HAYVANCILIKTA İTHALAT ÇÖZÜM DEĞİL”-YENİ KONYA,”HAYVANCILIK DİYE BİR ŞEY KALMAZ”-YENİ MERAM, YENİGÜN, MERHABA, MANŞET, MEMLEKET, HAKİMİYET, RASYONEL

HAYVANCILIKTA İTHALAT ÇÖZÜM DEĞİL”-YENİ KONYA,”HAYVANCILIK DİYE BİR ŞEY KALMAZ”-YENİ MERAM, YENİGÜN, MERHABA, MANŞET, MEMLEKET, HAKİMİYET, RASYONEL
KONYA
09.04.2011

Başkanımız Özkan TAŞPINAR, bugünkü ithalat politikasının devam etmesi durumunda ülkede hayvancılık diye bir sektörün kalmayacağını, acilen uzun vadeli hayvancılık politikaları oluşturulması gerektiğini bildirdi

 

ZMO Konya Şube Başkanımız Özkan TAŞPINAR, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık bir yıl önce başlayan hayvan ve et ithalatının hayvancılık sektörünü orta ve uzun vadede geliştiremediğini, tüketicinin kaliteli ve sağlıklı ürüne erişmesini sağlayamadığını belirtti.

İthalatın yerli üreticileri birer birer üretim dışına itmesine karşın, et fiyatlarının ancak yüzde 20 civarında düştüğünü ifade eden Başkan Özkan TAŞPINAR, et fiyatını dengelemek adına yapılan ithalatın pek de başarıya ulaşmadığının görüldüğünü vurguladı.

Başkan Özkan TAŞPINAR, canlı hayvan ve et ithalatının üzerine devletin verdiği sıfır faizli kredilerin de yaşanılan krizi daha derinleştirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

‘‘Dışarıdan ithal edilen hayvanlar, yemi ve diğer girdileri sırtında getirmiyor. Doğal besi yöntemi ile mera hayvancılığı yapan ABD, Almanya, Fransa gibi ülkelerde yem girdi maliyetleri yüzde 2 ile 8 arasında, ülkemizde ise yem maliyetleri üretim yöntemine göre yüzde 50-80 arasında değişen paya sahiptir. Üstelik ette fiyat tartışmaları sürerken büyükbaş hayvan yemi fiyatı ortalama yüzde 30 oranında artmıştır. İthal karkas etin kilosu 10 liradan satılırken, girişimci en iyi tahminle 13-14 liraya mal edeceği karkas etini satmakta güçlük çekmektedir.

Bugün büyük işletme gruplarından bazıları kırmızı et üretiminden vazgeçtiler. Çünkü et ithalatında yüzde 225 olan gümrük vergileri yüzde 30‘a düşürüldü. İşlenmiş et ve et mamulleri üreten bu gruplar buzağı alıp beslemek yerine, doğrudan et ithal etmeyi seçmektedirler. Böylelikle bu işletmelerde çalışanlar ve bu işletmelere girdi sağlayan yüzlerce küçük aile işletmesi üretim dışı kalmaktadır.‘‘

Hayvan besiciliği yapan işletmelerin üretimi durdurmalarının süt üretimini de ciddi anlamda tehlikeye soktuğunu bildiren Özkan TAŞPINAR, hayvancılık sektörünün çiğ süt fiyatının düşüşünden dolayı endişeli bir bekleyişte olduğunu ifade etti.

Başkan Özkan TAŞPINAR, et fiyatlarını düşürmek adına bütün bu yapılanların sonucu çıkan faturanın ülke hayvancılığını bitirme noktasına getirdiğini kaydederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

‘‘Hayvancılıkta ithalat çıkar yol değildir. Bugünkü ithalat politikası devam ederse ülkede hayvancılık diye bir sektör kalmayacaktır. Acilen uzun vadeli hayvancılık politikaları oluşturulmalıdır. Et ve kasaplık hayvan ithalatına derhal son verilmeli, ülkemizdeki gerekli süt ve besi hayvanı sayısına ulaştığımız anda gebe düve ve besi hayvanı ithalatına da son verilmelidir. Yem bitkileri üretimi desteklenmeli, mevcut meralarımızın ıslahı yapılmalı, ette ve sütte yerli üretimi destekleyici önlemler alınmalı, et ve süt tüketiminin artırılmasına yönelik kampanyalar yapılmalı. Yeteri miktarda hayvan saf kültür ırkı ve melez soyları olan ülkemizde; Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Üniversiteler, Araştırma Kuruluşları ve Yetiştirici Birliklerini içine alan hayvan ıslahı projeleri yapılmalı, Avrupa Birliği veya Amerika‘dakine benzer et ve süt fiyatlarında piyasaya müdahale edecek müdahale kuruluşları olmalı ya da mevcut kuruluşların yetkilerine işlevlik kazandırılmalıdır.

 Yani yurt dışındaki çiftçileri ve hayvan sahiplerini desteklemekten acilen vazgeçilmeli, bize her zaman gerekli olan ve kahrımızı çeken çiftçimizi, süt ve et üreticilerimizi destekleme yoluna gidilmelidir.‘‘

Okunma Sayısı: 757
Fotoğraf Galerisi