GZT 26- ESKİŞEHİR’DE 6 FARKLI İLÇE SU KONUSUNDA ÇOK SIKINTILI- 18 ŞUBAT 2025

Eskişehir’de 6 ilçede ciddi su sıkıntısı yaşanıyor. Çiftçiler kar yağışı bekliyor çünkü yeraltı sularını en iyi kar besliyor. Suya göre tarım yapılmalı, israf önlenmeli.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Başkanı Selma Güder şu ifadeleri kullandı;
“Eskişehir’de çiftçler kar bekliyor ve bu konuda çok haklılar. Neden derseniz, geçmiş yılların ortalamalarına baktığımızda yağış miktarının aslında aynı olduğunu görüyoruz. Bu yıl da benzer miktarda yağış gerçekleşti. Ancak geçen yılın aynı dönemleriyle karşılaştırıldığında, bu yılın aynı aylarındaki yağış miktarı daha düşük. Hangi yağıştan bahsediyoruz? Gerek kar, gerekse yağmur. Çiftçi için en önemli olan ise kar yağışı. Bu oldukça normal bir beklenti. Hatta bazı çiftçilerle yaptığımız görüşmelerde, "Yağmur duaları olduğu gibi, kar için de dualara mı çıksak?" şeklinde ifadeler duyuyoruz.
Peki, çiftçi neden kar yağışını bu kadar istiyor. Çünkü kar, toprağın üzerinde uzun süre kalır ve ne kadar uzun süre kalırsa, tarımsal açıdan o kadar faydalıdır. Neden? Çünkü yağmur, yeraltı sularının dolmasında kar kadar etkili değildir. Ancak kar, yavaş yavaş eriyerek yeraltı sularına daha fazla nüfuz eder.
Mart ve Nisan aylarında yağış neden önemli. Bu aylarda bitkilerin gelişim dönemi başlar. Aynı zamanda sıcaklığın çok fazla düşmemesi gerekir. Eğer sıcaklık sıfırın altına düşerse, bitkilerin çimlenmesi ve gelişimi açısından sıkıntılar ortaya çıkabilir. İşte bu yüzden çiftçi haklı, üretici haklı. Biz de kar yağışının olmasını istiyoruz.
Ancak meteorolojiden aldığımız verilere göre, önümüzdeki dönemde yoğun kar yağışı öngörülmüyor. Eskişehir’e özel bir parantez açmak istiyorum. Her şehir kendine has özellikler taşır ve Eskişehir de bu anlamda özel bir şehir. Buradan su kısıtı konusuna geçmek istiyorum. Çünkü ülkemizde 11 il ve 52 ilçe su kısıtı olan bölgeler arasında yer alıyor.
Eskişehir, Konya’dan sonra en yüksek su kısıtı olan şehirler arasında bulunuyor. Eskişehir’de 6 ilçede ciddi su sıkıntısı yaşanıyor. Bu ilçeler Alpu, Beylikova, Çifteler, Mihalıççık, Mahmudiye ve Sivrihisar. Bu ilçelerimizde su kısıtı ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Sürekli olarak dile getirildiği gibi, "Suya göre tarım mı, tarıma göre su mu?" sorusunun cevabı kesinlikle suya göre tarımdır.
Artık suyun bol olduğu bir dönem yaşamıyoruz. Su artık kritik ve hayati bir konu. Buna uygun hareket etmemiz gerekiyor. Bu noktada teknoloji kullanımı büyük önem taşıyor.
Çiftçilerimizin doğru veri sunması neden önemli. Çünkü suyun adil ve verimli dağıtımı için doğru bilgilere ihtiyacımız var. Bu noktada Tarım Bakanlığı, Devlet Su İşleri, ziraat odaları gibi kurumlar kritik rol oynuyor. Çiftçilerimizin, geçmişte olduğu gibi "Su bol, istediğim kadar kullanırım" anlayışından vazgeçmesi gerekiyor. Artık su bol değil, tam aksine sınırlı ve kritik bir kaynak.
Porsuk Barajı’ndaki doluluk oranı %42 seviyesinde. Çifteler ilçesinde ise bu oran %50 civarında. Şu anda çiftçiler, 15 Mart’a kadar ne kadar su harcayacaklarına dair beyannamelerini vermek zorundalar. Örneğin, 10 dönümlük bir araziye sahip bir çiftçi, su ihtiyacını doğru beyan etmelidir. Ancak bazı çiftçiler, gerçekte ihtiyacından daha fazla su talep ederek yanlış beyanda bulunabiliyor. Bu yüzden ziraat odaları ve ilgili kurumlar sürekli çiftçilere uyarılarda bulunuyor: Beyanlar doğru verilmeli. Suya göre tarım yapılmalı. Suyu israf etmemeliyiz. Özellikle mısır ve şeker pancarı gibi suyu çok tüketen ürünler konusunda dikkatli olunmalıdır. Eskişehir ve su kısıtı olan ilçelerimiz için suyun her damlası çok önemli.
Dünya genelinde su krizleri yaşanıyor! Meksika’da, bazı Arap ülkelerinde su kıtlığı nedeniyle büyük krizler yaşanıyor. İnsanlar birbirine düşüyor. Biz neden böyle bir sorun yaşayalım? Tarım, ekonomik kalkınmanın temel taşlarından biri. Çiftçi en önemli unsurdur ve çiftçilere su yönetimi konusunda bilinç kazandırmak zorundayız. Zaten devlet kurumları, çiftçilere neyi nasıl yapmaları gerektiği konusunda sürekli bilgilendirmeler yapıyor. Sonuç olarak, su hayati bir konudur ve sınırlı bir kaynaktır. Bunu çiftçiler, bireyler ve tüm kurumlar olarak artık kafamıza kazımamız gerekiyor.”
Gazeteci
Haberin Linki: https://www.gzt26.com/eskisehirde-6-farkli-ilce-su-konusunda-cok-sikintili
Okunma Sayısı: 16