Dikkat ediyor musunuz?
Depremde yaşanan onca acı, onca binaların yıkımı, deprem sonrası yaşanan acı hikayelere rağmen; Samsun Büyükşehir Belediyesi`nde `kentin deprem riski konusunda yapılacak çalışmalarla ilgili` pozitif bir adım, tek bir açıklama yok.
Bunu not edelim. 
Uzmanlar Samsun`un deprem riskini ortaya koyuyor;
Kentsel dönüşümle ilgili tek açıklama yok. 
Bunu da..
OMÜ`den Prof. Dr. Ali Uzun, dolgu alanlarına yapılan teknik açıdan sorunlu binalara dikkat çekiyor;
Bizim SBB`nin, yargının durdurmasına rağmen, tamamladığı Alo 153, minibüs terminali binalarıyla ilgili `tek bir adımı` yok. 
Binalar gözden geçirilmeli, heyelanlı alanlar var diyorlar,
Ama sessizlik hakim. 
Bunları not edelim. 
Deprem bölgesinde kentlerin yeni yerleri, fay hattından uzak, heyelan yapısı olmayan bölgelere çekilmek isteniyor;
Bizde de Büyükşehir Belediyesi, halen `Heyelanlı tarım arazisi için getirdiği teklifi çöpe atacağına`, masanın üzerinde tutuyor, `bekletiyor`. 
Not edelim. 
478 hektar alanın dolgu yapıldığını ve üzerlerinde yapıların olduğu söylenmesine rağmen, `gidip bir kontrol yaptılar mı sizce`.
Olsa görürdük.
Kaldırım çalışmasını bile `servis eden`, SBB`nin çoklu medyası atlamazdı kesinlikle.
İlkadım`ın üst bölgelerindeki imar barışlarının en yoğun olduğu mahallelerde çalışma yapmışlar mıdır?.
Hiç sanmıyorum.
Umarım yanılıyorumdur. 
Çok katlı binalara izin verenler de onlar, yatay mimari yapacağız diyen de onlar. 
Anlamak mümkün değil.
Not edelim.
Deprem gerçeği nasıl böyle kolay kulak arkası edilir anlamakta zorlanıyorum.
Kaldı ki; Samsun Büyükşehir Belediyesi`nin Bafra`nın en verimli arazisi üzerine Yaş Meyve ve Sebze Hali yapılması ile ilgili hazırladığı imar planına, açılan dava kapsamında inceleme yapan `bilirkişi heyeti`, yapılamaz raporu verdi. 
İdare Mahkemesi tarafından yapılan keşfe Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez de katılmıştı. 
ZMO heyeti tarım toprağının yok edilmemesi için bir araya gelerek tepki gösterdi. 
28 Aralık’ta yapılan keşifte hazır bulunan bilirkişi heyeti hazırladıkları 52 sayfalık raporu mahkemeye sundu.
Bilirkişi heyeti dava konusu alana sebze hali yapılmasını uygun görmedi.
Raporda bölgenin Kızılırmak Deltasında ve Büyük Ova kapsamında bulunduğuna vurgu yaptı ve 1. Sınıf Mutlak Tarım Arazisi olduğunu belirtti. 
Yani kısaca olmaz dedi. 
Kesinlikle not edelim. 
Büyükşehir Belediyesi`nin ısrarı nedendir anlamak zor. 
Samsun`un tarım arazilerini neden böyle betonlaştırılmasını istiyor onu da anlamak zor. 
Aynı uygulamayı `Kürtün Vadisi`nde de yapmaya çalışıyor`.
362 dönümlük araziyi imara açmak için `elinde bir teklif var` ikide bir meclise getiriyor.
Cumhur İttifakı üyeleri AK Parti ve MHP`li üyeler, komisyonda kabul etti. 
Bunu büyük harflerle not edelim bir kenara. 
Sonra Samsun`da tepkiler sele dönüştü.
Büyükşehir Belediyesi Meclisi`ne geldiğinde, elde bir rapor olmadığı ortaya çıktı. 
Raporların beklenmesi bahanesiyle `beklemeye alındı`.
Oysa komisyon toplantısında Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk ve Genel Sekreter Yardımcısı Zennube Albayrak, ‘Çevre Bakanlığı ekiplerinin de inceleme ve raporları olduğunu söylemişti`.
Oysa rapor olmadığı gerekçesiyle beklemeye alındı. 
BUNU KALIN HARFLERLE NOT EDİN..
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir`in `Böyle bir teklifi`, komisyona `Türkiye`nin deprem yası tutarken getirdiğini ise hiç unutmayalım`.
Not. Not. Not..
Hukuk açısından yasal olmayan Minibüs Terminali`ne kurdele kesilerek, açılışının yapılmasını da not edelim;
Depremden ders almayan, heyelanlı tarım arazisi üzerine `yatay mimari yapacağız` diye  meclise o teklifi getirmelerini de unutmayalım. 
