GDO`YA KİM EVET DEDİ? - MİLLİYET
Biyogüvenlik Kurulu’nun 13 mısır çeşidinin yem amaçlı kullanımına izin verilmesine tepkiler çığ gibi büyüyor. Biyogüvenlik Kurulu’na "GDO’ya kim evet dedi de izin verdiniz" diye soran GDO’ya Hayır Platfomu, iki günde 100 bin imza toplayarak, bu imzaları Biyogüvenlik Kurulu’na iletti. Platform, GDO’lu mısırların hayvan yeminde kullanılmasının hayvancılık sektörünü, et, süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi hayvansal ürünleri ve bu ürünlerin içeriğini oluşturduğu binlerce gıda maddesini risk altında bıraktığı uyarısında bulundu.
GDO`ya Hazır Platformu GDO`lu 13 mısır çeşidinin yem amaçlı kullanılmasına verilen iznin iptali için imza kampanyası başlattı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası`nın da içerisinde yer aldığı GDO`ya Hayır Platformu, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Derneği İktisadi İşletmesi, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği İktisadi İşletmesi ile Yumurta Üreticileri Merkez Birliği`nin başvurusu üzerine Biyogüvenlik Kurulu`nun GDO`lu 13 mısır çeşidine yem amaçlı kullanılmak üzere izin vermesini eleştirerek, başvurunun yem sanayicileri, hayvan yetiştiricileri ve yumurta üreticilerini temsil eden derneklerin iktisadi işletmeleri tarafından yapılmış olmasının, bu GDO`lu mısırları kullanacak şirketleri kamufle ettiğini dile getirdi. Bu şekilde, tüm hayvancılık sektörü ve et, süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi hayvansal ürünler ile bu ürünlerin içeriğini oluşturduğu binlerce gıda maddesinin de risk altında bırakıldığına dikkat çeken Platform, GDO`suz yem kullanan üreticilerin de bu şekilde cezalandırıldığını vurguladı. Mevzuata göre GDO`lu yem ile beslenen hayvanların ürünlerinin etiketlenme zorunluluğu bulunmadığını belirten Kurul şu açıklamalarda bulundu:
"Bunun sonucunda tüketici satın aldığı hayvansal ürünün GDO`lu olup olmadığını bilemeyecektir. Oysa ki, Biyogüvenlik Yasası GDO ve ürünlerinin tüketicinin tercih hakkını ortadan kaldırması halinde GDO başvurularının reddedileceğini söyler. GDO`lu yemle beslenen hayvanlardan elde edilen ürünlerin etiket taşımaması, tüketicinin tercih hakkını doğrudan ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle verilen karar kanuna da aykırıdır. Hangi anne GDO`lu yem ile beslenen hayvanın etini, yumurtasını, sütünü, bu sütten yapılmış yoğurdu ya da peyniri çocuğuna yedirmek ister?"
-"ANNELER, BUNU ASLA BİLEMEYECEKSİNİZ!"-
Biyogüvenlik Kurulu tarafından bilimsel komitelere hazırlattırılan Sosyo-ekonomik Değerlendirme Raporları`nda GDO`ların sindirim sisteminde sindirilemediği ve hücrelere kadar taşınabildiği, marketlerden alınan süt örneklerinde GDO`lu yemlere ait DNA`ya rastlanıldığı, pastörizasyon işleminin dahi bu DNA`yı yok edemediği açık bir şekilde belirtildiğine dikkat çeken Platform, GDO`ların sağlık riski yaratabileceğinin kabul edildiğini kaydetti. Mısırın Türkiye`de de yetiştirilebilen bir ürün olduğunu vurgulayan Platform, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ancak Tarım Bakanlığı mısır bitkisini desteklemek, verilen desteği artırmak yoluyla kendimize yeterliliği yakalamak varken, bunu yapmamakta, Türkiye`yi ithalata mahkûm etmektedir. Mısıra sağlanan desteğin son dört yıldır aynı seviyede kalması yüzünden ülkemize her yıl 500 bin ton ile 1 milyon ton civarında mısır ithalatı yapılmaktadır. Ancak bu durum yine de yapılacak mısır ithalatının GDO`lu olmasını meşru kılmamaktadır. Dünyada üretilen mısırın sadece yüzde 29`u GDO`lu tohumla üretilmektedir, yani yüzde 71`i GDO`suzdur. Dolayısıyla uygulanan yanlış politikalar nedeniyle ortaya çıkan ithalat ihtiyacını GDO`lu mısır türleriyle gidermeye çalışmanın hiçbir meşru gerekçesi yoktur. Kamuoyu görüşüne açılan bilimsel raporlara 15 bin kişinin görüş bildirdiği Biyogüvenlik Kurulu Başkanı tarafından açıklanmıştı. Şimdi soruyoruz, bu görüşlerden kaç tanesi ‘Evet, ben GDO istiyorum` diyordu da Kurul GDO`lu mısırlara onay verdi?"
-"100 BİN İMZA TOPLANDI"-
GDO`ya Hayır Platformu bileşenleri konuyla ilgili yaptıkları kampanya ile iki günlük süreçte 100 bin imza toplayarak bu imzaları Biyogüvenlik Kurulu`na ilettiğini belirten Platform, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Halkımızın GDO ve ürünlerini tüketmek istemediğini imzaları ve görüşleriyle net bir şekilde göstermesine karşın, Kurul bu izni neye göre verdiğini kamuoyuna derhal açıklamalıdır! Kamuoyu iradesini hiçe sayan bu GDO hayranlığının dayanağı bizlere açık bir şekilde izah edilmelidir! Yem amaçlı ithal edileceği söylenen GDO`lu mısırların tarlalarımızda veya doğrudan gıda üretiminde kullanılması engellenebilecek mi? Halkımızı GDO`lu mısırlara muhtaçmış gibi gösterenleri ve buna izin verenleri kınıyor, tatminkâr bir açıklama bekliyoruz; şayet verebilecekleri bir cevapları varsa! GDO`ya Hayır Platformu başta çocuklarımız olmak üzere halkımızı, hayvanlarımızı ve doğayı GDO ve ürünlerinin tehlikelerinden kurtaracak her türlü meşru mücadelesini yılmadan yürütecektir!"