GDO’LU ÜRÜNLER HANGİLERİ? – HAKİMİYET, “GDO TARTIŞMASI ÜRETİCİYE ZARAR VERİYOR” – MEMLEKET, “GDO YERLİ ÜRETİCİYİ VURDU”- KONYA POSTASI, “YERLİ ÜRETİCİ ZARAR GÖRDÜ” – MERHABA

GDO’LU ÜRÜNLER HANGİLERİ? – HAKİMİYET, “GDO TARTIŞMASI ÜRETİCİYE ZARAR VERİYOR” – MEMLEKET, “GDO YERLİ ÜRETİCİYİ VURDU”- KONYA POSTASI, “YERLİ ÜRETİCİ ZARAR GÖRDÜ” – MERHABA
KONYA
11.11.2009

ZMO Konya Şube Başkanımız Hasan Hüseyin MOTUK, basına yaptığı açıklamada hiçbir şekilde GDO’ lu sebze meyve üretmeyen yerli üreticinin zarar görmeye başladığını söyledi

 

   Genetiği değiştirilmiş organizmalar, kısa adıyla GDO‘ lar, bir canlının gen dizilimine genetik müdahale yöntemleri ile  bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlının DNA‘sının aktarılması ile elde edilen yeni organizmalardır.. Bu işlem için çeşitli metodlar geliştirilmiştir. Genetik Mühendislik ya da Genetik  Modifikasyona Uğratılmış Gıdalar, laboratuar şartlarında gıda için kullanılan bitkilerin ya da hayvanların DNA‘larının içine çeşitli  genlerin yapay olarak aktarılmasıyla oluşurlar.

   GDO‘lu ürünlerin üretilmesinin sebebi ise, bu ürünlerin, Üretici ve Tüketicilerinin bazı avantaj beklentileri, bu tür gıdaların gelişmesine öncülük etmiştir. Daha ucuz bir maliyet ve daha büyük fayda, bir üründeki gen transferi talebini artırmıştır. Daha büyük fayda derken, ürünün dayanıklılığı ve gıda değeri üzerinde sağlanabilen üstünlükler söz konusu olmaktadır.
Genetik işlem görmüş tohumlarda, genellikle böceklerin ve virüslerin sebep olduğu hastalıklara karşı direnç gösterecek veya yabani ot öldürücülerine karşı direnç sağlayacak özelliklerin kazandırılması ön planda olmaktadır.

   Kabak, sarı crookneck kabak ve tatlı mısırların bazıları GDO‘lu olabilir. Genetiği değiştirilmiş tek ticari meyve Hawaii‘den gelen Papaya‘dır. Hawaii‘den gelen papayaların neredeyse yarısı GDO‘ lu dur.

   Henüz genetiği değiştirilmiş balık, kümes hayvanı veya çiftlik hayvanı satışa sunulmamıştır. Fakat tahıl gibi GDO‘ lu ürünlerle beslenen hayvanlardan üretilen pek çok organik olmayan ürün vardır. %100 ot/çimenle beslenen hayvanları ve çiftlik balığı yerine açık deniz balıkları tercih edilebilir.

   Pek çok alternatif et ürünleri genetiği değiştirilmiş ürünlerle işlenir. Bu sebepten ürünlerin içeriğini incelerken risk içeren dört büyüklere, özellikle soyaya çok dikkat edilmesi gerekir. Bazı ABD‘li süt ürünleri çiftlik sahipleri ineklerine süt üretimini arttırmak için genetiği değiştirilmiş hormon rbGH( rbST olarakta bilinir) enjekte eder. "rbGH/rbSTsiz inek" etiketli ürünleri satın alınmalıdır. Pek çok alternatif süt ve süt ürünleri soya fasulyesinden üretilir ve GD maddeler içerebilir. Çoğu mamanın ana maddesi süt ya da soya proteinidir. Genelde bu ürünlerin içindeki  gizli ürünler rbGH enjekte edilmiş ineklerden elde edilen süt veya soyadır. Aynı zamanda bazı markalar GDO‘ lu mısır şurubu, mısır şurubu veya soya lecithini de kullanırlar.

   Mısır dışında gıda marketinde GDO‘ lu tahıl ürünleri bulunmaz. %100 buğdaydan üretilmiş makarna, kuskus, pirinç, arpa, yulaf, sorgum ve soya hariç kuru baklagiller  tercih edilmelidir.  Genellikle mısır ve soyadan üretildikleri için, kahvaltılık gevrek ve barların GDO‘ lu ürün içerme ihtimali yüksektir. Mısır Şurubu GDO‘ lu maddeler içerir. Çoğu dondurulmuş gıda üretim aşamasında çok sayıda işleme uğrar.

   Dört büyüklere dikkat etmek gerekir. Mısır, Soya Fasulyesi, Kanola, Pamuk ve bunların bulunduğu gıda ürünleridir. GDO‘ suz etiketi taşımadığı sürece dört büyüklerden herhangi birini içeren dondurulmuş gıdalardan uzak durmak gerekir. Çoğu çorba ve sos pek çok işlemden geçer; alışveriş sırasında içindekiler listesini dört büyükleri de göz önünde bulundurarak dikkatlice incelemek gerekir. Etikette açıklanmadığı takdirde mısır, soya yağı, pamuk tohumu ve kanola yağı büyük ihtimalle GDO içerir. Saf zeytin, hindistancevizi, susam, ayçiçeği, badem, üzüm çekirdeği ve yer fıstığı yağı tercih edilmelidir; mısır şurubu değil. Buğday, pirinç ve yulaflı, ayçiçek yağı ve aspir içeren snackleri tercih edilmelidir. Genetiği değiştirilmiş patlamış mısır bulunmamaktadır. Çoğu tatlandırıcı ve tatlandırıcı barındıran şeker ve çikolata GDO içerir. Yüzde 100 kamış şekeri, konsantre kamış suyu  veya organik şeker içeren GDO‘suz tatlandırıcıları, şeker ve çikolataları tercih edin. Çikolatadaki soya lesitin‘e ve şekerdeki mısır şurubuna dikkat edilmelidir. Tatlandırıcılardan aspartam GD mikroorganizmalardan üretilir. Aynı zamanda NutraSweet® ve Equal® olarak ta bilinir ve  alkolsüz içecekler, şeker, sakız, tatlılar, yoğurt, tabletop tatlandırıcıları, vitamin ile şekersiz öksürük bonbonları gibi eczane ürünleri de dahil olmak üzere 6,000den fazla gıda maddesinde bulunur. Çoğu meyve suyu  GDO‘ suz meyveden üretilse de mısır bazlı tatlandırıcıların büyük kısmı (mesela yüksek fruktozlu mısır şurubu) GDO içerir. Sodaların çoğu su ve mısır şurubundan  üretilir. Yüzde 100 meyve sularını tercih edin. İşlenmiş ürünler "organik" ya da "GDO‘suz" ilan edilmedikleri sürece çoğunlukla gizli GDO barındırırlar.

   "GDO‘ suz" etiketli ürünler üretim aşaması süresince GDO‘ lu ürün kullanılmadığı anlamına gelse de, GDO doğal yollarla;  polen yolu ile, rüzgar ve böcekler ile tohum bozulması yolu ile ya da insan hatalarıyla yayılabilir. GD herhangi bir mahsul içeren tüm ürünlerden kaçınmak gerekmektedir.

   Çoğu GD içerikli ürünler dört büyükler ile üretilmiştir: Mısır, Soya Fasulyesi, Kanola ve Pamuk.

Mısır içerikliler

- Mısır unu, yağı, nişastası, gluteni, şurubu
- Tatlandırıcılar: fruktoz, glikoz, dekstroz
- Modifiye edilmiş gıda nişastası

Soya içerikliler:
- Soya unu, lesitini, proteini, isolat ve isoflavonu
- Bitkisel yağ  ve protein

Kanola içerikliler:
- Kanola yağı

Pamuk içerikliler:
- Pamuk  yağı

   Son günlerde GDO‘ lu ürün tartışmaları içerisinde insanların kafası iyiden iyiye karışmış durumda. Konunun bir açıklık kazanamaması, birbirini tutmayan bilimsel açıklamalar sanki bütün sebze ve meyveler, GDO‘ lu yanılgısı oluşmasına neden oldu.  GDO‘ lu ürün tartışmaları içerisinde halk ikilemde kalmış; bu durum halkı etkilediği kadar sebze ve meyve yetiştiricisinin ve satıcısının da ciddi bir şekilde tedirgin olmasına neden olmuştur.

   Türkiye‘ de şu an üretilen,  hatta domuz gribi salgını nedeni ile bolca tüketilmesi gereken sebze ve meyveler, haksız yere kötülenmeye başlandı. GDO tartışmalarının başladığı günlerde semt pazarları yarı yarıya boşaldı. Genetiği değiştirilmiş ürünler, ebter (üründen tohum alınmayan) tohumlu ürünleri vatandaş bu bilgi kirliliğinde birbirine karıştırıyor. Bunun tam aksi Türkiye‘ de yetiştirilen hiçbir sebze ve meyvede GDO yoktur. Zaten ürünlerimizde GDO olsa, bu konuda çok hassas olan AB pazarına bir kilogram ürün ihraç edemeyiz.

   GDO‘ lu tek meyve Hawaii‘ den gelen Papayadır.  GDO‘ lu ürünler domates, salatalık, patlıcan vb. gibi tarla ve sera da yetişen ürünler değil; Mısır, Soya Fasulyesi, Kanola, Pamuk ve bunları içeren gıda ürünleridir.

 

Okunma Sayısı: 32390
Fotoğraf Galerisi