MURAT KIŞLALI

ANKARA - Türkiye‘de genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) kontrolünü yapan laboratuvar sayısı 3 ile sınırlı olduğu için, hükümetin GDO‘lu ürünlerin ticaretini serbestleştiren yönetmeliği, halk sağlığını tehdit edecek.

GDO yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinin hemen ardından tüm valiliklere gönderilen yazıda "27 adet gıda ve yem maddesi için valiliklerce GDO analizi yaptırılması ve analiz sonucu GDO tespit edilen ürünlerin ithalatına izin verilmemesi" istendi.

Buna karşın Türkiye‘de GDO‘lu ürünlerin analizini sadece Bursa, Adana ve Ankara‘da yapılıyor. Gümrüklerde de laboratuvar bulunmadığı için söz konusu analizilerin uygulamada yapılabilmesi olanaksız görünüyor. Bu durumda da halk sağlığı ciddi tehlike altına girecek.

ZMO‘dan rapor

Ziraat Mühendisleri Odası‘nca (ZMO) hazırlanan "Biyogüvenlik Raporu"na göre, GDO‘lu ürünler "antibiyotiklere karşı direnç, ağır alerji, organ hasarı, organlarda küçülme, bağışıklık sisteminde çöküş, beslenme hastalıkları, kan biyokimyasında bozulma, kısırlık, ölü doğum oranında ciddi artış, gelecek nesillerde boy ve tartı eksikliği" gibi olumsuzluklara yol açıyor.

ZMO‘NUN ‘BİYOGÜVENLİK RAPORU‘: CİDDİ YAN ETKİLERİ VAR

• Alerjiyi arttırıyor: Soya fasulyesine karşı alerjisi olmadığı halde "raundupR" isimli herbisi de dirençli soya fasulyesine alerjik olan insanlar var.

• Beslenme hastalıklarına neden oluyor: Tohum üreticileri bu tohumların zararsız olduğu iddialarını sadece en uzun 90 günlük hayvan çalışmalarına dayandırmaktadır. Oysa kronik kümülatif toksik etki ve gelecek nesillere etkinin araştırılması için en az 1.5 yıllık fare ya da sıçan deneyi gereklidir.

• Antibiyotik direncine neden oluyor: GDO‘ların anavatanı ABD‘de her yıl on binlerce kişi antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybetmektedir.