GDO İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTIK

KAYSERİ
13.11.2009

Şube Başkanımız Aydın ÇALIŞKAN GDO ile ilgi bir basın açıklaması yaptı.

 

TMMOB
        ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
          KAYSERİ ŞUBE BAŞKANLIĞI


BASIN AÇIKLAMASI

            Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), genetik müdahale yöntemleriyle genetik yapısına bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlıdan alınan gen veya genlerin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmalardır.

            Türkiye‘nin yurt dışından satın aldığı GDO konusunda şüpheli tarım ürünlerine ve bu ürünleri aldığı ülkelere bakacak olursak, satın alınan soyanın %90‘ının ve mısırın  %80‘inin ABD ve Arjantin kaynaklı olduğunu görürüz. ABD ve Arjantin‘den elde edilen ürünlerin özellikle de mısır ve soyanın GDO olmama ihtimali oldukça düşüktür. Fakat Türkiye‘de ne gümrüklerde ne de diğer bölgelerde GDO analizi yapabilecek alt yapıya sahip akredite bir laboratuar olmadığından, ithal edilen ürünler kontrolsüz olarak sınırlarımızdan girmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus da, özellikle mısır ve soya gibi ürünlerin şekerlemeler, asitli içecekler, çocuk mamaları, sebze püreleri vb. birçok hazır gıda maddesinin içinde bulunduğudur. Mısırın ve soyanın yüzlerce çeşit gıda maddesi içinde kullanıldığı düşünülürse transgenik gıdaların dolaylı tüketim miktarının önemi açıkça görülecektir.

                Tıp ve eczacılık başta olmak üzere birçok alanda kullanılan Biyoteknolojinin, tarımsal ürünlerde kullanımıyla tartışmalar başlamıştır. İlk kez 1996 yılında genetiği değiştirilerek üretilen tarımsal ürünler, zaman içinde gelişme göstermesine rağmen hala insan sağlığı konusunda belirsizliğini korumaya devam etmektedir. İnsan sağlığına olası risklerinin henüz belirlenememiş olması, çevreyi ve ekolojik dengeyi tehdit etmesi ve en önemlisi gıda güvencesi konusunda ciddi tehditler oluşturması, GDO ‘lu ürünler konusunda kuşkuları giderek artırmaktadır.

            GDO‘ nun çevreye ve ekolojik dengeye olan zararları da ayrı tartışma konusudur. Dünyada biyoçeşitlilik açısından zengin olan bölgelerde bu ekimin yapılması diğer bitkileri de olumsuz yönde etkilemesi açısından büyük risk içermektedir.

            Tarım ve gıda alanında biyoteknolojiyi kullanan ve bu pazarı elinde bulunduran dünyada birkaç firma bulunmaktadır. Dünya nüfusunun yaklaşık 1/5‘ i açlık sorunu yaşarken, bu tür ürünlerin üretiminin sadece birkaç firma tarafından yapılıyor olması, tekelleşmeye yol açmakta ve GDO ‘lu ürünleri kullanan ülkeleri bağımlı hale getirmektedir.

            Bütün bu olumsuzluklar nedeniyle, Genetiği değiştirilmiş gıdaların, insan sağlığına olumsuz bir etkisi olmadığı kanıtlanıncaya kadar bu tür ürünlerin üretilmemesi, dışalımının yapılmaması gerekir.

            Türkiye, mevcut iklim özellikleri ve coğrafik konumu itibarıyla zengin biyoçeşitliliğe ve her türlü bitkisel üretime uygun tarım alanına sahip ülkelerden biridir. Ziraat Mühendisleri Odası olarak, güvenilir gıda tüketilmesi, çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara güvenli ortam bırakılmasının bir zorunluluk olduğunu kuvvetle savunmaktayız.

            Kamuoyuna saygıyla duyurulur.13.11.2009

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                    Aydın ÇALIŞKAN                                                                                                                                        

 Şube Başkanı

Okunma Sayısı: 2195