GIDADA TEHLİKELİ HAZIRLIK - EVRENSEL

İSTANBUL
19.05.2010
 
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu‘nda kabul edilen Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı ile sorumlu yöneticilik uygulaması Meclis genel kurulunda görüşülmeyi bekliyor. Güvenilir gıda tüketimi, halk sağlığı, bitki ve hayvan sağlığı, sağlıklı gıda üretimi ve denetlenmesi, tüketici menfaatleri ve çevrenin korunması dikkate alınarak hazırlanan tasarı, tehlike sinyalleri veriyor. Zira halk sağlığı ve güvenli bir yaşam amaçlanarak hazırlandığı iddia edilen tasarının boyutu çok farklı. Eğer tasarı Meclis genel kurulunda kabul edilip yasalaşırsa hem bu alanda çalışan on binlerce kişi işsiz kalacak, hem de sayıları yüz binleri bulan gıda imalathaneleri denetimsiz olarak sağlıksız gıda imalatı yapacak.
2004 yılında hazırlanan gıda uyum yasasına Avrupa Birliği Genel Sekreterliği‘nden gelen itirazlar üzerine Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı adıyla yeni bir gıda yasası hazırlandı. Ancak hazırlanan bu tasarı Türkiye toplumunun tüketim alışkanlıklarına uyum sağlayamayacağı gibi beraberinde bir çok olumsuzluk ve tehlikelere yol açacak. Hazırlanan tasarıya göre hijyenik açıdan sağlıklı gıda imalatı yapan işletmelerin denetleme uygulaması (sorumlu yöneticilik) son bulacak. Tasarı 30 beygir gücü altındaki iş yerlerinde ve 10 çalışandan daha az insan istihdam eden iş yerlerinde mühendis çalıştırma zorunluluğunu kaldırıyor.
İMKANSIZ DENETİM
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, 30 beygir gücü ve 10 çalışandan fazla istihdamın zaten çok büyük işletmelerde, büyük fabrikalarda olduğunu belirtti. Türkiye‘de şu anda kayıtlı yaklaşık 40 bin gıda işletmesi bulunduğunu söyleyen Atalık, gıda üreten, dağıtan, satan ve özellikle kayıt dışı üretim yapan tüm noktalarla birlikte bu sayının 500 binin üzerine çıktığını hatırlatarak, Tarım Bakanlığı bünyesinde gıda denetçisi konumunda çalışan yaklaşık 5 bin kamu görevlisi ile tüm bu noktaların denetlenmesi neredeyse imkansız olduğuna dikkat çekti.
"12 milyondan fazla kişinin yaşadığı İstanbul‘da üretim-satış-tüketim yeri olarak, kayıt dışı işletmeler hariç, 62 bin gıda işletmesi bulunmaktadır. İstanbul Tarım İl Müdürlüğü tüm bu işletmeleri bünyesindeki 400 gıda denetçisi ile denetleme çabası içerisindedir. Bu veriler bile hazırlanan tasarının ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor" diyen Atalık, tasarının yasalaşması durumunda hem denetimsiz, sağlık açısından uygun olmayan gıdaların üretilip tüketileceğini hem de bu alanda istihdam edilen 20 bine yakın gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi, veteriner hekimin işten atılarak işsiz bırakılacağına dikkat çekti. Tasarıyla bir taraftan, sağlığın elden gideceğini, diğer taraftan çalışanların ekmeğe muhtaç bırakılacağını anlatan Atalık, "Yani tasarı hem zehirleyerek öldürecek hem de aç bırakacak" dedi.
ÖZEL ŞİRKETLER DEVREDE
Gıda imalathanelerinin ve işletmelerin denetlenilmeyecek olması yaklaşık 20 bin mühendisi işsiz bırakacakken, veteriner hekimlerce icra edilecek olan bu işin aslında göründüğü kadar masum olmadığını söyleyen Atalık, Ziraat Mühendisleri Odası‘nın bu konuda özel şirketlerin devrede olduğu uyarısını hatırlatarak, bu şirketlerin alt yapılarının uzun bir zaman önce oluşturulduğunu, hatta ofislerinin bile hazır olduğunu belirtti. Tasarının yasalaşması durumunda denetimlerin bu özel şirketlere devredileceğine dikkat çeken Atalık, özelleştirme politikalarının yeni bir tehlikeye yol açacağına dikkat çekti.
ÖZEL HASTANELERE YENİ MÜŞTERİLER
Ahmet Atalık tasarı ile meslek kayırmacılığının da yapıldığını belirtti. Tarım Bakanı‘nın veteriner hekimi olmasından dolayı veteriner hekimliğinin ağırlıkta olduğu bir Tarım Bakanlığı yapılanması olduğunu vurgu yapan Atalık, veteriner hekimlerine ise geniş yetki sunulduğuna dikkat çekti. Bu sistemle, hizmet veren mühendislerin işten alınmasıyla denetimsiz gıdaların üretileceğini, halkın sağlığının tehlikeye gireceğini belirten Atalık, bunun sadece özel hastanelerin işine yarayacağını söyledi. Atalık, "Bugün kamu hastaneleri İstanbul‘da şehir dışına taşınmaya çalışılıyor. Ayrıca mevcut hükümet yakın çevresine özel hastanelere yatırım yapmalarını öneriyor. Bundan dolayı insanlar nasıl üretildiğini bilmediği gıdalar tüketirken sağlık sorunu yaşayacak, tabii bu da yatırım yapılması önerilen özel hastanelere hasta değil, müşteri sağlayacak" diye konuştu.
HUKUKİ MÜCADELE OLACAK
Tüm bilgi ve birikimlerini kamuoyu ve Tarım Bakanlığı ile paylaştıklarını dile getiren Atalık, yaptıkları tüm çalışmalara karşın yasa tasarısının Meclis Genel Kurulu‘ndan geçmesi durumunda hukuki olarak gerekli mücadeleyi sonuna kadar vereceklerini de söyledi. Atalık son olarak, halk sağlının takipçisi olacaklarını, yapılan düzenlemelerden dolayı doğacak tüm maddi, manevi ve toplumsal sorunları, halkın sağlıyla oynayan, insanları açlığa mahkum eden herkesi kamuoyuna deşifre edecekleri dile getirdi.
(İstanbul/EVRENSEL)

Okunma Sayısı: 1091