinden toplayarak test ettiğimiz 51 yem örneğinin 50 tanesinde GDO içeriği tespit ettik. Kaçınılmaz olarak, çok ufak aile işletmeleri hariç hemen hemen tüm hayvancılık işletmeleri, AB ülkelerinin tamamında olduğu gibi Türkiye`de de GDO`lardan üretilen yemlerle beslenmektedir."
Kurul bilimsel davranmıyor
Anlayacağınız, bugün tüketmekte olduğumuz her türlü hayvansal gıdada GDO`lu yem kullanılıyor. Çetiner`in ifadesiyle, kendisi AB mevzuatıyla uyumlu olmayan Biyogüvenlik Kurulu, etiketlemeye gelince AB`nin prensibini uyguluyor...
Yani, etiketleme zorunluluğu getirmiyor.
Prof. Çetiner, "Biyogüvenlik Kurulu`nun GDO onaylarına bilimsel ve yasal açıdan katılmıyorum" dese de söz konusu GDO`ların gerek ABD, gerekse AB ülkelerindeki bilimsel risk analizlerinden geçtiğini vurgulamış.
İyi de biz ne yapacağız?
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz`ın şu sözleri, hislerime tercüman oldu:
"GDO`lu yemler için ‘insan yaşamı üzerinde olumsuz etkisi olmaz` diyen bilim insanlarının görüşü bulunsa da risk altına giren tüketici yaşamı. Yaşam üzerinde verilen kararlarda son derece dikkatli olmak gerekir. 40-50 yıl önce sigaranın insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri bugünkü gibi anlaşılmamıştı. Bu kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
GDO hakkında yazmaya devam edeceğim... Türkiye`nin giderek dışa bağımlı hale gelen tarım politikalarını sadece siyasi ve ekonomik değil, sağlık ve tüketici hakları açısından masaya yatırmanın zamanıdır.
GDO YEMİ HAYVANA NASIL ETKİ EDER?
- İtalya`da Catania Üniversitesi Biyomedikal Bilimleri Bölümü`nden Agodi, Barchitta, Grillo ve Sciacca`nın yaptıkları araştırmada marketlerden alınan 12 markaya ait 60 farklı süt örneği analize tabi tutuldu.
- Analiz sonucu GDO`lu mısır ve soyayla beslenen hayvanlardan elde edilen bu sütlerin yüzde 25`inde GDO`lu DNA parçalarına rastlandı. Pastörizasyon işleminin dahi bu GDO`lu DNA zincirini parçalayamadığı tespit edildi.
- GDO, yemler yoluyla hayvan dokusuna geçer ve bilimsel araştırmaların da gösterdiği şekilde hayvan bundan zarar görür. İtalya`daki Cattolica S. Cuore Üniversitesi`nde yapılan araştırmada GDO`lu yemle beslenen hayvanların kanında, karaciğerinde, dalağında ve böbreğinde GDO`lu DNA`lar tespit edildi.
- Phipps, Deaville ve Maddison`ın yaptığı araştırmada ise süt ineklerinin sütlerinde, kan ve dışkıları ile oniki parmak bağırsaklarında transgenik bitki DNA`sına rastlandı. (Kaynak: GDO`ya Hayır Platformu)