Değerli Basın Emekçileri,

Dünya tarihinin ve kültürünün en önemli merkezlerinden biri olan ve büyük mimar Le Corbusier‘nin "Bir Acem halısı gibi ışıldıyordu" dediği İSTANBUL şehri, vahşi ve acımasız sermayenin ayakları altına bir paspas gibi serilmek istenmektedir.

İçinden deniz geçen ve  yeryüzünde iki kıtayı birleştiren tek şehir olan İstanbul‘un olağanüstü doğası ve on bin yılın ötesine giden tarihinden kaynaklanan benzersiz kültürü; uluslararası sermayenin doyurulamaz iştihasına altın tabak içerisinde sunulmaktadır. Çünkü, dünya kapitalizmi, İstanbul‘u dünya finans merkezi olarak kullanmak istemektedir. Dünya sermayesinin yerli işbirlikçileri, İstanbul‘u bu istek doğrultusunda yeniden biçimlendirmeğe karar vermiştir. Depreme karşı kullanılması gereken kentsel dönüşüm bile,-deprem bir yana bırakılarak- bu amaç doğrultusunda uygulamaya konulmuştur. Taksim Projesi, 3. Köprü Projesi, Galataport Projesi, Haydarpaşa Projesi gibi projeler, bütün bu yerlerin halka ait olduğu düşünülmeden ve halka sorulmak tenezzülünde bile bulunulmadan, uygulamaya sokulmak istenmektedir. Bir yağma ve talan projesi olan bu projelerin mutlaka durdurulması gerekmektedir.

Haydarpaşa projesi, zaman geçirmeksizin uygulamaya konulmak istenmektedir. Çünkü, Haydarpaşa, bulunduğu yerden ötürü, iki kıtayı ve denizleri kontrol edebilecek merkezi konumda bulunduğundan, uluslar arası sermayenin dünya finans merkezi yapabilme hayali kurduğu tek yerdir. Bizim açımızdan  ise, Haydarpaşa, yalnız Asya‘dan Avrupa‘ya açılan kapı değil, Anadolu insanının İstanbul‘la ilk kucaklaştığı, denizi ilk kez gördüğü, yaşam umudunun bir kez daha filizlendiği; her gün onbinlerce insanın, ekmeğini kazanmak için trenlere binip, işine koştuğu yerdir. Uygulanmak istenen bu proje, halkın işlerine ulaşmasına büyük engeller çıkarmakta; zaten,kıt kanaat yaşarken, ulaşım için birkaç misli daha fazla para harcamak zorunda bırakılarak, daha da yoksullaşmasına neden olmaktadır. Bu, halkın yaşam koşullarının hiçe sayılmasıdır. Diğer yandan, tarihi doku yok edilerek, Haydarpaşa‘nın tarih bilinci içerisindeki yeri silinecektir. Ve bütün bunlar, vahşi sermayenin hoyrat açlığını gidermek için yapılacaktır. Doğal ki bizim bunu kabul etmemiz hiçbir zaman ve hiçbir nedenle beklenemez.

Bizler, HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI BİLEŞENLERİ olarak, HAYDARPAŞA önünde haftalardır, bu projeyi uygulamak isteyenlere ve halkımıza sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Haydarpaşa ve Liman ile çevresini kavrayan "Haydarpaşa Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı"

Geri çekilinceye, Haydarpaşa Gar ve limanının endüstriyel işlevini sürdürmesinin önündeki engeller kaldırılıncaya kadar, Haydarpaşa Gar merdivenlerinde otuma eylemlerimizle tepkimizi göstermeğe devam edeceğiz.

Haydarpaşa Dayanışması Bileşenleri olarak, toplumsal belleğimizde ve yaşamımızda önemli bir yeri olan Haydarpaşa Garı, limanı ve yakın çevresinin yağmalanmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha yineleyerek, TÜM HALKIMIZI HAYDARPAŞA‘YA SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ.

TOPLUM VE ÇEVRE İÇİN "HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI" ADINA"

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