GERÇEKTEN “ÇİFTÇİYE MÜJDE” VAR MI ? - 03.02.2005
GERÇEKTEN “ÇİFTÇİYE MÜJDE” VAR MI ?
YENİ YILIN BAŞINDA, TARIM POLİTİKALARI ALANINDA YAPILAN AÇIKLAMALAR, KAMUOYUNUN GÜNDEMİNE YERLEŞTİ.
ÖNCE, 18.01.2005 TARİHİNDE TARIM GÖNÜLLÜLERİNİN 1. YILININ DEĞERLENDİRİLDİĞİ TOPLANTIDA KONUŞAN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN, “ÇİFTÇİYE MÜJDE VERDİ”.
ARDINDAN 25.01.2005 TARİHİNDE BİR BASIN TOPLANTISI YAPAN TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ, “TARIMSAL DESTEKLEMELERE YENİ YILDA YENİ YAKLAŞIMLAR” GETİRECEKLERİNİ SÖYLEDİ.
ÖNCE, HER İKİ AÇIKLAMANIN İÇERİĞİNE DEĞİNMEKTE YARAR VAR...
• TARIMSAL SULAMADA KULLANILAN ELEKTRİK BORCUNA İLİŞKİN “ENERJİ BARIŞI” GETİRİLECEK,
• MAZOT, GÜBRE VE TOHUMLUĞA DESTEK SAĞLANACAK,
• TARIMSAL KREDİ HACMİ GENİŞLETİLECEK,
• YAĞ BİTKİLERİNE YAPILAN PRİM ÖDEMELERİ ARTIRILACAK,
• DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ SİSTEMİ DEĞİŞTİRİLİP, ÖDEMELER ZAMANINDA YAPILACAK,
• PATATES SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRİLECEK ..
• BİN TARIM GÖNÜLLÜSÜ SAYISI İKİ YA DA ÜÇ BİNE ÇIKARILACAK,
ŞİMDİ DE, AÇIKLAMALARIN GERÇEKTEN “ÇİFTÇİYE MÜJDE” OLUP OLMADIĞINI, DESTEKLEMELERE GETİRİLDİĞİ SÖYLENİLEN “YENİ YAKLAŞIMI” DEĞERLENDİRELİM...
1 – “ENERJİ BARIŞI” : TÜRKİYE’DE, TARIMSAL SULAMA YATIRIMLARININ YETERSİZLİĞİ ÇERÇEVESİNDE, ÇİFTÇİ, KUYULARDAN YA DA NEHİRLERDEN SU ÇEKEREK SULAMA YAPMAKTADIR. ÜRETİCİNİN TARIMSAL ÜRETİM YAPMAK İÇİN KULLANDIĞI ELEKTRİK ENERJİSİNE, HİÇBİR DESTEKLEME VERİLMEMEKTEDİR. BU ÇERÇEVEDE, ÜRETİCİLER, EN DÜŞÜĞÜ 50 MİLYAR TL OLAN ELEKTRİK BORÇLARI İLE KARŞI KARŞIYA KALMIŞLARDIRLAR.
ÜRETİCİNİN BORCUNU ÖDEYEBİLMESİ, DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİNİ (DGD) YETERLİ DÜZEYDE VE ZAMANINDA ALABİLMESİ, ÜRÜNÜNÜ DEĞER FİYATTAN SATABİLMESİ İLE OLANAKLIDIR. BUNA KARŞILIK TÜRKİYE’DE ZATEN YETERSİZ OLAN VE GERÇEK ÜRETİCİYE ULAŞMA KONUSUNDA ÖNEMLİ AÇIKLARI OLAN DGD ÖDEMELERİ ZAMANINDA YAPILMAMAKTA, BİR YILA YAKLAŞAN GECİKMELER SÖZ KONUSU OLABİLMEKTEDİR. DİĞER YANDAN, 2004 YILINDA PAMUK ÜRETİM MALİYETİ 900 BİN TL DÜZEYİNDE İKEN, PAMUK FİYATLARI 400 BİN TL DÜZEYİNDE KALMIŞ, KİMİ YÖRELERDE ÜRETİCİ PAMUĞUNU TOPLAYAMAMIŞTIR. AYNI ŞEKİLDE, BUĞDAY MALİYETİ 400 BİN TL’NİN ÜZERİNDE İKEN, ÜRETİCİ BUĞDAYINI 280 BİN TL’DEN ELİNDEN ÇIKARMAK ZORUNDA BIRAKILMIŞTIR.
