Güneydoğu Anadolu Bölgesinde son günlerde etkili olan yağışlar çiftçinin yüzünü güldürdü.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Gaziantep Şube Başkanı Kenan Seçkin, ‘‘Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde bulunan tarım arazileri, şu ana kadar gerekli yağışı aldı‘‘ dedi.

Seçkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarımsal üretim açısından gerek Ekim ve Kasım aylarının gerekse de Aralık ayındaki son yağışların tarım arazilerini suya doyurduğunu, tarımsal üretim açısından gerek yağış, gerekse de iklim bakımından çok olumlu bir dönem geçirildiğini söyledi.
Aralık ayı yağışlarının uzun sürmesi nedeniyle bölgede bazı çiftçilerin hububat bakliyat ekiminde gecikme yaşadığını belirten Seçkin, bunun da bir sıkıntı yaratmayacağını, dikim için yeterli zamanın olduğuna dikkat çekti.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde 2011 yılında tarımsal üretim açısından bir kuraklık endişesi yaşanmadığını dile getiren Seçkin, şöyle konuştu:

‘‘Bu yıl, hububat bakliyat ekimi yapan çiftçilerimiz, hiç kuraklık endişesi yaşamadan, gönül rahatlığı ile dikimini yaptı. Bölgemizde, hava sıcaklıkları da dikim açısından çok olumlu bir seyir izledi. Gerek Ekim ayında, gerekse de Kasım ayında, özellikle hububat bakliyat ekimi içini gerekli olan yağış alınmış durumda. Aralık ayı da yağış açısından olumlu. Son bir haftalık yağışlar ise tarımsal üretimi olumlu etkiledi.

Bölgemizdeki kar yağışı da adeta tarıma doping yaptı. Kar yağışı bakımından Türkiye‘nin en fakir bölgesi olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Aralık ayının ikinci haftasında yeterli miktarda kar yağışı da aldı. Bu yağış, hububat bakliyat ekili arazilerin yanı sıra, meyve üretimi açısından da son derece olumlu. Bölgedeki yüksek bölgelerin karla kaplı olması, çok olumlu ve tarımsal üretime olumlu yönde etki edecektir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde yağışların bir süre daha süreceği uzmanlar tarafından belirtiliyor.‘‘

-‘‘Yağışlar sürmeli‘‘

İklime bağılı tarımsal üretimin yapıldığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘ndeki tüm illerde hala yağışa ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Seçkin, şu bilgileri verdi:

‘‘Yağışların hububat, bakliyat ekili alanlarda toprağın suyla doymasını sağlamasına karşın, meyve ağaçları, meralar ve yer altı su kaynakları açısından hala yağışa ihtiyaç var. İklime bağımlı tarımsal üretim yapılması dolayısı ile Ekim, Kasım ve Aralık ayı yağışları son derece önemli. Türkiye‘nin en az yağış alan bu bölgesinde hububat bakliyat üretiminin yanı sıra, meyve ağaçları, meralar ve yer altı su kaynakları da son derece önemli.

Bölge hayvancılığı için önemli olan meraların hala yeterli yağışı alamadığını, yer altı su kaynaklarının da yeterli seviyelere gelemediğini görüyoruz. Ayrıca, meyve ağaçlarının da hala suya ihtiyacı var. Özellikle, kar yağışı bölge için son derce önemli. Bölgede, yüksek kesimlere kar yağmakla birlikte, bunun yeterli olmadığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde bölgemize daha fazla kar yağması, tarımsal üretimin yanı sıra, hayvancılığın yanı sıra yer altı su kaynaklarının artması bakımından da hayati önem taşıyor.‘‘

Seçkin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde, tarımın iklime bağımlılıktan kurtarılması gerektiğine dikkati çekti.

Bölgede, sulu tarımın çok yetersiz ve hala tarımsal üretimin yüzde 70‘den fazlasında sulu tarım yapılamadığını ifade eden Seçkin, şunları kaydetti:

‘‘Bölgede, tarımsal üretimi iklime bağımlılıktan kurtarmak için sulu tarımın yaygınlaştırılması gerekir. Bunun için de bir an önce Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında kalan illerdeki tarım arazilerin sulanması projelerinin hayata geçirilmesi gerekir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde yer alan illerde, tarımı iklime bağımlılıktan kurtarmak için sulu tarımı yaygınlaştırmak, özellikle de damla sulama tekniğini geliştirmek zorundayız.

Bitki gelişimi için çok uygun bir teknik olan damla sulama, bölge için hayati önem taşıyor. Bölgede sulu tarımın yaygınlaştırılması için yapılan çalışmalar, hala yeterli düzeye gelmedi. Tarımsal üretimde, sulama alanlarının yetersiz oluşu, modern sulama tekniklerinin kullanılamaması nedeniyle, tarımsal üretim tamamen iklime bağımlı olarak yapılabiliyor.‘‘

Seçkin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde sulu tarımın yaygınlaştırılması bakımından en uygun yöntemin, damla sulama tekniği olduğunu, bu tekniğin suyun tasarruflu kullanımını sağlaması bakımından ayrı bir öneme sahip olduğunu da sözlerine ekledi.(aa)