Pusuya yatmışçasına, `teklifi bekletmelerini` hiç ama hiç unutmayın, sürekli hatırlatalım. 
AK Partili eski yöneticinin arazisine imar getirmek için uğraşacaklarına Samsun`un deprem riski olan binalarına mesai harcamaları gerektiğini de `notlar arasına alalım`.
Notlar arasına alınması için yazıyorum. 
Daha önce heyelanlı arazilerin üzerine yapılan çok yüksek katlı binalardan şimdi kat maliklerinin `deprem korkusuyla yazlıklarına gitmesini` de Samsun unutmamalı. 
Zeytinlik, Anadolu Mahallesi, Hastanebaşı, Kadifekale, Kökçüoğlu, Cedit, Soğuksu gibi daha bir çok mahallede `imar barışıyla` tapularını alan vatandaşlar da unutmasın, not etsin. 
Binaları için çoktan `risk raporlarının` hazırlanması gerekirdi. 
Bunu yapması gerekip de, yapmayanları da `not edin bir kenara`. 
O kadar not edilecek şey var ki Samsun`da.
Hepsine 10 üzerinden not vermeye kalksan, karneleri sınıfta kalır. 
Kentte hemen herkes bizim binanın durumu ne, zemin ne halde, risk var mı diye birbirine anlatırken,
Bu şehrin gündeminden uzak yöneticilerin `iki dudağı arasında` bir yaşam sürdürüyoruz.
Sorunlarımıza endeksleneceğimize, ne yazık ki, pusudaki heyelanlı tarım arazisi teklifi kaşla göz arasında meclise gelir mi diye `pür dikkat kesildik`. 
Vazgeçemiyorlar çünkü.
Var altında bir çapanoğlu, o da çıkar yakında. 
Samsun`un kaderiyle ilgili kararlar verenlere bakıyorum da;
"Ne kadar tutarsız işler yapıyorlar".
Ellerindeki teklifi komisyona getiriyorlar ama `ellerinde bir raporları bile yok`.
Toprak Koruma Kurulu`ndan alınmış bir rapor da yok. 
Bir gün önce komisyonda kabul ettikleri teklifin raporlarının olmadığını yeni öğrenmişler gibi `raporlar gelene kadar beklemeye alalım` diyecek kadar da, iş bilmezler. 
Liyakate bak sen. 
Madem rapor yok, niye komisyona getirdiniz?
Hani nerede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekiplerinin raporu, çıkarın da görsün Samsun kamuoyu. 
Var diyordu ya Genel Sekreter Yardımcısı.
Toprak Koruma Kurulu`nun raporu var mı?
Samsun yerse geçireceklerdi teklifi ama `yemedi` tabi ki...
Bunların hepsini not edin.
Peki sormak isterim.
Yanıt vermezler de biz yine de soralım. 
Elinizde masada hazırladığınız tekliften başka neyiniz var?
Şimdi bundan sonra Samsun olarak çok daha dikkatli olmalıyız. 
Hem deprem riski açısından bu kenti yarınlara daha güvenli hazırlayacak yöneticilere ihtiyacımız var,
Hem de Samsunlu gibi düşünebilen yöneticilere.
Büyükşehir Belediyesi`nin bekletmeye aldığı o heyelanlı tarım arazisini imara açma girişimini ise `pusuda bekliyor olarak` görelim. 
Pür dikkat bakalım. 
Bizlerin beklentisi deprem eylem acil planı, onların `farklı eylem planları mevcut`.
Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın bile, kentsel dönüşüm planlarında vatandaşlardan yardım isterken,
Deprem eylem acil planlarının harekete geçmesini isterken,
Samsun`un haline bak demekten öteye gidemiyorum. 
Hepsini not edelim. 
Hatta bu yazıyı da `SBB Başkanı, meclisteki gölgeleri ve siz değerli Samsunlular da bir yere not edin’. 
Çünkü bu notları hep hatırlatacağımdan emin olabilirsiniz. 
Bu kentin geleceğini,
Ne yaptığının ve sonuçlarının farkında olmayanlara kolay teslim edecek değiliz. 
Samsun `birilerinin birilerine` kıyak geçmesi uğruna `boş verilecek bir yer değildir`.
Atatürk şehridir.
Ve çağdaşlığın başkenti olma yolunda `talihsizlikler yaşasa da` mücadelesine devam edecektir. 
Samsun’un geleceği, gelip geçici siyasetçilerin `inisiyatifine, çıkar ilişkilerine bırakılmayacak kadar da` önemlidir. 
Yani uzun lafın kısası;
`Yok öyle ben yaptım oldu` zihniyeti..
Burası, `Atatürk kenti`dir..
Bunu da siz not edin..

Köşe Yazısı: A. Yener CABBAR

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.