BU KOŞULLAR ALTINDA, ÜRETİCİ DİĞER BORÇLARINI ÖDEYEMEDİĞİ GİBİ, ELEKTRİK BORCUNU DA ÖDEYEMEMİŞTİR. SEÇİM MEYDANLARINDA, ÖZELLİKLE NEVŞEHİR YÖRESİNDE, ELEKTRİK BORCUNA AF GETİRİLECEĞİ YOLUNDAKİ BİR SÖYLEMİN DİLE GETİRİLMESİ, SORUNUN BU BOYUTA ULAŞMASININ BİR DİĞER ETKENİDİR.
BU ÇERÇEVEDE HÜKÜMET, TARIMSAL SULAMADA KULLANILAN ELEKTRİK ENERJİSİNİN 660 TRİLYON TL ANA PARASI DIŞINDAKİ BORCUNUN FAİZLERİNİN SİLİNECEĞİNİ, BORCUN TARIMSAL TEFE İLE YENİDEN YAPILANDIRILARAK 36 AY TAKSİTLENDİRİLECEĞİNİ BELİRTMEKTEDİR.
YAKLAŞIM, ÜRETİCİ AÇISINDAN YAKICI BİR SORUNA, GEÇİCİ ÇÖZÜM BULMA KOLAYCILIĞINI YANSITMAKTADIR. İLK OLARAK ŞU BELİRTİLMELİDİR Kİ, ÜRETİCİYE OLAN DGD ÖDEMESİ UZUN SÜRELER GECİKTİRİLİRKEN HERHANGİ BİR FAİZ ÖDEMESİ YAPILMAMASINA KOŞUT OLARAK, ÜRETİCİDEN ELEKTRİK ENERJİSİ BEDELİ ALACAĞI TAHSİL EDİLİRKEN DE FAİZ ALINMAMASI DOĞAL SAYILMALIDIR. BUNA KARŞILIK AÇIKLAMALARDA BİR TARAFTAN ANA PARA DIŞINDAKİ FAİZLERİN SİLİNECEĞİ BELİRTİLİRKEN, DİĞER TARAFTAN BORCUN “TARIMSAL TEFE” İLE YENİDEN YAPILANDIRILACAĞI SÖYLENMEKTEDİR. “TARIMSAL TEFE” SÖYLEMİ, PİYASA FAİZ ORANLARININ BİR MİKTAR ALTINDA OLMAKLA BİRLİKTE, BİR FAİZ UYGULANACAĞINI ORTAYA KOYMAKTADIR.
BU ALANDA UYGULANACAK KALICI YAPISAL ÖNLEM, TARIMDA KULLANILAN ELEKTRİK ENERJİSİ BEDELİNİN, KURALA BAĞLI OLARAK SÜBVANSE EDİLMESİDİR. TARIMSAL ÜRETİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI İÇİN, BUNA YÖNELİK BİR DÜZENLEMENİN İVEDİLİKLE YAPILMASINDA YARAR GÖRÜLMEKTEDİR.
2 – “MAZOT, GÜBRE VE TOHUMLUĞA DESTEK” : BAŞBAKAN AÇIKLAMASINDA, 2004 YILINDA MAZOTTA % 33, GÜBREDE % 40 FİYAT ARTIŞI OLDUĞUNU SÖYLEYEREK, BU GİRDİLERE YÖNELİK SÜBVANSİYON UYGULANACAĞINI BELİRTMİŞ, ANCAK SÜBVANSİYON MİKTARI BİLDİRMEMİŞTİR. SERTİFİKALI TOHUMLUĞA İSE, 55 TRİLYON TL DESTEK VERİLECEĞİ İFADE EDİLMEKTEDİR.
ÖNCELİKLE ŞU BELİRTİLMELİDİR Kİ, TARIMSAL ÜRÜN FİYATLARININ HEMEN TÜMÜNÜN BİR ÖNCEKİ YIL DEĞERLERİNİN BİLE ALTINA İNDİĞİ 2004 YILINDA, GİRDİ FİYATLARINDAKİ İNANILMAZ ARTIŞLAR, ÜRETİCİNİN BELİNİ KIRMIŞTIR.
TÜRKİYE, IMF VE DÜNYA BANKASI ARACILIĞIYLA YÜRÜTTÜĞÜ “TARIM REFORMU” UYGULAMALARI ÇERÇEVESİNDE, GÜBRE – TARIMSAL İLAÇ DESTEĞİNİ TÜMÜYLE SIFIRLAMIŞTIR. DGD ÖDEMELERİNİN BİR BÖLÜMÜNÜN AYRILDIĞI MAZOTA İSE, AZAMİ 500 DEKARA KADAR OLMAK KAYDIYLA, 3.9 MİLYON TL/DEKAR DESTEK SAĞLANDIĞI İFADE EDİLMEKTEDİR.
