GIDA GÜVENLİĞİ TALİ UNSUR HALİNE GETİRİLDİ - EVRENSEL
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın geçen yıl tartışmaya açtığı gıda, yem ve veterinerlik hizmetleri alanında dört ayrı yasa taslağını birleştirerek hazırladığı, "Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanunu" Taslağı‘na, Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri odalarından tepki geldi.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman, Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Küçük ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, "Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanunu" Taslağı‘nı ortak bir açıklama ile eleştirdiler.
Taslağın "gıda güvenliği"ne yönelik çözüm getirmediğinin altı çizilen açıklamada, bakanlığın geçtiğimiz yıl "Gıda Kanunu, Yem Kanunu, Gıda Hijyeni ile Gıda ve Yemin Resmi Kontrolleri Kanunu ve Veteriner Hizmetleri Kanunu" taslaklarından oluşan 4‘lü hijyen paketi hazırladığı, ancak yoğun eleştiriler nedeniyle taslağın, "Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanunu" adı altında birleştirildiği bildirildi.
Dört ayrı taslak birleştirilirken, bölümler arasında uyum ve bütünlük sağlanamadığı, taslakta gıda güvenliği ana şemsiyesi altında bitkisel, hayvansal ve su ürünleri olması gerekirken, bu amaçtan sapıldığı kaydedilen açıklamada, "Gıda güvenliği tali unsura dönüştürülmüştür" denildi. "Gıda güvenliği açısından son derece önemli olan, bitki yetiştiriciliğinde kullanılan pestisitler, horman vb. ile su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılan ilaç ve hormonlar, bu ürünlerde oluşabilecek toksinler ve benzeri tehlikeler"in taslakta tek kelime ile dahi anılmadığına vurgu yapılan açıklamada, gıda güvenliğinin hiçe sayıldığı kaydedildi.
‘Bakanlığa bırakılmasın‘ çağrısı
Hedefleri farklı olan temaların aynı çatı altında birleştirilmesinin mevzuatı zayıflatıp kargaşaya yol açtığı belirtilen açıklamada, taslağın "Gıda Kanunu", "Yem Kanunu" ve "Veteriner Hizmetleri Kanunu" olarak üç ayrı düzenleme haline getirilmesi ve hayvansal orijinli gıdalara yönelik hükümlerin Gıda Kanunu kapsamına alınması istendi.
Taslakta resmi kontrol tanımı dahil, birçok hükümde denetim yetkisinin kişi veya kuruluşlara devredileceği hükmünün bulunduğu aktarılan açıklamada, "Halk sağlığının korunması devletin birincil sorumluluğu olup, yetkileri ve sorumluluklarını devretmesi mümkün değildir" hatırlatması yapıldı. Denetimin özele devrinin gıda güvenliği sistemini zayıflatacağı ve hukuksal sorunlara yol açacağı uyarısının yapıldığı açıklamada, "Bu zaafiyet tüketici sağlığını riske atmakla kalmayacak, ihracatta en büyük pazarımız olan AB ile olan ticaretimiz de olumsuz etkilenecek" denildi.
Taslakta sadece hayvansal gıdalardan kaynaklanan risklerin ele alındığı, diğer gıda risklerinin yok sayıldığı eleştirisi yapılan açıklamada, "Özellikle mikrotoksinler, pestisit kalıntıları ve metal bulaşıları gibi risklerin genellikle bitkisel kaynaklı olduğu" vurgulanarak, taslakta bunlara ağırlık verilmesi istendi.
Taslağa ilişkin, "denetçi" ve "denetçi yardımcısı" ifadelerinin muğlak olduğu, bunun, denetim hizmetlerini bakanlığın keyfiyetine bırakacağı, bu alanda ehil olmayan kişilerin yanlış uygulamalarına yol açılacağı uyarısı da yapılan açıklamada, Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu‘nun kaldırılmasının yanlışlığı da dile getirildi. (Ankara/EVRENSEL)