ÜLKEMİZ TARIM SEKTÖRÜNDE 2.5 MİLYON TON DÜZEYİNDE MAZOT KULLANILIRKEN; 4.1 MİLYON TARIM ÜRETİCİSİNDEN ANCAK 2.6 MİLYONU, 26 MİLYON HEKTAR TARIM ALANININ ANCAK 16 MİLYON HEKTARI İÇİN DGD BAŞVURUSU YAPABİLDİĞİNDEN, “MAZOT DESTEĞİ” NDEN ÜRETİCİNİN % 60’I, TARIM ALANININ İSE % 63’Ü YARARLANABİLMEKTEDİR. KALDI Kİ, TOPLAMI 640 TRİLYON TL OLAN DESTEK, DGD’NİN İÇİNDE KAYBOLMAKTA VE TARIMSAL FAALİYET DÖNEMLERİNDE ÖDENMEDİĞİNDEN GERÇEK BİR DESTEK NİTELİĞİNE KAVUŞAMAMAKTADIR. AYRICA, FARKLI TARIMSAL ÜRETİM BİÇİMLERİNİN FARKLI MİKTARDA DEKARA MAZOT KULLANIMI GEREKTİRMESİNE KARŞIN, YAPILAN ÖDEMELERDE BUNUN DİKKATE ALINMADIĞI BİLİNMEKTEDİR. MAZOT DESTEĞİ, DEKARA 8 LT. MAZOT HARCAMASI ÜZERİNDEN YAPILMAKTA; BUNA KARŞILIK HUBUBATTA 15 LT/DA, MISIRDA VE AYÇİÇEĞİNDE 20 LT/DA, PANCARDA 30 LT/DA MAZOT GİDERİ SÖZ KONUSU OLMAKTADIR. DİĞER YANDAN, VERİLEN DESTEĞİN MİKTAR OLARAK YETERSİZLİĞİ DE AÇIKTIR. DESTEK POLİTİKASI AÇIKLANDIĞINDA MAZOTUN LT.SİNİN 1.4 MİLYON TL OLDUĞU DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE, 8 LT MAZOT İÇİN 11.2 MİLYON TL DESTEK GEREKTİĞİ GÖRÜLECEKTİR. BUNA KARŞILIK BU MİKTARIN ANCAK % 35’İ TUTARINDA DESTEK MİKTARI AÇIKLANMIŞTIR.
ŞİMDİ GÜBREYE VE MAZOTA DESTEK VERİLECEĞİ SÖYLENMEKTE, ANCAK YÖNTEMİ VE MİKTARI BELİRTİLMEYEN “DESTEK VAADİ” TARIMSAL ÜRETİM VE ÜRETİCİ AÇISINDAN BİR ANLAM İFADE ETMEMEKTEDİR. ÖZELLİKLE BÜTÇEDE BUNA YÖNELİK KAYNAK AYRILMAMIŞ OLMASI, BU ALANDAKİ ENDİŞELERİ ARTIRMAKTADIR.
BÜTÜN BUNLARIN YANINDA, ÜLKENİN GEREKSİNİMİ OLAN TARIMSAL ÜRETİM MATERYALİ SAĞLAMAYA YÖNELİK KURULUŞLAR OLAN TAGEM VE TİGEM’LERİN İÇİ BOŞALTILIP TASFİYE EDİLİRKEN, SERTİFİKALI TOHUMLUĞA VERİLEN DESTEĞİN KALICI SONUÇLAR ÜRETMESİ BEKLENMEMELİDİR.
3 – “TARIMSAL KREDİ HACMİNİN GENİŞLETİLMESİ” : BAŞBAKAN AÇIKLAMASINDA, 2005 YILINDA ZİRAAT BANKASI (TCZB) ARACILIĞIYLA 1.3 KATRİLYON, TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ (TKK) ARACILIĞIYLA 1.2 KATRİLYON TL OLMAK ÜZERE TOPLAM 2.5 KATRİLYON TL’LİK TARIMSAL KREDİ HACMİNİN OLUŞTURULDUĞUNU, BU FİNANS MİKTARININ, % 10.5 İLA % 19’LUK FAİZLERLE, İŞLETME KREDİLERİNDE 2 YIL, YATIRIM KREDİLERİNDE 5 YIL GERİ ÖDEMELİ OLMAK ÜZERE KULLANDIRILACAĞINI BELİRTMİŞTİR.
BİLİNDİĞİ GİBİ, GEÇTİĞİMİZ YIL, TCZB VE TKK’NE OLAN TOPLAM 2.7 KATRİLYON TL’LİK BORÇLARINI ÖDEYEMEYEN VE HACİZ KISKACI ALTINDA OLAN ÜRETİCİ BORÇLARI YENİDEN YAPILANDIRILMIŞTI. YİNE, 2004 YILINDA 2 KATRİLYON TL’NİN ÜZERİNDE SELEKTİF KREDİ HACMİ “YARATILMASINA“ KARŞIN, KULLANILAN KREDİ MİKTARI TCZB’DAN 307 TRİLYON, TKK’DEN 234 TRİLYON OLMAK ÜZERE TOPLAM 604 TRİLYON TL İLE SINIRLI KALMIŞTIR.
BU VERİLER ŞUNU GÖSTERMEKTEDİR Kİ, GİDEREK GERİLEYEN BİR TARIMSAL YAPI VE AZALAN TARIMSAL GELİR SÖZ KONUSU İKEN, TARIM ÜRETİCİSİNİN FAİZLE PARA KULLANMASI MÜMKÜN OLAMAMAKTADIR. KULLANILAN KREDİLERİN DE, KİMLER TARAFINDAN VE HANGİ TARIMSAL FAALİYET BİÇİMİ İÇİN KULLANILDIĞI TARTIŞMA KONUSUDUR.
BU GERÇEKLER ORTADA İKEN VE 2004 YILININ KREDİ HACMİNİN NEREDEYSE 1.5 KATRİLYONLUK KISMI KULLANILMAMIŞ İKEN, “2005 YILINDA 2.5 KATRİLYON TL’LİK KREDİ HACMİ YARATMA” OLGUSUNUN ÜRETİCİ İÇİN BİR OLANAK OLMADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR.
4 – “YAĞ BİTKİLERİNE PRİM ÖDEMESİ” : TÜRKİYE’DE PAMUK, ZEYTİNYAĞI, AYÇİÇEĞİ, SOYA, KANOLA VE DANE MISIRA 2003 YILINDA 282 TRİLYON TL PRİM ÖDEMESİ YAPILMIŞKEN, BAŞBAKAN, PRİM MİKTARININ 2005 YILINDA ÖDENMEK ÜZERE 2004 YILINDA 600 TRİLYON TL’YE ÇIKARILACAĞINI VE BUNUN % 68’İ OLAN 411 TRİLYON TL’NİN PAMUĞA ÖDENECEĞİNİ BELİRTMİŞ, AYRICA SERTİFİKALI PAMUK TOHUMLUĞUNA 190 BİN İLA 228 BİN TL/KG DESTEK VERİLECEĞİNİ AÇIKLAMIŞTIR.
BİLİNDİĞİ GİBİ, TÜRKİYE, PETROLDEN SONRA EN YÜKSEK DIŞALIM BEDELİNİ YAĞ VE LİF BİTKİLERİNE ÖDEMEKTEDİR. 2003 YILINDA 1.8 MİLYON TON MISIR, 500 BİN TON PAMUK DIŞALIMI YAPILMIŞ, YAĞ BİTKİLERİNE 850 MİLYON DOLAR, PAMUĞA İSE 500 MİLYON DOLAR ÖDENMİŞTİR.
DIŞALIMIN GİDEREK ARTMASINDA, BU ÜRÜNLERE AB ÜYESİ ÜLKELER VE ABD’NİN YÜKSEK ORANDA DESTEK SAĞLAMASI, BUNA KARŞILIK ÜLKEMİZDEKİ DESTEK DÜZEYİNİN SON DERECEDE YETERSİZ OLMASI ETKEN OLMAKTADIR. BU ÇERÇEVEDE, YUKARIDA DA BELİRTİLDİĞİ GİBİ, 2004 YILINDA PAMUK ÜRETİM MALİYETİ 900 BİN TL DÜZEYİNDE İKEN, PAMUK FİYATLARI 400 BİN TL DÜZEYİNDE KALMIŞ, YETERSİZ PRİM ÖDEMELERİ ÜRETİCİNİN DERDİNE ÇARE OLMAMIŞTIR.
BU BAĞLAMDA, 500 MİLYON DOLARLIK DIŞALIM PARASI ÖDENEN PAMUK İÇİN AYRILDIĞI İFADE EDİLEN 411 TRİLYON TL’LİK DESTEK DÜZEYİNİN YETERSİZLİĞİ AÇIKTIR. BUNUNLA BİRLİKTE, PAMUK ÜRÜNÜNDE 2004 YILINDA YAŞANAN ÇÖKÜŞÜ BİR NEBZE DE OLSA HAFİFLETEBİLMEK AÇISINDAN KATKI SAĞLAYABİLECEĞİ DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR.
BUNUNLA BİRLİKTE, AYRILDIĞI İFADE EDİLEN PRİM MİKTARINDAN ZEYTİNYAĞI, AYÇİÇEĞİ, SOYA, KANOLA VE DANE MISIR İÇİN YALNIZCA 189 TRİLYON TL KALMASI, 1 MİLYAR DOLARA YAKIN DIŞALIM PARASI ÖDENEN YAĞ BİTKİLERİNİN GENELİ AÇISINDAN SORUNUN ARTARAK SÜRECEĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR.
5 – “DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ UYGULAMALARI” : YAPILAN AÇIKLAMALARDA, DGD ÖDEMELERİNİN ÜRÜNE, ÜRETİCİYE VE TEKNOLOJİYE ODAKLI OLARAK KURGULANACAĞI, 2005 YILININ BU BAĞLAMDA BİR GEÇİŞ YILI OLACAĞI, DGD’NİN TOPLAM DESTEK DÜZEYİ İÇİNDEKİ ORANININ % 45’E İNDİRİLECEĞİ, ÖDEMELERİN BİR KEREDE YAPILACAĞI VE ŞUBAT AYINDA BAŞLAYIP NİSAN AYINDA BİTİRİLECEĞİ İFADE EDİLMEKTEDİR.
ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI, DGD PİLOT UYGULAMASI BAŞLATILDIĞI GÜNDEN BU YANA, DGD’NİN VERİME, ÜRÜNE VE BÖLGEYE GÖRE FARKLILAŞTIRILMASI VE ÜRETİM PLANLAMASININ BİR ARACI OLARAK KULLANILMASI; BUNUNLA BİRLİKTE; DTÖ TAAHHÜTLERİ ÇERÇEVESİNDE, GİRDİ, ÇIKTI, PAZARLAMA, İŞLEME, ÖRGÜTLENME VB. DESTEKLERİYLE BİRLİKTE UYGULANMASI GEREKTİĞİNİ AÇIKLAMAKTADIR.
BUNA KARŞIN, 2004 YILINDAKİ TOPLAM 3 KATRİLYONLUK DESTEĞİN 2.7 KATRİLYON TL’SİNİN KULLANILDIĞI DGD ÖDEMELERİ ANCAK ARAZİ SAHİPLERİNİ DESTEKLEMEKTEDİR, ÜRETİCİ DESTEĞİ YERİNE FEODALİTEYİ YERLEŞTİRMEKTEDİR, ZAMAN ZAMAN DA BİR YOKSULLUK DESTEĞİ NİTELİĞİNE DÖNÜŞMEKTEDİR. ÖDEMELERİN TARIMSAL FAALİYET DÖNEMLERİNE DUYARSIZ BİR ŞEKİLDE VE GECİKTİRİLEREK YAPILMASI DA, SİSTEMİN BİR DİĞER SORUNU OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR.
BU BAĞLAMDA, DGD SİSTEMİNDEKİ DÖNÜŞÜM, DGD’NİN PLANLAMA ARACI OLARAK KULLANILMASI VE TOPLAM DESTEK İÇİNDEKİ ORANININ DÜŞÜRÜLMESİ OLUMLU BİR GELİŞME OLARAK SAPTANMAKTADIR. ANCAK BU SİSTEM, DGD DIŞINA ÇIKARILMASI SÖZ KONUSU OLABİLECEK ÜRÜN YELPAZESİNİN TÜMÜYLE DESTEKSİZ BIRAKILMASI SONUCUNU DOĞURMAMALIDIR.
6 – “PATATES SORUNU” : BAŞBAKAN AÇIKLAMASINDA, PATATESTEN YEM BİTKİLERİ VE MEYVECİLİĞE GEÇİŞ YAPACAK ÜRETİCİLER İÇİN 2005 YILINDA 15 TRİLYON TL’LİK BİR KAYNAK AYRILDIĞINI BELİRTMİŞTİR.
TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ PATATES ÜRETİM BÖLGESİ OLAN NİĞDE VE NEVŞEHİR’DE ORTAYA ÇIKAN PATATES KANSERİNE (SYNCHYTRİUM ENDOBİOTİCUM) KARŞI, ZAMANINDA UYGUN KÜLTÜREL ÖNLEMLER ALINMADIĞI İÇİN, YÖREDE PATATES ÜRETİMİ OLANAKSIZ HALE GELMİŞTİR. ANILAN BÖLGEDE, UZUN SÜRELER BOYUNCA PATATES EKİMİNİN YAPILMAMASI GEREKMEKTEDİR.
BUNA KARŞIN PATATES, BÖLGE EKONOMİSİNDE BÜYÜK YER TUTMAKTADIR. BU BAĞLAMDA, PATATES EKİMİ YAPAMAYACAK ÜRETİCİNİN ALTERNATİF ÜRÜNLERE GEÇİŞİNİN, TEKNİK VE EKONOMİK ARAÇLAR KULLANILARAK YAPILMASI DOĞRU BİR YAKLAŞIMDIR.
BUNUNLA BİRLİKTE, BİLİNMEKTEDİR Kİ, NİĞDE – NEVŞEHİR YÖRESİNDEKİ PATATES SORUNUNA, ANCAK SİYASİ BİR SORUNA DÖNÜŞME EĞİLİMİ GÖSTERDİKTEN SONRA “İLGİ DUYULMUŞTUR”. BU DURUM, TARIM SORUNLARININ SİYASET İLE İLİŞKİLENME BİÇİMİNİ GÖSTERMESİ BAKIMINDAN NOT EDİLMELİDİR.
7 – “BİN TARIM GÖNÜLLÜSÜ UYGULAMASI” : BAŞBAKAN, BİRİNCİ YILINI DOLDURAN TARIM GÖNÜLLÜSÜ PROJESİ ÇERÇEVESİNDE, MEVCUT BİN ZİRAAT MÜHENDİSİ VE VETERİNER HEKİME ÖNÜMÜZDEKİ YILDA BİN YA DA İKİBİN KİŞİNİN DAHA EKLENEBİLECEĞİNİ İFADE ETMİŞTİR.
ÖNCELİKLE BELİRTİLMELİDİR Kİ, SEKİZİNCİ BEŞ YILLIK PLANI ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORLARINA GÖRE, TÜRKİYE’NİN VERİLİ EKOLOJİK VE COĞRAFİ YAPISINDA, 160 BİN ZİRAAT MÜHENDİSİNE GEREKSİNİM VARDIR. BUNA KARŞILIK, YAŞAYAN 60 BİN ZİRAAT MÜHENDİSİNİN 10 BİNİ İŞSİZ KONUMDADIR.
BU DURUM, AÇIKÇA, TÜRKİYE’NİN KULLANAMADIĞI TARIM POTANSİYELİNE VURGU YAPMAKTADIR.
YİNE BU AĞLAMDA OLMAK ÜZERE, TARIM BAKANLIĞI KADROLARININ % 30’DAN FAZLASI BOŞ DURUMDA OLUP, BAKANLIK 1989 YILINDAN BERİ ZİRAAT MÜHENDİSİ ALMAMAKTADIR.
İŞTE BU ORTAMDA, 2004 YILI BAŞINDA UYGULAMAYA SOKULAN “1000 KÖYE 1000 TARIM GÖNÜLLÜSÜ” PROJESİ ÇERÇEVESİNDE GÖREVE BAŞLAYAN TEKNİK ELEMANLAR, TÜM ZORLUKLARA KARŞIN, ÜLKEYE VE TARIM SEKTÖRÜNE HİZMET ETMEYE ÇALIŞMAKTADIRLAR.
PROJE’NİN BAŞLANGICINDA, ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GENİŞ BİR AÇIKLAMA YAPARAK, GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR. BUNLARDAN BAKANLIK TARAFINDAN DİKKATE ALINMAYANLARIN HEPSİ, ÖNEMLİ SORUN ALANLARI OLARAK ŞU ANDA HERKES TARAFINDAN GÖRÜLMEKTEDİRLER.
BAŞLANGIÇTA, TEKNİK ELEMANLARIN YALNIZCA MÜLAKAT YOLUYLA SEÇİMİ, HEM SINAVI KAZANAN HEM DE KAZANAMAYAN ZİRAAT MÜHENDİSİ – VETERİNER HEKİMLER İÇİN HAKLI – HAKSIZ ÇEŞİTLİ SPEKÜLASYONLAR DOĞMASINA NEDEN OLMUŞTUR. VERİLİ SİYASAL ORTAMDA, TÜMÜYLE OBJEKTİF BİR MÜLAKAT SINAVI YAPILABİLMESİNİN OLANAKSIZLIĞI ORTADADIR. BUNUN YANINDA, ÇALIŞMAYA BAŞLAYAN “GÖNÜLLÜLER” İÇİN BÜTÇEYE ÖDENEK KONULMAMASI; MAAŞLARIN ÖZEL İDARE – VALİLİK – MESLEK ÖRGÜTLERİ – ÖZEL SEKTÖR TARAFINDAN ÖDENİYOR OLMASI VE SÖZLEŞMELERİN DE DOĞRUDAN BUNLARLA YAPILIYOR OLMASI, MAAŞLARIN ZAMANINDA ÖDENMEMESİ DAHİL ÇEŞİTLİ SIKINTILARA YOL AÇMAKTADIR. SOSYAL GÜVENLİK, BARINMA, ULAŞIM, EĞİTİM VE YAYIM FAALİYETLERİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ, BAKANLIK TAŞRA TEŞKİLATI İLE KOORDİNASYON, DİĞER SORUN ALANLARI OLARAK KENDİSİNİ GÖSTERMEKTEDİR.
HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ, 2002 YILINDAN BU YANA ÜÇ YIL ÜST ÜSTE KÜÇÜLEN TARIM SEKTÖRÜ SÖZ KONUSU İKEN, KÖYLERDE GÖREV YAPAN ARKADAŞLARIMIZIN, TÜM ÖZVERİLERNE KARŞIN ANCAK SINIRLI BAŞARILAR ELDE EDEBİLECEKLERİ ORTADADIR.
BU ÇERÇEVEDE YENİ BİN YA DA İKİBİN TEKNİK ELEMANIN, TÜM BU SORUN ALANLARINDA BİR İYİLEŞTİRME SAĞLANDIKTAN SONRA GÖREVE BAŞLATILMASININ YARARLI OLACAĞI AÇIKTIR.
ANCAK HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ, TARIM SEKTÖRÜNÜN KALKINMASINDA ÖNEMLİ KATKILAR YARATACAK ZİRAAT MÜHENDİSİ İSTİHDAMINA KÖKLÜ VE YAPISAL AÇILIMLAR GETİRİLMELİDİR.
8 – “HAYVANCILIK POLİTİKALARI” : BAŞBAKAN, ET VE BALIK KURUMU’NA BAĞLI ERZURUM, KARS, BİNGÖL, DİYARBAKIR, SİNCAN VE SAKARYA KOMBİNALARININ TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI BÜNYESİNE ALINACAĞINI, HAYVANCILIK DESTEKLERİNİN ARTIRILACAĞINI İFADE ETMEKTEDİR.
TÜRKİYE’DE TARIMSAL ALT SEKTÖRLER İÇİNDE EN BÜYÜK ÇÖKÜŞ, HAYVANCILIK ALANINDA YAŞANMAKTADIR. BUNDA; GİRDİ MALİYETLERİNİN YÜKSEKLİĞİ, ÇAYIR VE MERALARDAN YARARLANMA OLANAKLARININ ÇEŞİTLİ NEDENLERLE KISITLANMASI GİBİ ETKENLER YANINDA, ET BALIK KURUMU, SÜT ENDÜSTRİSİ KURUMU VE YEMSAN ÖZELLEŞTİRMELERİ BAŞAT ROL OYNAMIŞTIR.
ODA’MIZIN BU KONUDAKİ TÜM AÇIKLAMALARININ TERSİNE ISRARLA ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARINI SAVUNAN, TŞFAŞ VE TEKEL’İN DE ÖZELLEŞTİRİLEREK YABANCI SERMAYEYE GEÇİŞİNE YÖNELİK UYGULAMALARI SÜRDÜREN AKP HÜKÜMETİ’NİN, HAYVANCILIK ALANINDA YAŞANAN ÇÖKÜŞÜ ENGELLEMEK İÇİN EBK KOMBİNALARINDAN KALANLARI BAKANLIK BÜNYESİNDE TOPLAMAYA ÇALIŞMASI, EL YORDAMIYLA DA OLSA, HÜKÜMET’İN, KAMUSAL PİYASA DÜZENLEME GÜCÜ OLMAKSIZIN TARIM POLİTİKASI UYGULANAMAYACAĞI GERÇEĞİNİ FARK ETRMESİ AÇISINDAN OLUMLU BİR GELİŞMEDİR.
SONUÇ OLARAK; ŞURASI BİLİNMELİDİR Kİ, BİR İKTİDARIN TARIM SEKTÖRÜNE VERDİĞİ ÖNEM, SÖYLEMLERLE DEĞİL, GERÇEKLEŞTİRİLEN İŞ VE İŞLEMLERLE, UYGULANAN POLİTİKALARLA ÖLÇÜLEBİLİR, ÖLÇÜLMELİDİR.
58. VE 59. HÜKÜMET’İN BÜTÇE İÇERİSİNDEN TARIMA AYIRDIĞI PAY, 2003 YILINDA 2.6 KATRİLYON TL, 2004 YILINDA 3 KATRİLYON TL VE 2005 YILINDA 3.4 KATRİLYON TL OLMUŞ, SÖZ KONUSU DÖNEMDE TARIM SEKTÖRÜNÜN BÜTÇEDEN ALDIĞI PAY % 1.85 İLA % 2.2 ARASINDA DEĞİŞMİŞTİR.
AB’NİN 6 EKİM 2004 TARİHLİ İLERLEME RAPORU’NA GÖRE, BİRLİK’TE UYGULANAN ORTAK TARIM POLİTİKASI TÜRKİYE’DE AYNEN UYGULANSA, 11.3 MİLYAR EURO KAYNAĞA GEREKSİNİM VARDIR. KIYASLANDIĞINDA, TÜRKİYE’NİN MEVCUT DESTEKLEME DÜZEYİ, AB DÜZEYİNİN ANCAK 1/7’Sİ KADARDIR. ÜLKE İSTİHDAMINA % 33, GSMH’NA % 11 KATKI KOYAN BÖYLESİNE ÖNEMLİ BİR SEKTÖRÜN, BÜTÇEDEN AYRILAN % 2’LİK PAYLARLA DESTEKLENMESİNİN OLANAKSIZLIĞI ORTADADIR.
NİTEKİM, TARIM SEKTÖRÜ 2002 – 2004 ARALIĞINDA ÜST ÜSTE ÜÇ YIL KÜÇÜLMÜŞ, HÜKÜMET TARAFINDAN HAZIRLANAN “KATILIM ÖNCESİ EKONOMİK PROGRAMI” VERİLERİNE GÖRE DE, 2005 YILINDA % 1.7 KÜÇÜLECEKTİR. BÖYLECE, CUMHURİYET TARİHİ BOYUNCA İLK KEZ TARIM SEKTÖRÜ ÜST ÜSTE 4 YIL KÜÇÜLMÜŞ OLACAKTIR.
“ÇÖKÜŞ” OLARAK NİTELENEBİLECEK BU SÜRECİ, TARIMSAL DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ DE TEYİT ETMEKTEDİR. 1980’LERİN BAŞINDA 1 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE ARTI VEREN TARIMSAL DIŞ TİCARETİMİZ, 2003 YILINDAN İTİBAREN NEGATİFE DÖNMÜŞ OLUP, 2004 YILININ İLK ON AYLIK VERİLERİ BU EĞİLİMİN ARTARAK SÜRECEĞİNE İŞARET ETMEKTEDİR. TÜRKİYE, SATTIĞINDAN DAHA ÇIK TARIM ÜRÜNÜ DIŞALIMI YAPAN, BAŞKA BİR DEYİŞLE TARIM ALANINDA DA DIŞA BAĞIMLI BİR ÜLKE HALİNE GETİRİLMİŞTİR.
DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ VE AB SÜRECİNİN DAHA DA ZOR BİR POLİTİKA ALANI HALİNE GETİRDİĞİ TARIM SEKTÖRÜNDE ÇÖKÜŞTEN KURTULUŞ, YAPISAL OLARAK DÖNÜŞTÜRÜCÜ, GELİŞTİRİCİ, KALICI POLİTİKA ANLAYIŞLARI İLE OLANAKLIDIR. ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN AYRINTILI RAPORLARI İLE AÇIKLADIĞI ÜZERE, SEKTÖRDE DÜŞÜK MALİYET – YÜKSEK VERİMLİLİK HEDEFİ İÇİN GEREKLİ TARIMSAL KAMU YATIRIMI EKSİKLİĞİNİN GİDERİLMESİ VE ÜLKE YARARINA REKABET EDEBİLİR BİR SEKTÖR YARATILABİLMESİ İÇİN, ÖNÜMÜZDEKİ ON YILDA, TARIMA YILDA 10 MİLYAR DOLAR KAYNAK AKTARAN BİR POLİTİKA ANLAYIŞINA GEREKSİNİM VARDIR.
BUNUN DIŞINDA, ÜLKE BÜTÇESİ YASALAŞTIKTAN YALNIZCA BİR AY SONRA, YENİ KAYNAK GÖSTERMEDEN, VAATLERE DAYALI VE SİYASETİ KURTARMAYA ODAKLI ARAYIŞLARIN, SEKTÖR ÜZERİNDE OLUMLU VE KALICI BİR ETKİ YARATMAYACAĞI BİLİNMELİDİR.
GÖKHAN GÜNAYDIN
ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
BAŞKANI